19
Mayıs
2024
Pazar
EKONOMİ

LEASİNG'DE YÜZDE18 KDV BANKA KREDİSİNDEN KDV ALMAK GİBİ

Hürriyet gazetesinin ekonomi uzmanlarından Vahap Munyar, 2001 krizinde el konulan bankalar arasında yer alan İktisat Bankası’nın eski sahibi Erol Aksoy'dan gelen telefonu ve aktardıklarını köşesine taşıdı... 

Yeni yılın ilk gününde, beni ilk arayanlardan biri, 2001 krizinde el konulan bankalar arasında yer alan İktisat Bankası’nın eski sahibi Erol Aksoy oldu.

Erol Aksoy’un arama nedeni, Maliye Bakanlığı’nın finansal kiralama işlemlerinden alınan KDV’nin yüzde 1’den yüzde 18’e çıkarılmasıydı: "Biliyorsunuz, Türkiye’de ilk leasing (finansal kiralama) şirketini kuran benim. O dönemde finansal kiralama mevzuatının oluşturulmasında da büyük katkım vardır."

Erol Aksoy, ardından Türkiye’de leasing (finansal kiralama) sektörünün oluşumunu özetledi:

Türkiye’de bankacılık sisteminde orta vadeli kredi modeli yoktu, bugün de pek olduğu söylenemez. O dönemde yurt dışındaki modelleri inceledik, yasal alt yapıyı da Türkiye’ye en uygun şekle getirdik.

Sistemin Türkçe adını özellikle "finansal kiralama" diye koyduk. Çünkü, amaç ihtiyacı olana bu yöntemle orta vadeli kaynak yaratacak bir model oluşturmak istiyorduk.

Bu yüzden mevzuata "en az 4 yıl" diye süre koyduk. Özünde amaç orta vadeli kaynak kullandırmak da olsa işlem KDV kapsamına girdiği için, oranın yüzde 1’de tutulmasını sağladık.

Finansal kiralama sayesinde büyük, küçük her şirket "orta vadeli kaynak" kullanma şansı yakaladı. Kaynağı en az 4 yıl kullanıp, hedeflediği malın sahibi olabildi.

Aksoy, sistemin işleyişini de şöyle örnekledi:

Bir hazır giyim şirketi fabrikasını büyütürken 100 dikiş makinası almak istiyor ve peşin parası yok. O zaman finansal kiralama şirketi o makinaları alıp, şirkete veriyor. Şirketten en az 4 yıl içinde ana parayı ödemesini istiyor. Söz konusu sürede makinalar için bir kira bedeli de belirleniyor. O bedel üzerinden 4 yıl süreyle kira ödeniyor. Şirket 4 yıl boyunca bir yandan ana parayı öderken, diğer taraftan da kira bedelini veriyor. Sürenin sonunda o makinalar diyelim ki 1 YTL’lik fiyatla şirkete devrediliyor. Ortada bir kira bedeli olduğu için KDV kapsamına giriyor, ancak bankacılık işleminden çok da farklı düşünülmediği için oran yüzde 1’de tutuluyordu.

Erol Aksoy, finansal kiralama modelinin büyükten küçüğe birçok şirketin önünü açtığını hatırlatıp, şuna dikkat çekti: "Şimdi finansal kiralama sektörünün KDV’sini yüzde 1’den yüzde 18’e çıkarmak, banka kredisinin faizinden aynı oranda vergi almaya benzer. Banka kredilerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi alınırdı. Onun da düzeyi düşüktü. Finansal kiralama işlemlerinden yüzde 18 KDV almak, bu sektörü tümüyle bitirir."

Aksoy, en çok da Çiğdem Toker’in dünkü gazetemizde yer alan haberinde Gelir İdaresi Başkanlığı yetkililerine dayanan şu sözlere takılmıştı: "Finansal kiralamada KDV’yi yüzde 18’e yükseltmek teknik bir zorunluluktu. Bir malı gerçek kişi veya bir şirket alsa KDV’si yüzde 18 ama leasing olursa yüzde 1’di. Bu işin eşitlenmesi gerekiyordu. Ayrıca teşvik de ömrünü doldurmuştu."

Aksoy, Gelir İdaresi Başkanlığı kaynaklı bu sözlere dikkat çektikten sonra yineledi: "Maliye Bakanlığı’nın yaptığı, banka kredilerinden yüzde 18 KDV istemekten farklı değil."

Erol Aksoy, Türkiye’de finansal kiralama sisteminin temelini atan bir kişi olarak Maliye Bakanlığı’nı uyarmayı kendine görev görmüş, onun için beni aramıştı: "Umarım Maliye Bakanlığı teknik bir hata yapmıştır ve bu hatadan döner."

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile bürokratlarının böyle bir "teknik hata" yapmaları mümkün mü?

Maliye ya "gerekçesi"ni iyi anlatmalı, ya da kararı yeniden gözden geçirmeli...

Ortada cirosu 7-8 milyar dolar olan bir sektörün "ölüm fermanı" varsa, bir kere daha düşünmeli...

Özel finans kurumları için avantaj olur mu

EROL Aksoy’la finansal kiralama sektörüne indirilen KDV darbesini konuşurken, konu özel finans kurumlarına, diğer adıyla "faizsiz bankalar"a kaydı.

Bir an, "Maliye, finansal kiralama işlemlerini tümüyle özel finans kurumlarına kaydırmak için böyle bir adım atmış olabilir mi?" sorusu takıldı. Aksoy, bu konuda hiçbir yorum yapmak istemedi.

Bunun üzerine Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz’i aradım: "Finansal kiralama işlemlerinde KDV’nin yüzde 1’den yüzde 18’e çıkması, bizi de aynı şekilde etkiliyor."

Büyükdeniz, özel finans kurumlarının tek farkını şöyle anlattı: "Bankalar Kanunu, bankaların doğrudan finansal kiralama işlemi yapmasına izin vermiyor. Bankalar emtia ticareti yapamıyor. Bu yüzden onların ayrıca finansal kiralama şirketleri var. Bizde ise sistemin içinde zaten finansal kiralama yer alıyor. Ancak, vergide hiçbir ayrıcalığımız yok."

Vahap MUNYAR/Hürriyet
Yayın Tarihi : 2 Ocak 2008 Çarşamba 14:39:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?