10 bin dolara, 6 bin 700 hayat
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Aziz Akgül, 1998 yılında kendi cebinden 10 bin dolar vererek yoksul kadınlara yönelik başlattığı "Mikro Kredi" uygulamasıyla 6 bin 700 yoksul kadının iş kurduğunu söyledi.
Akgül, yaptığı açıklamada, "Mikro Kredi" uygulamasını 1972 yılında Bangladeş'te Prof. Dr. Muhammet Yunus'un başlattığını hatırlatarak. Yunus'un, çok fakir olan o bölgede insanların fakirlikten kurtulması için ticari bankalara gittiğini ancak teminat ve kefalet olmadan asla kredi verilmeyeceğinin söylendiğini belirten Akgül, "Muhammet Yunus daha sonra Merkez Bankası'na gidiyor 'acaba devlet eliyle yapabilir miyiz' diye oradan da bir netice alamıyor. Bunun üzerine cebindeki 27 dolarla 42 kişiye kredi vererek uygulamayı başlatıyor. 175 ülkede ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil şuan 600 milyon insan mikro krediden faydalanıyor, doğrudan 135 milyon insan istifade ediyor" dedi.
1976'da Başbakanlık baş müşaviriyken Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kalkınma programının hazırlanmasında koordinatör olarak çalıştığı dönemde yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması için mikro krediyi önemli bir strateji olarak gördüğüne dikkat çeken Akgül, şunları söyledi:
"O sırada ve 1998 yılında KOSGEB Başkanlığı görevindeyken mikro kredi çalışmalarını devam ettirdim ama ilerletme imkanım olmadı. Ancak milletvekili olduktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük desteğiyle başta Diyarbakır olmak üzere kendi cebimden verdiğim 10 bin dolarla mikro krediye başlattık. 9 milyon YTL'yi 10 ilde 6 bin 700 yoksul kadına kredi olarak veriyoruz. Neden kadınlar, çünkü kadınlar yoksulluktan en fazla etkilenen ana gruptur, dolayısıyla onların güçlendirilmesi gerekir."
Akgül, teminat, kefalet icra mahkeme prosedürü olmadan yoksul kadınlara kredi verdiklerini, buna rağmen geri dönüşümün yüzde yüz olduğunu vurguladı.
İlk yıl için 100 YTL ile 700 YTL arasında kredi alma ihtimali olduğunu ama her yıl bin YTL kadar artış yapıldığını anlatan Akgül, "Böylece zaman içerisinde insanlar zenginleşme sürecine girecek. Mikro kredi asla birinci gününde hemen ertesi gün zenginleşme projesi değil sabırla yavaş yavaş, kazanılması gereken atmosfer. Dolayısıyla insanlar sabırla üreterek katkı sağlayarak bu atmosferden kurtulmalarına yardımcı olacağız. Hibe şeklindeki yardımların biz açıkçası insanlar için uygun olmadığını düşünüyoruz. Hibe şeklindeki yardımları istisnai durum haline getirmemiz gerekir. Ama büyük çoğunluk insanların kendi kendine gelir getirici bir faaliyette bulunmasını özendirmemiz ve onların desteklenmesi gerekiyor. Sadece özendirmek yetmez çünkü ne diyecekler 'sermaye verin bana yapayım'. Dolayısıyla onlara küçük sermaye verip harekete geçireceğiz" diye konuştu.
Diyarbakır'da yılık 5 bin YTL'ye kadar kredi alan kadınların olduğunu, başarılı kadınların kredi oranlarının sürekli yükseltildiğini vurgulayan Akgül, şöyle devam etti:
İŞLERİ SÜREKLİ GELİŞTİRDİLER
"Örneğin Diyarbakır'da bir kadın 5 bin YTL kredi alıyor. Çünkü yaptığı işi sürekli geliştirdi ve büyüttü. Şuan yanında 4 kişi çalıştıran bir konfeksiyon atölyesi oluşturdu. Kocası da onun yanında çalışıyor. Önce anne baba işsizdi şimdi çocuklarıyla beraber her şeyi ile birlikte iyi durumda. Bir gün bizden 500 YTL isteyip çamaşır makinesi almak isteyen bir kadın oldu. Ben kendi çamaşırlarını yıkamak için alacağını zannettim ama 'hayır' dedi 'ben bunu aldım kocam ve çocuklarım kahvehanelerden, lokantadan örtüleri topluyorlar ben de onları yıkıyorum ve para kazanıyorum' dedi. Büyükşehirlerde çamaşır yıkayan yerler var ama bizim orada daha şehrin göbeğine gelmemiş. Bir kadının bunu yapmasını çok büyük bir girişim olarak gördüm."
SIRA RİZE, AMASYA VE ERZURUM'DA
Aziz Akgül, son olarak Adana'da imzaladıkları mikro kredi uygulamasını daha sonrada Rize, Amasya ve Erzurum'da hayata geçireceklerini, 2010 yılına kadar da bütün Türkiye geneline yaymayı hedeflediklerini sözlerine ekledi
