Ve öğrenci affı kabul edildi

TBMM öğrenci affını kabul etti. 7 Haziran 1995’ten sonra okullarıyla ilişkileri kesilen bütün askeri okullar ile polis okulları dahil üniversite öğrencileri yasadan yararlanacak. 1980’den sonra hiçbir aftan faydalanmayanlar da bu affa dahil edildi.

TBMM Genel Kurulu, üniversiteleriyle 7 Haziran 1995’ten sonra "her ne sebeple olursa olsun" ilişiği kesilen öğrencilerin eğitimlerini tamamlamalarına olanak sağlayan tasarıyı kabul etti. 1980’den sonra çıkarılan bu 12. aftan, diğer aflardan yararlanmak için başvurmayan veya başvurdukları halde yararlanamayan üniversite öğrencileri de yararlanacak. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı harp okulları, Gülhane Askeri Tıp Akademisi, astsubay meslek yüksek okullarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken 7 Haziran 1995’den sonra ilişiği kesilenler ise eğitimlerine denklik yönünden uygun sivil üniversitelerde devam edebilecekler.

Genel Kurul’da kabul edilen ortak önergeyle Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumları da yasa kapsamına alındı. Sağlık eğitim enstitüleri gibi kapatılmış kurumlardan ilişiği kesilenler veya kurumlarına dönmeleri mümkün olmayanlar için de yine üç parti anlaşarak ortak önerge verdi. Bu okullardan ayrılanlar da denklik yönünden uygun yükseköğretim kurumlarında haklarını kullanabilecekler.

İki ay içinde başvuru

400 bini açıköğretim öğrencisi olmak üzere 640 bin öğrenciyi kapsaması beklenen yasadan yararlanmak isteyenler, ilişiklerinin kesildiği kuruma iki ay içinde başvurabilecekler. Devamsızlıktan kalınan dersler için bir öğrenim yılı devam ve dört sınav hakkı tanınacak. Başarısız olanlara ise devam zorunluluğu yok. Not ortalaması nedeniyle sınıfta kalmış olanlara, bir üst sınıfa bir öğrenim yılı devam etme ve istedikleri üç dersten not yükseltmek için iki sınav hakkı verilecek. Lisansüstü öğrencilerin ise sınav hakkı üçle sınırlandı. Yüksek lisans öğrencileri için bir, doktora öğrencileri için iki yıl tez hazırlama süresi verilecek.

Yasa değişmeli

Bu haktan yararlanmak isteyenlere, "Meseleyi sıkı tutun, size verilen hakkı değerlendirin" diye seslenen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, mevcut YÖK yasasının Türkiye’nin üzerine uyan bir elbise olmadığını ve 130 üniversitenin ihtiyacını karşılamadığını savunarak değişmesi gerektiğini vurguladı. Çelik, Anayasa’nın 130-131’nci maddeleri değişmeden yapılacak YÖK yasası değişikliğinin ise ancak pansuman tedbir olacağını ifade etti.