Metal fırtına sendikaları böldü
Türkiye'deki üç konfederasyon, ülkenin gerçek gündeminin işsizlik ve yoksulluk olduğuna dikkat çekerek hükümetin ekonomik krize odaklanmasını istedi.
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'in Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanması Türk-İş'in tepkisini çekti. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, yan yana gelmeleri pek de mümkün görünmeyen insanların aynı gün ve yöntemle gözaltına alındıklarını belirterek operasyonların "sapla samanın birbirine karıştırıldığı" intibaını uyandırdığını söyledi. Küresel krizin etkisi altındaki Türkiye'de işçilerin ve memurların her geçen gün ağırlaşan yaşam koşulları ile boğuştuğunu vurgulayan Kumlu, "Ülkenin gerçek gündemi işsizlik ve yoksulluk iken, siyasi gündemin yanı sıra, etkisi günlerce süren Ergenekon adı verilen operasyonlarla gerçek gündem gölgelenmektedir" eleştirisinde bulundu.
Özbek'in tutuklanması üzerine Türk-İş Başkanlar Kurulu dün olağanüstü toplandı. Kumlu, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, Ergenekon soruşturması kapsamındaki bazı gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterdi.
'Özbek tutuksuz yargılansın'
Darbe hazırlığı yapan ve bu hazırlık için silah ve bomba saklayanların cezalandırılması gerektiğini, bunun sendikaların varlıklarını sürdürmeleri için bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Kumlu, "Sendikaların Ergenekon'da gündeme getirilen suçlamalarla ilişkilendirilmesi Türk-İş açısından mümkün görülmemektedir" değerlendirmesinde bulundu. Sendikaların, hükümet uygulamalarının aynası olduğunu kaydeden Kumlu, sendikaların susturulmaya çalışılmasının bu aynanın kırılması anlamına geleceğini ifade etti.
Toplantının ardından yayımlanan bildiride ise Türkiye'nin gerçek gündeminin gölgelendiği tekrar edilerek, yargının siyasallaştırıldığı iddialarının Türk hukuk sistemine ve demokrasisine büyük zarar verdiği ifade edildi. "Masumiyet karinesinin" korunmasına özen gösterilmesi istenen bildiride, "yargısız infazların" önüne geçilebilmesi için "soruşturmanın gizliliği" ilkesine "hükümet edenlerce" de uyulması çağrısı yapıldı. Demokratik rejimi yok etmeye yönelik her türlü demokrasi dışı örgütlenme ve çeteleşme girişiminin karşısında olunduğu vurgulanan bildiride, "Türk-İş Başkanlar Kurulu olarak Türk Metal Sendikası'na yönelik baskını kınıyoruz. Bu muameleyi sendikal hak ve özgürlüklere yapılan bir saldırı olarak görüyoruz" denildi. Bildiride ayrıca, Özbek'in tutuksuz yargılanması talep edildi.
Pozitif koruma çağrısı
Hak-İş, ekonomik kriz ortamında, yoksulluk artışının 2009'da önemli bir risk olarak görülmesi ve buna karşı önlem alınması uyarısında bulundu. Hak-İş, yoksulluktan en çok etkilenecek olan düşük gelir grupları ve yoksul kesimlere yönelik olarak sosyal koruma politikalarında "pozitif koruma ayrıcalığı" anlayışının geliştirilmesini de talep etti.
Hak-İş'in yarın yapılacak olan Üçlü Danışma Kurulu'na sunulmak üzere hazırladığı raporda, emekli aylıkları ile kamu çalışanı ve işçi ücretlerinde enflasyonun üzerinde ciddi iyileştirmeler sağlanması da istendi.
