27
Mayıs
2024
Pazertesi
EKONOMİ

35. yılda yılda 5 milyon TL hibe

Hedef ‘Küresel vakıf’ olmak yılda 5 milyon TL hibe etmek

35 yılda 1 milyar doların üzerinde kalıcı değer yaratan Sabancı Vakfı, yeni rotasını toplumsal gelişme olarak belirledi.

Güler Sabancı, vakfın yeni hedefini “Kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatlar sağlayan projelere yılda 5 milyon lira hibe verecek seviyeye ulaşmak ve insanların hayatlarında fark yaratmak” olarak tanımladı

Önemli olan vakıfların yatırımlarına ne kadar para harcadıkları değil, kaç kişinin hayatında fark yarattıklarıdır” diyen Güler Sabancı 35’inci yılını kutlayan Sabancı Vakfı’nın yeni stratejilerini açıkladı. Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini, ihtiyaçlarının farklılaştığını söyleyen Güler Sabancı, bu yüzden Vakfın stratejilerinde değişiklikler yaptıklarını ifade etti.

Sabancı Vakfı olarak amaçlarının küresel vakıflar düzeyinde işler başarmak olduğunu kaydeden Güler Sabancı dünyanın önde gelen vakıflarının uyguladığı hibe programlarına ağırlık vereceklerini, hedeflerinin ise kadınlar, gençler ve engelliler olacağını vurguladı.

İki yıldır yapılanıyoruz

Gates Vakfı, Ford Vakfı ve Rockefeller Vakfı’nın belli konularda küresel seviyede liderlikler yaptığını anlatan Sabancı, söz konusu vakıfları bu kadar başarılı ve önemli kılan unsurlar incelendiğinde, finansal büyüklüklerinden ziyade, eğitim, sağlık ve toplumsal kalkınma gibi küresel sorunların çözümüne katkıda bulunmak için benimsedikleri yaklaşım ve yöntemlerin çok büyük önem taşıdığını kaydetti.

Sabancı, “Bu kurumların her biri toplumlardaki sorunların çözümünde rol oynayabilmek için etki yaratmak amacıyla kurumsal kapasitelerine ve stratejilerine çok büyük yatırımlar yapıyorlar. Biz de Sabancı Vakfı olarak küresel vakıflar seviyesine erişmek amacındayız. Son 2 yıldır yeniden yapılandırmamızı bu hedeflere göre yapıyoruz. Geçtiğimiz yılın sonunda çalışmalarımız sonuçlandı” diye konuştu.

Hibe programı başlattık

Bundan böyle var olan yatırımların yanında, toplumda kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatların yaratılması hedefiyle yeni bir hibe programı başlattıklarını bildiren Sabancı, “Bu hibe programı ile cesaretlendirmek ve teşvik etmeye çalışıyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızda kişilerin, grupların daha farklı, daha iyi olabilmeleri için onlara cesaret vermeye çalışacağız” dedi.

Nano teknoloji için 50 milyon TL yatırım

SabancI Üniversitesi’nin en büyük yatırımları, en büyük sorumluluklarından biri olduğunu vurgulayan Sabancı, Türkiye’nin dünya ile birlikte yakalayacağı nano teknoloji konusu bulunduğunu, 2 gün önce aldıkları bir karar ile Sabancı Üniversitesi’nde nano teknoloji konusunda 50 milyon TL’lik bir yatırım yapma kararı aldıklarını söyledi.

Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi olarak, bu konuda Türkiye’nin iddiasına katkıda bulunmak, liderlik yapmak istediklerini dile getirdi. Sabancı “Ülkemizin uluslararası arenada rekabetçi olabilmesi için inovasyona ve teknolojiye yatırım yapması gerekiyor. Sanayimizin desteğiyle nanoteknoloji ülkemizin geleceğine damgasını vuracaktır. Mühendislik ve doğa bilimleri fakültelerimizi oluştururken nano teknolojiye yatırım yapmayı planlamış ve çalışmalar yapmıştık. 50 milyon liralık yatırımla şimdi bu çalışmaları çok farklı bir boyuta taşıyoruz” diye konuştu.

