18
Mayıs
2024
Cumartesi
EKONOMİ

BİR KOYUP ÜÇ ALAN LİSELİ BORSACILAR...

Babayı iyi tanıyorsunuz, Hulki Cevizoğlu…
Ama ben bugün size babayı değil Oğulcan Cevizoğlu'nu anlatacağım.
Çünkü Oğulcan'ın başarısı babasının tabiriyle "boynuz kulağı geçer" hikâyesi…
100 bin TL ile bir ayda yüzde 328 kazanç elde etmiş.
"Benim" diyen yatırım uzmanına taş çıkarmış.
Dahası bu başarı sadece onunla sınırlı değil, "liseli borsacılar kuşağının" habercisi…
Gelin isterseniz en baştan anlatayım…

Oğulcan Ankara TED Koleji ikinci sınıf öğrencisi…
Bu yılın başında Özyeğin Üniversitesi'nin lise öğrencilerine yönelik "Sanal Borsa" yarışması düzenlediğini duyunca ailesine haber vermeden hemen katılmış.
İlk önce projenin yaratıcısı Emrah Şener'den "borsaya giriş" sunumu dinlemiş.
Hemen arkasından 30 gün boyunca 100 bin liralık sanal portföyü ile baş başa kalmış…
Bir yanda okul, dersler, diğer yanda iç ve dış gündeme bağlı hareket eden borsalar…
Oğulcan'ın gözü sürekli ekranda…
Amerika'da oylanan Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı'nı da, Goldman Sachs aleyhine açılan soruşturmayı da, Anayasa değişiklik paketi ve MB faiz kararlarını da dikkatle izlemiş.

Hedef yüzlerce yarışmacı arasında parasını IMKB 100 hisse senetleri, döviz, repo, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nda (VOB) değerlendirerek en fazla getiriyi elde etmek.
İşlemler sanal, ama borsa simülasyonu kullanıldığı için her şey gerçeği ile birebir aynı.
Ve sonuç Oğulcan yüzde 328'lik getiri ile açık ara önde.
MEF Lisesi'nden Uğur Çağrı Yılmaz yüzde 178'lik getiriyle üçüncü, Koç Lisesi son sınıf öğrencisi Mert Erda ise yüzde 187 getiri ile ikinci.
Elbette kaybedenler de var ama Oğulcan ve ilk onun performansı inanılmaz…
Peki, bu başarının sırrı ne?

Önceki gün ödül törenine ve "Gençlere Ekonomi Finans Eğitiminde Üniversite Çok Geç" başlıklı panele katıldım.
Dünyada ve Türkiye'de ekonomi basını ve eğitimi üzerine konuşurken aklım hep Oğulcan ve liseli borsacılarda…
Sonunda dayanamayıp konuşmamı kestim ve "asıl biz onları dinleyelim" diyerek liseli borsacıları sahneye davet ettim.
İnanın görülmeye değer bir tabloydu.
Gerçi Oğulcan "iyi şef tarif vermez" diyerek babasını kıskandıracak ustalıkta sırrını kendisine saklamayı tercih etti ama annesinin harçlık hatırlatmasıyla bir anda borsa üzerinden aslında duygusal ilişkilerimizi konuştuğumuzu fark ettirdi.

Önce kaybedenleri dinledik…
Bir öğrenci "galiba ben aldığım hisseye âşık oldum, düştüğünü gördüğüm halde bir türlü bırakamadım" dedi.
Salonda hafif bir tebessüm "galiba arkadaşımız âşık borsacı…"
Bir diğeri hemen sordu "o zaman ben neyim?"
"Hiçbir hisse ile uzun süreli ilişki kuramadım, bir alıp bir sattım, gözüm hep arkada aklım ise yeni hissede…"
Yanında oturan arkadaşı patlattı espriyi "tabii ki çapkın borsacı!"

Şaka bir yana lise öğrencilerinin pamuk ve buğday sentlerine ilişkin sorduğu teknik sorular karşısında VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez şaşkına döndü.
"Bu düzeyde soruları ben birçok dealer'dan bile duymuyorum…"
Oğulcan her ne kadar sırrını paylaşmasa da ağırlıklı olarak VOB'da yatırım yapmış.
Oysa ne Hulki ne de Canan Cevizoğlu'nun borsa ile ilgisi var.
Fakat Oğulcan daha ilkokulda harçlığını dolara çevirip para kazanmayı öğrenmiş.
Kazanmak kadar kaybetmenin acısını da yaşamış.
"Borsa'da en büyük hata panik yapmak, en büyük sırrım gerçek parayla oynamadığımı bilmekti. Gün boyunca iniş ya da çıkış fark etmez çok rahat oynayıp kazanabiliyorum, nitekim düşüşlerde çok iyi kazandım ama bir iniş bir çıkış olunca panikliyorum…"
Tıpkı duygusal ilişkiler gibi…

Felsefe tarihi binlerce yıldır kararlarımızı "akılla mı yoksa duyguyla mı alırız?" sorusunu tartışıyor.
Genel eğilim akıldan yana.
Oysa beyinle ilgili bilimsel çalışmalar "asıl belirleyici olan duygu" diyor.
Akıl beynin motoru, onu harekete geçiren benzin ise duygu.
Bu yüzden en akılcı kararımız bile aslında duygusal…

Türkiye'de hisse senedi sahipliği yüzde 5, gelişmiş ülkelerde yüzde 100'e yakın.
Çocuklarımız daha az duygusal ya da daha az rasyonel değil, bütün mesele eğitim.

Amerika'da her aile çocuğu olduğunda onun adına sembolik hisse senedi alır.
Çocuklar o hisse senedini takip ederek büyür.
Lise sona geldiklerinde o sembolik hisse senedi ciddi bir sermayeye dönüşür.
FED her yıl liseler arası faiz oranı belirleme yarışması düzenler.
Faiz kararını Bernanke ve ekibi yerine finale kalan üç öğrenci verir…
Oysa Türkiye'de hala müfredatında ekonomi olmayan üniversiteler var.
Bir de "Üniversite Çok Geç" deyip Oğulcan gibi hem duygusal zekâsı hem de ekonomi bilinci gelişmiş liseli borsacıları keşfedenler…

Eyüp Can - Referans
Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2010 Pazar 19:51:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?