14
Haziran
2025
Cumartesi
EKONOMİ

GÖNLÜ FENER'DE RUHU ÜNİVERSİTEDE AMA O İŞADAMI

Nihat Özdemir, Sabiha Gökçen Havaalanı Dış Hatlar Terminali ihalesinde 2 milyar Euro gibi rekor bir fiyat vermesi ve Mey İçki’yi çok kârlı bir rakamla Amerikalılara satmasıyla dikkat çeken bir işadamı. Sahibi olduğu Limak Holding, inşaattan turizme, enerji ve gıda sektörüne kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor. Fenerbahçe 2. Başkanı olarak, spor dünyasının da yakından tanıdığı bir isim...

GERİYE DÖNEBİLSEYDİM

Yine üniversitede hoca olurdum

Benim esas güzel hayatım 1967’de Ankara’ya geldikten sonra üniversitede başladı. Eşim Gülseren’le tanıştık. 70 kişilik sınıfın tek kızıydı. Sonra da evlendik. Beraber master ve hocalık yaptık. Ben ayrıldım, o uzun müddet kaldı. Belli bir yaşa gelince o da bıraktı. Şimdi sosyal derneklerde, Mehmetçik Vakfı’nda görevleri var. Çocuklar bitti, torunlarla uğraşıyor. Ebru ve Murat’tan (Kışlalı) olan torunum daha çok küçük. Bir sene sonra kendini çok fazla sevdirecek. Şimdilik “aman ağladı mı, aman yemeğini yedi mi” diyoruz. Bugün ne yapmak istersiniz deseniz; üniversite hocalığı yapmak isterim. Üniversite benim için çok önemliydi. Üniversiteden ayrılmamın tek nedeni 80 öncesindeki zorluklardı. Ders anlatırken sağcılar ve solcuların arasında polis otururdu. Yine de dersi tamamlayamazdık. Polisin yanında birbirlerine girerlerdi. 1976’da okul arkadaşım Sezai Bacaksız’la Lider Makine şirketini kurmuştuk. 1 Ocak 1980’de okuldan ayrıldım.

HAYATIMIN YOL AYRIMI

Gözaltına alınmam

Ankara Emniyet Müdür Muavini arayıp “Gelmeniz gerek” dediğinde yurtdışındaydım. Hemen uçağa atladım, geldim. Beni misafir ettiler, çok iyi davrandılar. Savcı Bey ifademizi aldı. Hakim serbest olarak davanın devamına karar verdi. Allah kimseye göstermesin ama insanın hayatta her şeyi görmesi gerektiğine inanıyorum. Allah belki daha büyük olayların olmasını engelledi. Kaldığım 30 saatin bundan sonraki hayatıma yön vermek açısından çok katkısı oldu. Artık daha dikkatli davranıyorum. O olay, insan ilişkilerim, iş hayatım, telefonla konuştuğum insanlar dahil olmak üzere bütün hayat düşüncemi değiştirdi. Telefonum 24 saat açıktı. Arayan herkesle konuşuyordum. Bu olaydan sonra anladım ki, cep telefonlarında karşı tarafın ne konuştuğunu kontrol edemiyorsunuz. Sezai (Bacaksız) Bey ile, rüşvet vermekle suçlandığımız o Mavi Hat davasından beraat edeceğimize inanıyorum. Daha önce hiç yargıyla, avukatlarla işim olmamıştı. Keşke bu Mavi Hat işi olmasaydı. Başka da hayatta keşke dediğim konu olmadı. Cumhurbaşkanlığı Muhafız alayı binası inşaatıyla ilgili davanın benimle ilgisi yoktu. Zaten o dava beraatle sonuçlandı.

İHALE

Körfez geçişini alamadık, çok memnunum

Körfez geçiş ihalesini alamadık. Valla çok memnunum. O gece çok rahat uyudum. Bu projeyi almak için çok çalıştık. Helikopterlerle güzergahı defalarca gezip proje yaptırdık. Arkadaşlar bizden 12 milyar dolar daha aşağıda fiyat verdiler. Riskli bir proje. Allah alanlara yardım etsin. İstanbul’dan İzmir’e 4-4,5 saatte gidebileceğiz.

ROL MODELİM

Hocam Prof. Dr. Büyüktür

Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi’nde Prof.Dr. Ahmet Rasim Büyüktür vardı. Okulu bitirdikten sonra onun asistanı oldum. Makinenin en zor, en önemli derslerinden birini verirdi. Onu örnek aldım. Onun gibi ders anlatabilmek, onun gibi ciddi olabilmek... Okulumun birincisiydim. Master’da da bu birincilik devam etti. Sınava girmeden asistanlığa başlattılar. Okulu Haziran’da bitirdim, asistan oldum, Eylül ayında imtihana sınıf arkadaşlarımın hocası olarak girdim.

