SBS puanları beklenin altında

bu çığlığa kulak verir misiniz?
bakanlık hangi yüzle sonuç açıklayacak ki? bir eğitimci olarak iddia edyorum, yapılan bu sınavın müfredatın temel felsefesiyle zaten alakası yok. eğitim açısından zararlarını saymakla bitiremeyeceğimiz bu sınav sistemini sayın bakan, başbakan'a rağmen uygulamaya koymuştur. minik yavruları yarış atı gibi koşturmanın hangi akla, hangi mantığa sığdığını merak ediyorum doğrusu. başbakan bunun bir garabet olduğunu müteaddit defalar dile getirdi. ancak pratikte neler oluyor? ülkemizin geleceği olan yavrularımız zihinsel olarak sağlıklı büyüyemiyorlar. gece gündüz test mantığıyla hareket eden öğrenci hayattan bir zevk alabilir mi? sanattan, edebiyattan mahrum, estetikten nasiplenemeyecek bu çocukların hali gerçekten içler acısı. bizler babalar olarak, eğitimciler olarak içimiz kan ağlıyor ve buna kimsenin de sesi çıkmıyor. ne iktidar gereğini yapıyor, ne de ciddi bir muhalif ses çıkıyor. adam gibi, eğitimin ciddiyetine inanan hiç mi kimse yok bu ülkede? bu kadar basit bir konu mu bu? neden manşetlere taşınmaz bu konu? ekonomik krizden çok mu önemsiz bizim neslimizin sessizce perişan edilmesi? yeri gelir kitap okumadığımızdan şikayetçi oluruz, yeri gelir bilimsel olarak bir şeylerin yapılamadığından dem vururuz. işte bütün bunların temelindeki sıkıntı, tamamen dershane endeksli sınav sistemine indirgenenmesidir. bu yaştaki çocuklar henüz oyun çağındalar ama oyun oynamak için vakti ne gezer? okul, dershane arasında fırsat bulmak ne mümkün? en önemlisi ruhsal yönden ciddi bir desteğe ihtiyaçları var bu dönemde. bu yaşta antidepresan ilaçlar kullanan onlarca (bizzat benim) öğrencimiz var. ailesiyle birlikte yemek yemeye bile fırsat bulamayan çocuk nasıl sosyalleşebilir ve nasıl bir ruh halinde olur, bunu sıradan bir insan bile tespit edebilir. eğitimcileri ve duyarlı bütün insanları bu konuda elinden geleni yapmaya davet ediyorum. hakikaten bu bir vebaldir. allah aşkına sessiz kalmayalım. sevgili editör kardeşim sizden özel bir istirhamım da var. n'olur bu konuda yorumlarımıza yer vererek katkı sağlamakla kalmayın. allah aşkın, çocuklarımız hatırına bu "sbs" meselesini manşetlerinize taşıyın. eskiden sekizinci sınıfta yapılan "oks" şimdi 6. sınıftan itibaren yapılmaya başlandı. insanlar, daha alt sınıflardan itibaren özel dersler ve dershanelerin peşine koşmaya başladılar. çocuklarımız resmen metalaştırılıyor. çocuklara adın ne diye sorsan ona bile neredyse şıkları söyle de adımı bileyim dedirtececek konuma getirdiler. amacımız asla kimseyi rencide etmek değil. çocuklarımızı/kendi geleceğimizi, kendi ellerimizle karartmayalım. şahsen bir öğretmen olarak yüzlerce trajediye şahit oluyorum. bir veli olarak da ızdırabımız büyük. umarım derdimizi bir nebze anlatabilmişimdir. saygılarımla