28
Mayıs
2024
Salı
EKONOMİ

Petrol stoku için para toplandı ama

Petrol stoku için para toplandı; ama depo hâlâ yok

Soğuk kış günlerinde depolama tesisi olmadığı için doğalgaz kesintisi ile karşı karşıya kalan Türkiye’nin benzer bir krizi petrol için de yaşayabileceği kaydedildi.

Petrolün temininde meydana gelebilecek herhangi bir sorun, yeterli stoku bulunmayan Türkiye’yi zor durumda bırakacak. Petrol Piyasası Kanunu, olağanüstü durumlar için asgari 90 günlük stok tutulmasını emrediyor. Ayrıca Uluslararası Enerji Ajansı ve Avrupa Birliği de üyelerinden olağanüstü durumlar için aynı miktarda petrol depolamasını istiyor. Ancak, devletin kurumları arasında yapılan yazışmalar, Türkiye’nin yeterince petrol stoku yapmadığını ortaya koydu. Üstelik, depo inşasında kullanılmak üzere, satışı yapılan petrolden ton başına 10 dolar toplayan Ulusal Stok Komisyonu’nun şimdiye kadar aldığı 30 milyon doların da bu amaçla kullanılmadığı belirlendi. Yılda 30 milyon ton petrol tüketen Türkiye’nin 5 milyon ton petrol stoklaması gerekiyor. Boru hatları ve rafinerilerde ise sadece 2 milyon ton stok tutulabiliyor. Irak hattının sağlıklı çalışması ve Bakü-Tiflis-Ceyhan’ın bitmesinin ilave kapasite oluşturacağı ifade ediliyor. Gelişmiş ülkeler, 1970’lerde petrol krizinin ardından, petrol piyasalarında yaşanan dalgalanmalardan asgari düzeyde etkilenmek veya savaş, afet gibi olağanüstü durumlarda sıkıntı yaşamamak için stok tutmaya başladı.

Petrol ihtiyacının tamamına yakınını dışarıdan karşılayan Türkiye ise benzer durumlarda kullanabileceği petrol stokuna sahip değil. Akaryakıt dağıtım şirketleri, Ulusal Stok Komisyonu ve Enerji Üst Kurulu’nun yazışmaları, Türkiye’de planlı petrol stokunun olmadığını ortaya çıkardı. Petrol Piyasası Kanunu’na göre dağıtım şirketleri, serbest tüketiciler ve rafinericilerin depolarında 20’şer günlük stok tutmalarının yanı sıra, aynı kanunla kurulan Ulusal Petrol Stok Komisyonu’nun da ilave stok oluşturması gerekiyor. Kanun, komisyona, gerekli altyapıyı oluşturması için, satışı yapılan ve ithal edilen petrol ürünlerinden ton başına azami 10 dolar kesinti yapma yetkisi veriyor. Ancak, komisyon adına 10 Şubat itibarıyla toplanan yaklaşık 30 milyon dolar (35,8 milyon YTL) bankalardaki hesaplarda nemalandırılıyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun akaryakıt dağıtım şirketlerine gönderdiği ‘petrol stoku yükümlülüklerini hatırlatan ve ilgili yaptırımlara değinen’ yazısı Türkiye’nin stok yetersizliğini gözler önüne serdi. Kurul, yazısında dağıtım şirketlerine asgari 20 günlük stok tutma yükümlülüğünü hatırlatıyor ve yaptırımlara dikkat çekiyor. Dağıtım şirketleri ise, Enerji Üst Kurulu ve Ulusal Stok Komisyonu’na gönderdikleri görüş ve cevabi yazılarda, planlı stokların nasıl tutulacağı konusundaki kriterlerin (ham petrol mü, ürün mü, hangi üründen ne kadar stoklanacağı, hesaplama yöntemleri vb.) belirlenmesini istedi. Şirketler, temel kriterler belirlenmeden ulusal stokların tam olarak tutulup tutulmadığının tespitinin mümkün olmadığı uyarısında da bulundu. Enerji Bakanlığı Müsteşarı Sami Demirbilek ise Zaman’ın konuyla ilgili sorularını cevapsız bıraktı. Akaryakıt dağıtım şirketlerine henüz ulusal stok tutma kriterleri bildirilmeden, şirket yetkilileri kendilerinin ilave depolama için kanunun öngördüğü parayı Tüpraş’a ödediklerini belirtiyor. Stok konusunda bazı şirketlerin pazarlama stratejilerine göre 15-20 günlük kapasiteye ulaştıklarını vurgulayan yetkililer, ancak bunun kanunda belirlenen ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu görüşünde. Aynı yetkililer, stok sorununun çözümü için Enerji Bakanlığı ile Enerji Üst Kurulu arasında sağlıklı iletişimin kurulması, temel kriterlerin belirlenmesi ve Tüpraş’ın özelleşmesi sonrası depolama için yapılan kesintilerin yeniden gözden geçirilmesini istiyor.