Altyapısı kurulmuştu

DPT desteğiyle Sabancı Üniversitesi’nde hayata geçecek olan Nanoteknoloji Disiplinlerarası Araştırma Merkezi’nde (NANODAM) nanoteknolojinin tüm uygulama alanlarında araştırmalar yapılacak.

Öğrenime 1999 yılında başlayan Sabancı Üniversitesi’nin Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF), kuruluşundan itibaren mikro ve nanoteknoloji alanlarında ilerleme vizyonunu taşımaktaydı. Sabancı Üniversitesi’ndeki MDBF Öğretim Üyelerinin %45’i doğrudan nanoteknoloji ile ilgili bilim insanlarından oluşuyor. Ayrıca, lisansüstü öğrencilerinin %40’ı bu konularda çalışıyor. Merkez’de nano teknolojinin fizik, elektronik, mekatronik, malzeme, kimya ve biyoloji gibi çeşitli uygulama alanlarında araştırmalar ve projeler yürütülecek.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu da konuyla ilgili olarak “Tıpkı ülkeler gibi, üniversitelerin de uluslararası alanda rekabet avantajı elde edebilmesi için inovasyon ve teknolojiye yatırım yapması bir gereklilik. 21. Yüzyılın endüstriyel devrimi olarak kabul edilen nanoteknoloji, disiplinlerarası yapısıyla çığır açan buluşları tetikleyen araştırma alanı, bir anlamda ’anahtar teknoloji’olarak adlandırılabilir.” dedi.

Krize rağmen taahhüt ettiğimiz iş ve konuları garanti altına alıyoruz

SabancI Vakfı Genel Müdürü Hüsnü Paçacıoğlu da Vakfın faaliyetleri ile ilgili bir sunum yaptı. Global krizin sivil toplum kuruluşlarını şu veya bu şekilde etkilediğini ifade eden Paçacıoğlu “Bütçe planlarımızı yaparken taahhüt ettiğimiz iş ve konuları garantiye almaya önem veriyoruz. Biz hem tedbirliyiz hem de planladığımız gibi gelir ve giderlerimizi koruyabiliyoruz. Her yıl 50-52 milyon TL’lik harcama yapıyoruz. Bu yıl da buna yakın bir harcama planladık. 2010 için de önlemlerimizi aldık” diye konuştu.

Hacı Ömer Sabancı Kayseri’den Adana’ya yürüyerek gittiği için atlara çok meraklıydı

* ToplantIda Güler Sabancı, holdingin kurucusu Hacı Ömer Sabancı ile ilgili çok ilginç bir anektod da aktardı. Hacı Ömer Sabancı’nın, 1919 yılında 13 yaşındayken Kayseri’nin Akçakaya köyünden Adana’ya yürüyerek gittiğini, atların kıymetini o yürüyüşte çok iyi anladığını ve atları çok sevdiğini dile getiren Güler Sabancı, Atlı Köşk’e at heykelinin de bu sevgiden dolayı dikildiğini söyledi. Hacı Ömer Sabancı’nın para kazandığında önce ailesine, sonra geniş ailesine, daha sonra köyüne ve daha sonra da çevresine katkıda bulunmaya çalıştığını kaydeden Güler Sabancı, Hacı Ömer Sabancı’nın her zaman çevresinin ve toplumun ihtiyaçlarına duyarlı biri olduğunu söyledi.