Süleyman Çelebi / DİSK Genel Başkanı:
abrikalar kapanıyor işsizler ordusu büyüyor
Türkiye'nin gerçek gündemi sürekli değiştiriliyor. Aynı şekilde dünyanın da gündemi değiştiriliyor. Örneğin küresel krizin etkilerinin yaşandığı bir ortamda Filistin'e saldırıyla gündemin birinci sırasını savaşın çirkin yüzü aldı. İşsizliğin ve yoksulluğun arttığı bir ortamda da her gün bir olay Türkiye'nin gündemine hâkim oluyor. Bunlardan birisi de "Ergenekon" olarak adlandırılan operasyon. Daha geçen gün Edirne'de dahi insanların 100 YTL'lik yardım için birbirlerini nasıl ezdiklerini gördük. İşyerleri kapılarına kilit vuruyor, insanlar işsiz kalıyor. Biz DİSK olarak hükümetin krize ve işsizliğe karşı daha duyarlı olması için sürekli bölgelerde eylem ve etkinlikler düzenliyoruz. 15 Şubat'ta da işten çıkarmalar, zamlar ve yoksulluğa karşı Türk-İş, KESK ve meslek odalarının katılımıyla İstanbul'da "Emek ve Demokrasi" mitingi düzenleyeceğiz. Hükümete, krize seyirci kalmaması ve somut adımlar atması çağrısında bulunacağız. Mustafa Özbek'in gözaltına alınmasına gelince.. Biz kendisiyle taban tabana zıt bir sendikayız ve zaman zaman davalık olduk. Ama hiçbir zaman "oh olsun" diyecek bir noktada değiliz. Bu ülkede hukuk herkese lazım ve eşit uygulanmalı. Türkiye'de demokrasi dışı ve şiddetle çözüm üretmeye çalışan herkese karşıyız. Ucu nereye kadar varırsa varsın çetelerin ve hukukdışı yapılanmaların üzerine gidilmeli. Ama farklı düşünüyorlar ya da hükümeti eleştiriyorlar diye de insanların cezalandırıldığı gibi bir imajın oluşmasına da izin verilmemeli. Özbek ve diğer sanıkların hangi suçlamalarla tutuklandıkları açık bir şekilde kamuoyuna açıklanmalı ve bu konuda soru işaretlerine yer verilmemeli.
Sami Evren / KESK Genel Başkanı :
Hükümetin krize bakışı inkâr etmekten ibaret
Ekonomik kriz Türkiye'yi derinden etkiliyor. İşsizlerin sayısı her geçen gün hızla artıyor. Ortadaki somut duruma karşın Başbakan'ın krize yaklaşımı "Türkiye'yi es geçtiği" ve "Türkiye ekonomisinin çok sağlam olduğu" şeklinde. Ancak bu yaklaşım gerçeğin ifadesi değil. IMF ile yapacakları anlaşmanın özünü de daha çok insanın işten atılması ve gelir adaletsizliğinin artması oluşturacak. Tabii Türkiye'de oldukça hareketli bir kamuoyu var. Yarın Ergenekon'da 12. dalga gelebilir ve yine işsizlik, yoksulluk gündemden düşürülebilir. Çünkü gerçek gündem her zaman siyasi iktidarları yıpratır. KESK olarak bizler, çetelerin sonuna kadar üzerine gidilmesinden yanayız. Fakat, "derin devlet", "Gladio" gibi oluşumlar hükümet tarafından bugüne ait bir olay gibi gösteriliyor. Oysa sendikacı Kemal Türkler'in öldürülmesinde de kanlı '77 1 Mayısı'nda da bu yapının izlerini görmek mümkün. Derin yapıların ve çetelerin karanlık ilişkileri, kime ve nereye kadar uzandığına bakılmaksızın açığa çıkarılmalıdır.
TÜRK-İŞ METAL FIRTINA'YI KINADI
Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türkiye'nin gerçek gündeminin gölgelendiğini belirterek, yargının siyasallaştırıldığı iddialarının Türk hukuk sistemine ve demokrasisine büyük zarar verdiğini bildirdi. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun olağanüstü toplantısının ardından yayımlanan bildiride, Türk-İş'e bağlı bir sendika olan Türk Metal'in Ergenekon'la ilişkilendirilmesinin doğru bulunmadığı ifade edilerek, "masumiyet karinesinin" korunmasına özen gösterilmesi istendi. Bildiride, "yargısız infazların" önüne geçilebilmesi için "soruşturmanın gizliliği" ilkesine "hükümet edenlerce" de uyulması çağrısı yapıldı. Demokratik rejimi yok etmeye yönelik her türlü demokrasi dışı örgütlenme ve çeteleşme girişiminin karşısında olunduğu vurgulanan bildiride, "Türk-İş Başkanlar Kurulu olarak Türk Metal Sendikası'na yönelik baskını kınıyoruz. Bu muameleyi sendikal hak ve özgürlüklere yapılan bir saldırı olarak görüyoruz" denildi. Bildiride ayrıca, Özbek'in tutuksuz yargılanması talep edildi.