Aralık 2003’te yürürlüğe giren Petrol Piyasası Kanunu; piyasada sürekliliğin sağlanması, kriz veya olağanüstü hallerde risklerin önlenmesi, olağanüstü hallerde petrol stokları ile ilgili yükümlülüklerin ifası amacıyla bir önceki yıl günlük ortalama kullanımının içindeki net ithalatın en az doksan günlük miktarı kadar petrol stoku tutulmasını mecburi kılıyor. Kanun, akaryakıt ana dağıtım şirketleri, serbest tüketiciler ve rafinericilere 20’şer günlük stoku şart koşuyor. Ulusal stokun tamamlayıcı kısmı için ise rafinericilerin tüketici fiyatlarına ton başına 10 doları geçmemek şartı ile kesinti şartı getiriyor. Gelir payı olarak adlandırılan tutar Tüpraş tarafından akaryakıt ürünlerinden metrik ton başına 1,5, LPG’den 3 yeni lira kesiliyor. Tüpraş, 10 Şubat 2006 itibarıyla Ulusal Petrol Stok Komisyonu adına kesilen ve ithalatçı firmalar tarafından ilgili hesaba yatırılan tutarın 35 milyon 849 bin YTL’ye ulaştığı bilgisini veriyor. Tüpraş, söz konusu hesaptaki paranın kullanımına ilişkin yetki ve sorumluluğun Ulusal Petrol Stoku Komisyonu’na ait olduğunu belirtiyor. Kanun, petrol stoklarının belirlenmesi, artırımı, yönetimi vb. görevi aynı kanunla kurulan Ulusal Stok Komisyonu’na, denetim yetkisini ise Enerji Üst Kurulu’na veriyor. Söz konusu yasada komisyonun görevi şöyle tanımlanıyor: “Ulusal petrol stokunun esas gün sayısının belirlenmesi, artırılması, yönetimi, getirilebilecek yükümlülükler, ulusal petrol stokunun temin süresi, ulusal petrol stokunun cinsi, miktarı ve stoklama yerinin belirlenmesi, ulusal petrol stokuna dair petrol ve hizmet alımları, stok ve stoklamaya ilişkin diğer kararlar ile tedbirlerin alınması, ulusal petrol stoklarından olağanüstü hallerde satış yapılması ile Bakanlar Kurulu’na sunulacak tekliflerin hazırlanması gibi konularda karar vermek üzere ve bu kanuna göre oluşturulan komisyonun çalışmasına ait usul ve esasların belirlenmesinde Bakanlar Kurulu yetkilidir.”

5 milyon ton stok gerekiyor

Dünyada stoklama, 1970'lerdeki petrol krizinden sonra başladı. Bazı ülkeler stokları, özerk ulusal ajanslar aracılığıyla tutup kontrol ediyor.

Uluslararası Enerji Ajansı, üyelerine 90 günlük stok tutma mecburiyeti getiriyor. AB direktifleri de asgari 90 günlük petrol stokunu öngörüyor.

Stok, krizde ihtiyacı karşılamanın yanında, petrol fiyatlarının düştüğü dönemlerde alıp, arttığı dönemlerde piyasaya sürerek ekonomiyi olumsuz dalgalanmalardan koruyabiliyor.

Türkiye'nin yaklaşık 5 milyon ton stok yapması gerekiyor. Boru hatları ve rafinerilerde 2 milyon ton civarında stok tutulabiliyor. Irak hattının sağlıklı çalışması ve Bakü-Tiflis-Ceyhan'ın bitmesi ilave kapasite oluşturacak.



Zaman
Yayın Tarihi : 12 Şubat 2006 Pazar 16:00:56
Güncelleme :12 Şubat 2006 Pazar 16:11:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?