22
Mayıs
2024
Çarşamba
EĞİTİM

Siyasal ve iktisatçılara kötü haber

Siyasal, iktisat ve maliye mezunlarının idarî yargıda hâkim ve savcı olmasına sınır getirilmesi yeni bir tartışma başlattı. Kararın hukuk fakültesi mezunlarının ağırlıkta olduğu Meclis Adalet Komisyonu'nda alınmasına ise siyasal ve iktisat mezunları büyük tepki gösteriyor.

Devlet ile vatandaşın anlaşmazlıklarına bakan idarî mahkemelerde bugüne kadar hukuk mezunlarından daha fazla tercih edilen siyasal ve iktisat mezunları, artık alınacak hakim ve savcı sayısının yüzde 10'unu geçemeyecek. Her yıl değişmekle birlikte ortalama yüzde 60 oranında hukuk fakültesi dışından idarî yargıya hakim ve savcı alınırken, artık bu alanda hukukçular tercih edilecek. Halen idarî yargıdaki bin 200 hakimin yüzde 56'sını siyasal, iktisat, idari bilimler ve maliye mezunları oluşturuyor. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Celal Göle, kanun değişikliğini 'hakim ve savcı kaynağının kurutulması ve rekabet ortamının kaldırılması' şeklinde değerlendiriyor. AK Parti Konya Milletvekili Ali Öztürk ise yazılı sınavda yüksek puan alanların fakülte ayrımına gidilmeden hakim ve savcı olabilmesi gerektiğini belirterek, "Hukuk fakültesi dışındakiler hakim ve savcı olamayacaksa, o zaman hukukçuları da kaymakam yapmamak lazım." dedi.

Genel anlamda hukuk fakültesi mezunları, idari yargı da olsa hakim ve savcıların hukuk fakültesi mezunu olmasını isterken, devlet ile vatandaş arasındaki davalara bakan idari yargı için yıllardır kamuyu tanıyan siyasal, iktisat, idari bilimler ve maliye bölüm mezunları da alınıyor. ÖSYM'nin yaptığı sınavda hukuk fakültesi dışındaki fakülte mezunları daha başarılı oluyor. Halen devletin 5 bin civarındaki hakim ve savcıya ihtiyacı bulunurken, açığı kapatmak için 5 yıl görev yapan avukatların da hakim ve savcı olmasının önü açılıyor. Türkiye Barolar Birliği, 'avukat bile olamayan siyasal, iktisat ve maliye mezunlarının hakim ve savcı olmasının doğru olmadığı' görüşünü dile getirirken, hukuk formasyonu almayan fakülte mezunlarına yüzde 10 sınırlamasını destekliyor. AK Parti Konya Milletvekili Ali Öztürk ise yazılı sınavda yüksek puan alanların fakülte ayrımı olmadan hakim ve savcı olabilmesi gerektiği görüşünde. Kendisi de hukuk fakültesi mezunu olan Ali Öztürk, "ÖSYM'nin sınavında siyasal veya iktisat mezunu, hukuk fakültesi mezunlarından fazla puan alıyor ve başarılı oluyorsa, neden hakim ve savcı olmaları engellensin? Hukuk fakültesi dışındakiler hakim ve savcı olamayacaksa, o zaman hukukçuları da kaymakam yapmamak lazım." diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Celal Göle ise kanun değişikliğini 'hakim ve savcı kaynağının kurutulması ve rekabet ortamının kaldırılması' olarak değerlendiriyor. ÖSYM'nin yaptığı mesleki bir sınavda başarılı olanların önünün açılması gerektiğine işaret eden Celal Göle, bunun aksinin 'fırsat eşitliğine aykırı' olduğunu belirtiyor. Mülkiye dekanı Göle, eğitimlerinde kamu hukukuna fevkalade önem verdiklerini ve bunun sonucunda da mezunlarının da sınavlarda ve meslek hayatlarında başarılı olduklarını kaydediyor. Göle, idari hakim ve savcı oranında mülkiye mezunlarının fazla çıkmasının sebebini 'siyasi iktidarların bir tercihi değil mezunların başarısı' olarak görüyor. Celal Göle ayrıca kanun değişikliğini '5-6 yıldır yapılan bir ön hazırlığın uygulamaya konulması' olarak değerlendiriyor.

Zaman
Yayın Tarihi : 30 Kasım 2007 Cuma 19:55:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?