25-29 Haziran’da İstanbul’da yapılacak olan Dünya Ekonomi Kongresi’ne aralarında Nobel ödüllü Stiglitz’in de bulunduğu 400’e yakın iktisatçı katılacak. Kongre, Türkiye’nin tanıtımı açısından da önem taşıyor
Türkiye, aralarında Nobel ödüllü Joseph Stiglitz’in de yer aldığı 55 ülkeden 400’e yakın iktisatçıyı, 15’nci Dünya Ekonomi Kongresi kapsamında İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor. Hazırlıkları 20 ayı aşkın süredir devam eden kongrede, ağırlıklı olarak küresel ekonomideki çalkantılar masaya yatırılacak.
Kongrenin ana konusu, ‘Kürselleşmenin Meydan Okuması’ olarak belirlendi. Açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yapacağı kongre, Türkiye için kongre turizminde önemli bir referans olacak. 25-29 Haziran arasında gerçekleştirilecek Dünya Ekonomi Kongresi’ne ev sahipliği yapan Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur kongrenin Türkiye’de yapılmasının önemini şöyle anlattı:
Bilimsel platform
“Konuşmalar için bu kongrede konuşmak prestij. Bizim iktisatçılarımız burada ürünlerini, akademik çalışmalarını ihraç etme fırsatı bulacak. Türk ve dünya iktisatçıları bir araya gelecek. Türkiye’nin tanıtımı açısından da önemli bir proje. Yabancı konuklar Kapadokya, Efes, Antalya turlarına götürülecek. Bu işi başarıyla tamamlamamız bizim için kongre turizmi açısından önemli bir referans.”
Kongrenin hükümet tarafından değil bir sivil toplum örgütünce düzenlendiğine işaret eden Uygur, her türlü görüşün özgürce ifade edilebileceği bir bilimsel platform sağlayacaklarını belirtti.
Hedef 1200 katılımcı
Kongrede sunulmak üzere seçiçi bilim kuruluna gönderilen yerli ve yabancı makale sayısının 600’ü geçtiğini aktaran Uygur şöyle dedi:
“Başvurulardan 300 civarında makale seçildi. Bunlardan 25’i Türk iktisatçıların. Ana konuşmacılarımız ve oturumlarda bildiri sunacak akademisyenlerimiz var. Aralarında Uluslararası Ekonomi Birliği Başkanı Guillemo Calvo, dünyanın önde gelen iktisatçılarından Maurrice Obstfeld, Nobel ödüllü bilim adamı Joseph Stiglitz’in de yer aldığı 400 iktisatçı kongrede ağırlanacak.”
Uygur, Birleşik Arap Emirlikleri’nden ABD, Fransa ve Rusya’ya kadar 55 ülkeden gelecek katılımcı sayısının 900 olduğunu, kongreye kadar bu sayının 1200’e çıkmasını beklediklerini ifade etti. Kongrenin sponsorları arasında MB, Telekom, Milliyet, CNNTürk, CNBC-e ile bankalar ve kamu kuruluşlarının da yer aldığı 19 kuruluş bulunuyor.
‘İstanbul’da gece çıkılır mı?’ sorusu
Prof. Dr. Ercan Uygur ve ekibi, organizasyon çalışmaları sırasında ilginç olaylarla karşılaştı. Bazı akademisyenler, makalelerinin kongrede sunulmak üzere seçilmemesine, bazıları ise organizasyon komitesinde yer almamalarına tepki gösterdi. Yabancı akademisyenlerin konuşma günlerinin ayarlanmasında ise başka sorunlar yaşandı.
Bazı akademisyenlerin ilişkilerinin iyi olmadığı bir diğer iktisatçı ile aynı toplantıda konuşmayı kabul etmemesi üzerine program defalarca değişti. Katılımcılardan bazıları da, “Türkiye güvenli mi, İstanbul’da gece dışarı çıkmak güvenli mi, kapkaç olayları yaygın mı, kredi kartı kullansam sorun olur mu?” sorularını yöneltti.
‘Türk lirası değer kaybetmeli’
Ercan Uygur, Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri de değerlendirdi.
Hem yurtdışında hem de Türkiye’nin kendi içinde ekonomik ve politik belirsizlikler yaşandığını vurgulayan Uygur, toplumda bu belirsizliklerin ardından umulmadık çalkantılar yaşanacağı korkusu olduğunu aktardı. Uygur, ekonomik çalkantıya rağmen durumun 2001 kriz döneminden oldukça farklı olduğunu ve böyle bir kriz beklemediğini söyledi.
Yüksek faizin belirsizliğin en önemli yansıması olduğunu kaydeden Uygur, Merkez’in faiz artırım kararını da değerlendirirken, “Enflasyon dışsal nedenlerle yükseliyor. Büyüme yavaşladı. Bırakalım bu ortamda kur belirli bir düzeye gelsin. Türk lirası yüzde 5-10 oranında reel olarak değer kaybetsin. Kurla enflasyon uyum sağlasın. Böylece cari açık da belirli bir düzeye gelsin. Faizin yükseltilmesi bu noktada olumsuz etki yapıyor” diye konuştu.