HAYAT TANIMIM

Hayat güzeldir

Hayat güzeldir. “Life is good” derim her zaman. Hayatı iyi yaşamak lazım. Güzellikleri yaşamak lazım. Yalnız iş hayatına gömülmemek lazım. İşin dışında da hayatın çok güzel yanları var. Ben bunları mümkün mertebe yaşamak istiyorum. Bunlardan birisi spordur, birisi sosyal hayattır, sosyal kulüplerdir. Senelerce Atlıspor ve Müteahhitler Birliği’nin başkanlığını, İntes’in yöneticiliğini yaptım. Fenerbahçe’de ikinci başkanım. Hayatın sosyal tarafını severim.

GÜVENLİK

Afganistan’da halk bizi korudu

Afganistan’daki işleri başarıyla bitirdik çok şükür. Hiç can kaybı vermeden geldik. Ne bir elemanımız kaçırıldı, ne bir kaza oldu. Çünkü mahalli insanlarla iyi geçindik, onları çalıştırdık. Bizi tehlikelerden onlar korudu. Evlerine yemeğe davet ederlerdi. Gidip yer sofralarında onlar gibi ben de ellerimle yemek yedim. Türkiye’de aynı şeyi uyguluyoruz. Doğudaki şantiyelerimizde, yüzde 30-40 o bölgenin insanına iş veririz. İhtiyaçlarımızı o bölgeden karşılarız.

ÇOCUKLUĞUM

Evimizde Kürtçe konuşulmazdı

Çocukluğumda Diyarbakır’da Kürtçe konuşulmazdı. Annem bilmezdi. Tüccar olduğu için babam bilirdi. Sokaktaki arkadaşlarımdan da Kürtçe konuşanına rastlamadım. Kürtçe müzik de bilmezdik. Ben hâlâ Kürtçe öğrenmedim. Diyarbakır’dan 17 yaşında ayrıldığımda şivem belli oluyordu. Sonra dikkat ederek düzelttim. Asistanlık yaparken şiveyle konuşmak olmazdı. Ama istediğim zaman Diyarbakır şivesiyle konuşabilirim. Oradaki fabrikalarımıza gittiğimizde şiveyle konuşuyorum.

ALIŞKANLIKLARIM

Yürüyüş ve tenis

1987’de sigarayı bırakınca çok kilo aldım. Doktor diyet ve spor önerdi. Ankara Atlıspor Kulübü’nün üyesiydim. Çok güzel tenis kortları ve tenis hocaları vardı. 1987’de başladık tenise. Demek ki 20 yıldır tenis oynuyorum. O kiloları attım, şu anda formdayım. Her sabah erkenden yürüyüşe giderim. Haftada iki üç tenis maçı yapıyorum. Golf oynamaya da başladım. Futbolu, basketbolu çok severim. İyi bir voleybol seyircisiyim.

ÇOCUKLARIM

Kızım ve oğlumun iş bölümü başarılı

Kızım da oğlum da inşaat mühendisi. Sırayla Amerika’da MBA okudular. Oğlum daha ziyade yapım işleriyle ilgili. Kızım proje geliştirmede çalışıyor.

FENERBAHÇELİYİM

Eşim Galatasaray’ı tutmaktan vazgeçti

İlkokuldayken Fenerbahçeli oldum. İki erkek kardeşim ve babam da FB’liydi. Eşim Galatasaraylıydı. Ben FB’nin yönetimine girince, “Benim GS’li olmam yakışık almaz” dedi, o da FB’li oldu. Futbol kulüplerine ilgim rahmetli Özal’ın Ankaralı iş adamlarından Ankaragücü’ne sahip çıkmalarını istemesiyle başladı. Bir grup işadamı olarak yönetime girdik. İki sene sonra ayrıldık. O zaman Ali Şen, FB’de başkanlığa soyunuyordu. M. Nazif Günal’la beni davet etti. İki yıl yönetime girdik. Sonra ayrılıp uzak kalmaya çalışırken Aziz Yıldırım beni tekrar yönetime davet etti. 1996’ydı. “İkinci başkan olmanı istiyorum” dedi. Aziz Bey üniversiteden arkadaşım. Aynı memleketliyiz, ben Diyarbakır’da doğmuşum, o Ergani’de. Kader arkadaşlığı yapıp bugünlere geldik. Zamanla huylarını çok iyi öğrendim. İyi bir ikili olduk. Kendisini severim sayarım. O da beni sever sayar sağolsun.

HAYATIMIN EN’LERİ

En büyük korkunuz?
-Başarısız olmak.
En çok neye dokunmaktan hoşlanırsınız?
-Çocuklara.
En nefret ettiğiniz davranış?
-İkiyüzlülük.
En sevdiğiniz tatil kenti?
-Marmaris ve Bodrum.
En sevdiğiniz yemek?
-Balık.
En sevdiğiniz tarihi kişilik?
-Fatih Sultan Mehmet ve Atatürk.
En sevdiğiniz kitap?
-Heyecan verici kitaplar, polisiye.
En sevdiğiniz sanatçı?
-Sezen Aksu.
En sevdiğiniz koku?
-Nergis.
En iyi dostunuz?
-Ortağım Sezai Bacaksız.

Faruk Bildirici - Hürriyet
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2009 Salı 16:08:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?