Enerji KİT'lerinin zararlarını kapatmak ve bütçeye önemli bir vergi geliri kazandırmak adına, reel sektöre rekabet dışı bir fiyatla enerji kullandırıyoruz. Enerji maliyetleriyle ilgili çözüm bulamazsak, Türkiye'de üretim yapmanın cazibesi tümüyle yok olacak.
Küresel rekabette öne çıkan ekonomilerin elde ettikleri başarının detaylarına baktığımızda, dört temel alanda rekabet becerisi oluşturulduğuna şahit oluyoruz: Hammadde, işgücü, enerji ve finansman maliyeti. Enerji piyasasını rekabete açabilmiş, özel sektöre rekabet edebilir enerji maliyeti sunabilen ekonomiler, küresel krizden etkilenmiş olsalar da küresel rekabet becerisi için gerekli altyapıyı oluşturabilmişler ise rekabet edebilir maliyetleri sürdürülebilir kılmışlarsa, ekonomi bir miktar hareketlendiğinde, pozitif büyüme sürecine hızla geri döneceklerdir. Türkiye ise küresel rekabet becerisi açısından reel sektörüne aynı imkânları henüz sürdürülebilir kılabilmiş değil. Enerji, hammadde ve finansman boyutundaki sorunları henüz aşabilmiş değiliz.
Enerji maliyetlerinde öngörülebilirlik
Üretici firmalarımız, enerji maliyetlerinin yüksek olmasından kaynaklanan sıkıntıyı da artık birinci öncelikli sorun olarak görmediklerini, esas sorunun enerji maliyetlerinin öngörülebilirliğinin olmaması olduğunu vurgulamaktalar. Yani, elektrik ve doğalgazda fiyat artışı ne zaman ve ne miktarda gerçekleşecek, hükümet, Enerji Bakanlığı, ekonomi yönetimi, bu noktada net bir harekât planını, yol haritasını reel sektörün önüne koyamıyor. İhracatçı firmalarımız ise şundan şikâyetçiler: Birçok sektörde yurtdışındaki ithalatçı firmalar bir yıllık bağlantı talep etmekteler. Bu durumda, Türk ihracatçısının önümüzdeki bir yıl için fiyat bağlaması gerekiyor. İyi de firmaların hammadde, enerji ve finansman maliyetlerinin sürdürülebilir olmadığı, söz konusu maliyet kalemlerindeki değişimin öngörülemediği bir ortamda, 1 yıllık ihracat bağlantısı nasıl sağlanacak?
Rekabet ortamı henüz oluşmadı
Başta Almanya olmak üzere, küresel rekabette önde gelen ekonomilerin enerji piyasasını rekabete açmasının nedeni, özel sektöre uzun vadeli ve sürdürülebilir enerji maliyetleri sağlamak. Doğalgaz tedarikinde ve elektrik üretiminde kıyasıya rekabet eden firmalar, üretici firmalara rekabet edebilir fiyattan enerji tedarik ederken, enerji maliyetinin birkaç yıl için netlik kazanması, küresel rekabette öngörülebilirlik açısından avantaj oluşturuyor. Reel sektör şirketlerinden aldığımız bilgiler, doğalgazda dağıtım özelleştirilmeye başlanmış olsa da henüz fiyat rekabetinin sağlanamamış olması. BOTAŞ'ın metreküp fiyatlarına göre yüzde 2,5 düzeyinde avantaj sağlayan bir piyasa ortamı söz konusu. Reel sektör firmaları BOTAŞ'tan daha rekabet edebilir fiyat kopardıklarında ise bu defa özel sektör dağıtım şirketleri BOTAŞ'ın haksız rekabete neden olduğunu belirterek ihracatçı firmaların yüzde 15 ve üzerinde bir indirimle gaz kullanmalarını engelliyorlar. Enerji Bakanlığı ise reel sektöre daha rekabetçi bir ortamda enerji satışıyla küresel rekabette Türk şirketlerine nefes aldıracak bir enerji piyasası ortamına ulaşılabilmesi için atılacak adımlarda zorlanıyor.
Çin bölgede atakta
Küresel rekabette gözlenen sert ve acımasız rekabet sürecinde, ülkeler hem kendilerine yeni fırsat kapıları açmaya çalışıyorlar hem de rakipleri köşeye sıkıştırma gayretindeler. Nitekim, gerek ABD gerekse de AB, Çin'i parasını değerli kılması boyutunda sıkıştırmaktalar. Çin ise küresel krizin etkisi tümüyle ortadan kalkıp, dünya ticareti eski temposunu yakalayana kadar, gerek döviz kuru politikasını değiştirerek gerekse de diğer para politikası önlemleriyle parasının değerinin artmasına izin vermeye niyetli değil. Ancak, Yuan'ın değeriyle ilgili sorunu kendisinin de takip etmekte olduğunu ifade eden Başkan Obama, konunun hangi düzeyde takip edildiğini de bir bakıma hatırlatıyor. Ama 2 trilyon dolar rezervi olan bir ülkeyi ne kadar sıkıştırabilirsin?
Nitekim, Çin de boş durmuyor; hem Afrika hem de Ortadoğu'da kendisine yeni ekonomik partnerler oluşturmaya çalışıyor. Nitekim, kendisiyle diplomatik ilişki kuran borçlu ve en az gelişmiş Afrika ülkelerinin, bu yılın sonuna kadar süresi dolacak faizsiz kredi borçlarını sileceğini ve aynı ülkelerin ürettiği malların yüzde 95'ine, gümrük vergisinin aşamalı olarak kaldırılacağını duyuruyor. Çin Başbakanı Ven Ciabao'un Çin-Afrika İşbirliği Forumu toplantısında yaptığı konuşma, Çin'in, Afrika ülkelerine 10 milyar dolar tutarında tercihli kredi sağlayacağına işaret ediyor. Ayrıca, Çinli finans kuruluşlarınca Afrika'daki KOBİ'lerin gelişmesi için 1 milyar dolarlık özel bir fon oluşturulması da gündemde.
Çin'in rezerv gücü
Çin, kıtanın doğal kaynaklarını kendi ekonomisini güçlendirmek için kullanırken Afrika ise doğal kaynaklarına karşılık yabancı sermaye ile hızla gelişiyor ve ekonomik ve sosyal yatırım kıtaya gelmiş oluyor. Mısır'a gerçekleştirdiği ziyaret esnasında, Mısır ile işbirliği belgeleri imzalayan Başbakan Ciabao, Kahire'de Arap Birliği Genel Merkezi'nde gerçekleştirdiği konuşmada, uygarlığın çeşitliliğine saygı gösterilmesinden söz ediyor ve Çin'in Ortadoğu barış sürecini hızlandırıcı rol oynamaya devam edeceğini hatırlatıyor. Çin enerji sorununu çözmek ve mallarına yeni pazarlar oluşturabilmek adına binlerce kilometre uzakta ciddi bir strateji yürütüyor. Çünkü, cari fazla veren bir ekonomi olarak, 2 trilyon doları aşmış olan Merkez Bankası rezervini oyuna sokuyor. Türkiye ise 70 milyar dolar rezervle IMF ile anlaşma yapıp yapmamayı konuşuyor. Ama kendi özel sektörünü nasıl finanse edeceğini, bölgedeki liderlik rolünü nasıl finanse edeceğini cevaplandıramıyor.