24
Mayıs
2024
Cuma
EKONOMİ

ŞİRKETLER ERİYOR...

Dünya borsalarında yaşanan dalgalanmayla şirketlerin bir haftada piyasa değeri 401 milyar TL’den 358 milyar TL’ye düşerek 43 milyar TL eridi. En büyük kayıp bankalarda. 8 bankanın piyasa değerindeki düşüş 16.6 milyar TL’yi buldu.

Global ekonomik dalgalanmanın maliyeti artıyor. Yunanistan krizini Avrupa’nın çözememesi dünya borsalarının domino taşları gibi devrilmesine neden oldu. ABD borsaları perşembe günü 1987’den beri en kötü günü yaşadı. İMKB Ulusal 100 Endeksi orta vadeli desteğinin de altına kayarak haftayı yüzde 10.6 oranındaki değer kaybıyla 52.686 seviyesinden tamamladı.

Şok düşüşler şirketlerin piyasa değerlerinin de erimesine neden oldu. Borsanın toplam piyasa değeri bir haftada 43 milyar TL erirken, borsada işlem gören öncü 8 bankanın toplam piyasa değeri 16.6 milyar TL düştü. Gelişmelere bakıldığınnda, aslında bir süredir dünya borsalarında hakim olan “yükseklik korkusu” analistlerin düzeltme beklentisini artırmıştı. Ancak kimse, düzeltmenin bu kadar sert yaşanmasını beklemiyordu. ABD piysalarındaki çöküş, zincirin çabuk boşalmasına neden oldu. Bono faiz oranları ve döviz kurlarında ise yukarı yönlü hareket görüldü.

Avrupa ülkelerinden üst üste gelen olumsuz haberler, “Mutlu haberler tek tek, kara haberler ise toplu gelirmiş” sözünü haklı çıkaracak şekilde geldi. Piyasalar şimdi bunu fiyatlıyor. Kısa dönemli çıkış trendleri zaten kırılmıştı. Şimdi ise orta dönemli yani Mart 2009 dibinden başlayan çıkış trendlerinin kırılması söz konusu. Trend güçtür. Trend yoksa güç yoktur.

Orta vadeli trendler kırıldı
Dow Jones ve Dax gibi piyasaların yakından izlediği öncü bazı endekslerde orta dönemli desteklerin altına salınım görülmeye başlandı. İMKB Ulusal 100 Endeksi 53.500 seviyesindeki orta dönemli çıkış trendinin altına kaydı. Ancak gerek İMKB ve gerekse Dow Jones gibi bazı endekslerde düşüş formasyonlarından geniş ölçekli “İkili tepe” ve “Yükselen takoz” gibi formasyonlar belirmeye başladı. Bu hafta kısa dönemli sert düşüşten kaynaklanan tepki alımları görülebilir. Tepki alımlarında önemli olan orta dönemli trendin korunup korunmadığı, yani endekslerdeki çıkış hareketinin gücünü koruyup koruyamayacağı hususu. Bunu da orta dönemli çıkış trend destek seviyelerinin üzerinde kalıp kalmadığı ile test edeceğiz.

Endeks dengeye oturunca hisse bazlı hareketler başlayacak
Endeksteki dalgalanma stabilize olup belli bir dengeye oturunca artık hisse bazlı düşünme vakti gelecek. Piyasalardaki oynaklığın arttığı bir dönemde toplu bir hisse hareketinden bahsetmek mümkün. Hani “Gemi fırtınaya tutulduğunda hangi kamarada olunduğunun çok fazla önemli yok”. Hepsi az veya çok bu dalgadan nasibini alıyor.

Ancak hisse bazında düşünme zamanı endeksteki dalgalanma durulunca başlayacak. O zaman daha seçici olma zamanı gelmiş demektir. ‘Hissenin kısa ve orta dönemli prim durumu nedir? Teknik olarak çıkış mı yoksa düşüş trendinde mi? Teknik formasyonları nasıl?’ gibi sorulara yanıt aranacak. Ama asıl temel veriler ve bilançolarının sorgulanması daha önemli olacak. Endekslerde önümüzdeki günlerde yukarı yönlü trendlerin biraz daha zorlaştığı bir ortamda hisse bazlı değerlendirmelerin önemi artacak.

Küresel dalgalanma şirket değerlerine yansıdı
Endekslerdeki düşüş şirket değerlerine de yansıdı. Nasıl ki endekslerdeki yukarı hareket şirketlerin değerini yukarı taşıyorsa bunun tam tersi durumda yani düşüşte de doğal olarak şirketlerin piyasa değerlerini aşağıya çekti. Piyasa değerleri azalan firmalar, özellikle endekse duyarlılığı yüksek yani endeks ile birlikte hareket eden banka hisseleri oldu.

Bilindiği üzere endeks hareketlerine en iyi tepki veren veya endekse ile korelasyonu yüksek hisseler banka hisseleridir. Özellikle Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası ve Akbank piyasa değerleri azalan şirketler içinde ilk sıralarda olmasına bu nedenle şaşırmamak gerekiyor.

Zeynep Aktaş - Milliyet
Yayın Tarihi : 9 Mayıs 2010 Pazar 20:56:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?