19
Mayıs
2024
Pazar
EKONOMİ

12 yıldır bir arpa boyu yol almışız...

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), 1992 yılında 28.2 düzeyinde bulunan Kişi Başına Reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Endeksinin 2004 yılında yüzde 28.3 olan Türkiye'nin kalkınmada 12 yılda ancak "bir arpa boyu" yol aldığını savundu.

TİSK Araştırma Servisi'nin derlediği bilgilere göre, OECD'nin üye ülkeler ortalamasını baz alarak hazırladığı ve Türkiye için 1992 yılında 28.2 olan Kişi Başına Reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Endeksinin 2004 yılına kadar sadece 0.1 puan artarak 28.3 oldu. 1992-2001 arasındaki 9 yıllık sürede yaşanan ekonomik durgunluk ve krizler nedeniyle endeks Türkiye için 2001'de 24.9'a gerilerken, 2002-2004 döneminde sağlanan yüksek büyüme ancak kayıpları telafi ederek, endeksi 1992'deki seviyesine çıkardı. TİSK, "Böylece ülkemizle gelişmiş ülkeler arasındaki kalkınmışlık farkı 12 yıl sonra neredeyse hiç değişmedi. Türkiye yerinde saydı" değerlendirmesinde bulundu.

TİSK araştırmasına göre, kişi başına gelirde en fazla gerileme İsviçre ve Japonya'da yaşandı. Kişi başına gelir İsviçre'de yüzde 13.7 oranında gerileyerek 116'ya düştü. Japonya'da ise yüzde 10.2 oranında gerileyerek 103.3'e indi. AB-15'i oluşturan Batı Avrupa ülkeleri ortalaması Almanya, Fransa ve İtalya'daki ciddi gerileme eğilimi nedeniyle yüzde 0.4 oranında azalırken, söz konusu dönemde özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde artış yaşandı. Araştırmaya göre, cömert ve katı sosyal politikalar uygulayan ülkeler geriye düşerken, esnekliği geçerli kılan Anglo-Sakson ülkeleri gelişmede öne çıktı. ABD, Avrupa Birliği'ni kıskandırmaya devam etti.

TİSK araştırmasına göre, 30 ülke arasında en düşük seviyede kişi başına gelire OECD ortalamasının yüzde 28.3'ü kadar olan Türkiye'ye ait bulunuyor. En yüksek kişi başına gelire ise 2005 endeks değeriyle ve Türkiye'nin yaklaşık 7 katıyla Lüksemburg'da bulunuyor.

Gelişmiş ülkelerle aradaki kalkınmışlık farkını azaltmanın Türkiye'nin ana hedefi olduğu belirtilen TİSK araştırmasında, "Ülkemizde toplumca paylaşılan, işletmelerin rekabet gücü artışına dayalı bir büyüme stratejisi uygulanmalıdır. Bu bağlamda, ülkemizin gelecekte rekabet edeceği sektörlerin belirtilmesi hayati önem taşımaktadır" denildi.
ANKA
Yayın Tarihi : 12 Temmuz 2006 Çarşamba 13:48:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?