Rakamlarla Sabancı Vakfı

Kalıcı eserler: Türkiye genelinde 78 ayrı yerde 121 adet

1 Üniversite

39 ilk orta ve lise eğitim kurumu

17 Öğrenci yurdu

17 Öğretmenevi

10 Sağlık kurumu

5 Spor tesisi

14 Kültür merkezi

18 Sosyal tesis

Burslar: Bugüne kadar 33.500’ün üzerinde burs

Ödüller: Bugüne kadar 700’ün üzerinde ödül

Programlar: Toplumsal gelişme hibe programı, BMOP Sabancı Vakfı Hibe Programı, Mor Sertifika Programı, Kadınların Çok yönlü Güçlendirilmesi Projesi

Kültür Sanat etkinlikleri: 17 yıldır Türkiye Halk Dansları Yarışması, 11 yıldır Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, Mehtap Ar Çocuk Tiyatrosu.

İşsizlik yapısal bir sorun hükümet yerel seçimler sonrası konuyu ele alacak

GÜLER Sabancı’ya vakfın çalışmalarında işsizliğe ilişkin çalışma yapıp yapmayacakları da soruldu. İstihdama yönelik projeleri de değerlendirdiklerini belirten Güler Sabancı, Türkiye’deki işsizlik sorunu ile ilgili olarak da “Yapısal bir sorun gibi görünüyor” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin başarı ile yüzde 7 büyüdüğü yıllarda bile işsizliği yüzde 9’un altına indiremediğini hatırlatan Sabancı “Demek ki yapısal bir sorunumuz var. Yani olay sadece bugünkü kriz falan değil. Bunu geçen gün Nazım Bey’le de (Ekren) konuştuk. Dolayısıyla bu konuda bir ciddi çalışma yapılmasını bekliyoruz. Bu konu, çok boyutlu ve çok katılımcı çözülmesi gereken, bir değil, birkaç seri reform gerektiren bir konu. Çünkü birçok yeri etkiliyor. Dolayısıyla da benim Nazım Bey’den edindiğim izlenim; bu yerel seçimlerden sonra bu konuda çalışma yapılacağı, orta ve uzun vadeli bir bakış açısı için çalışılacağı yönünde...” diye konuştu.

Koç’un vakfından neden 5 yaş genç

Dünkü toplantının soru cevap kısmında Koç Vakfı’nın geçtiğimiz günlerde 40’ıncı yılını kutladığı hatırlatıldığında Güler Sabancı bir başka ilginç tespit daha yaptı. Sabancı Vakfı’nın, Koç Vakfı’ndan 5 yaş daha genç olduğunu hatırlatan Güler Sabancı, “Ancak unutulmasın ki Vehbi Bey 1901, Hacı Ömer Sabancı Bey ise 1906 doğumluydu. Yani orada da 5 yıllık fark var” dedi. Sabancı, vakfın kuruluş aşamasında Semahat Arsel’in teşvik edici büyük desteğini gördükleri de sözlerine ekledi.

‘6 oğulsunuz, aç açıkta bırakmazsınız’ dedi ve...

’Bu topraktan kazandığımızı, bu toprağın insanları ile paylaşırız’. Sabancı Vakfı tam 35 yıldır işte bu misyonla çalışmalarına devam ediyor. Bugüne kadar 1 milyar doların üzerinde kalıcı eser bırakan Vakfın ilk tohumu ise 1974 yılında atılıyor. Sabancı Kardeşler anneleri Sadıka Sabancı’ya gidiyorlar. Diyorlar ki “Hani fitre ve zekat veriyoruz ya işte biz bunu kurumsallaştıracağız. Sen de sahip olduklarının bir bölümünü bu Vakfa bağışlar mısın?”

Kardeşler annelerinin varlığının üçte birini bağışlayacağını tahmin ediyor. Ancak Sadıka Hanım, “Eşimi kaybettim ama 6 tane oğulsunuz. Herhalde beni aç açıkta bırakmazsınız” diyor ve varını yoğunu noter huzurunda kurulacak Vakfa bağışlıyor. İşte tüm varlığını Vakfa bağışladığı an da böyle ölümsüzleştiriliyor.

Vatan
Yayın Tarihi : 27 Mart 2009 Cuma 10:23:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?