Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, finansal piyasalarda mayıs ayından itibaren bşlyan bozulmadan Türkiye'nin daha fazla etkilenmesinin "ekonomideki son 30 yıllık günahlardan" kaynaklandığını ileri sürdü. Çağlayan, "Ekonomik anlamda maalesef Türkiye son 30 yıldır günahkar bir ülke konumuna gelmiştir" diye konuştu.

Çağlayan, ASO Meclisi'nin temmuz toplantısında yaptığı konuşmasında, siyasi gelişlerle ekonomik gelişmelerin çok daha etkileşim içine gireceği bir döneme girildiğini bildirdi. Bundan sonra siyasi ve ekonomik gelişmelerin birbiri içinde cereyan edeceğini ve birbirini fazlasıyla etkileyeceğini anlatan Çağlayan, 2007'de yapılacak genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bu seçimlerin öncesinde gündeme gelecek siyasi olayların "kırılgan noktalar" oluşturacağını bildirdi. Çağlayan, Türkiye'nin bu dönemde istikrara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyacağına işaret etti.

FAİZLER ARTACAK

Çağlayan, Japonya, ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının faiz politikalarının ve petrol fiyatlarının yükselecek olmasının uluslararası likiditenin de daralması anlamına geleceğini vurgulayarak bundan Türkiye'de de enflasyon ve faiz oranlarının da etkileyeceğine işaret etti. Çağlayan bu gelişmelerin ayrıca Merkez Bankası'nın 2007 enflasyon hedeflerini tutturmak için faizleri artırabileceğinin göstergesi olduğunu da belirtti.

REEL SEKTÖRÜN KUR RİSKİ

Çağlayan, reel sektörün kur riskinin kısa ve orta-uzun vadeli olarak değerlendirilebileceğini belirterek, "Geçmiş dönemde yapılan yatırımlar, geçmiş dönemde reel sektörün 40 milyar dolar civarında yapmış olduğu yatırım, öyle gözüküyor ki reel sektör üzerindeki kur riski giderek artıyor" diye konuştu.

Reel sektörün kısa vadeli olarak yaklaşık 18 milyar dolar bankacılık kesimine kur riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Çağlayan, özel sektörün bu yılki 15 milyar dolar civarındaki borç ödemelerini ise yine borç alarak yapacağına işaret etti. Orta ve uzun vadede ise reel sektörün 46 milyar dolar civarında kur riski olduğunu söyleyen Çağlayan, bu noktada kurdaki ani sıçramaların reel sektörü de ister istemez etkileyeceğini hatırlattı.

BANKACILIK SEKTÖRÜ FIRSATÇILIK ARAYIŞINDA

Çağlayan, bankaların ise "fırsatçılık" arayışı içinde olduğunu ileri sürdü. Çağlayan, "Yeni bir fırsatçılık anlayışıyla faizlerini anormal bir şekilde yükseltti ve bu noktada bankacılık kesimi kendisinin verdiği kredileri tahsilde zorlanacağını da düşünüyor olması gerekir. Diğer taraftan da bir koyundan iki post çıkar diye çok iyi bilen mali sektör bankacılık kesimi, 1 günlük kredi için 4 günlük faiz işlettiği gibi etik, ahlak dışı uygulamalara yönelmişlerdir" dedi.