18
Mayıs
2024
Cumartesi
EKONOMİ

AB'nin 5 yılık beyaz et yasağı bitiyor

Beyaz et üreticilerine bu müjdeli haberi Tarım Bakanı Mehdi Eker verdi. AB'den buna ilişkin resmi yazının 28 Haziran'da geldiğini söyledi. Yasak, AB'ye ihracat eylül ayında başlıyor.

Avrupa Birliği, Türkiye’ye 5 yıldır uyguladığı beyaz et ve süt ithalatı yasağını kaldırıyor. Tarım Bakanı Mehdi Eker, AB’nin eylül ayından itibaren Türkiye’den bu iki ürünü almaya başlayacağını resmen bildirdiğini açıkladı.

AVRUPA Birliği (AB), Türkiye ile müzakere masasına oturacağı ekim ayı öncesinde bir duvarı daha yıkma kararı aldı. 2000 yılında yapılan denetim sonucunda yasaklanan Türkiye’den beyaz et ve süt alımı eylül ayında başlayacak. Tarım Bakanı Mehdi Eker, AB’nin, yasağın kaldırılacağını resmen bildirdiğini açıkladı. Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Eker, AB’den gelen 28 Haziran tarihli yazıda, 2005 denetim sonucunun olumlu bulunduğunun belirtildiğini kaydetti.

Hazırlanan raporla yasağın kaldırılacağının bildirildiğini söyleyen Eker, şu açıklamaları yaptı:

AB’DEN İYİ HABER:

AB’ye ihraç edilen beyaz et ve süt ürünleri 2000 denetimi sonucu 2001 raporuyla yasaklandı. Türkiye o zamandan beri bu ürünlerin satışını yapamıyor. Bu süre içinde standartlarımızı artırdık, geliştirdik. Son gelen bilgi, hazırlanan raporda yasağın kaldırılacağı. Bir toplantı yapılarak süreç tamamlanıp, nihai forma kavuşturulacak. Eylülde de yasak kalkacak. Yazıda AB’nin ilgili birimlerinin 2005’te yaptığı denetimde, üretim hijyen ve şartlarının güvenli bulunduğu beyan ediliyor.

ET İTHALATI DA BAŞLAYACAK:

AB’nin Türkiye’nin et ithalatını başlatma talebine gelince, 1998 yılında Türkiye ile AB arasında Ortaklık Konseyi kararı oluşturulmuş. Burada Türkiye et ve canlı hayvan alacağını taahhüt etmiş. Ama bu taahhüt askıda kalmış. Türkiye bir dünya devletidir, ilanihaye sınırlarını kapatamaz. Dünya Ticaret Örgütü var. Biz alım yaparken standartları koyacağız, yerli üreticinin zarar etmemesi için önlem alacağız. 1996 yılında Türkiye 420 bin ton üretim yapmış. Şimdi ise üretim 390 bin ton. Bu sürede hiç ithalat yapılmadı. Önemli olan sektörü geliştirmek, daha ucuz, daha verimli üretim yapılmasını sağlamak.

RUSYA’YI BİR GÖRÜŞMEDE ÇÖZDÜK:

Rusya, 30 Mayıs’tan itibaren 136 ürün grubuna yasak koydu. Başbakan Tayyip Erdoğan, Rusya Lideri Vladimir Putin ile görüştü. Ben de Moskova’ya gidip Rusya Tarım Bakanı ile görüştüm. 109 ürün grubundaki yasak kalktı. Bunun içinde salatalık, muz, kavun gibi ürünler de var. Aynı sorunu AB ile de yaşamışlar. Bunların çözülmesi 6 ay, 8 ay, 14 ay sürmüş. ‘Hiçbir ülke ile bir görüşmede çözmedik’ dediler. Biz de kendimize güvendiğimizi, AB ülkelerine ihracat yaptığımızı anlattık. AB ile nasıl çözüldüyse bizimle de öyle çözülmesini istedik. Yasağı süren 27 ürün grubu için de Moskova’dan gelen heyetle bizim uzmanlarımız birlikte ihracat noktasında sertifika ve ürünü kontrol edecekler.

DOMATESTE BOŞ YERE BATTIK:

2005 yılında Rusya’dan iade edilmiş meyve-sebze yok. Akdeniz meyve sineği, içinde şeker olan ince kabuklu meyvelere musallat olan bir sinek. Tüm Akdeniz ülkelerinde var. Olgunlaşma döneminde meyvenin üzerine konuyor. Oraya yumurtasını bırakıyor. Larva meydana geliyor. Ürün erken olgunlaşıyor, ekonomik değeri düşüyor ve erken çürüyor. İnsan sağlığına zarar verdiğine dair bir bulgu yok. Domatesin meyve sineği ile zerre kadar ilişkisi yok. Bazı olayların psikolojik zararı maddi zararından fazla oluyor. Domates üreticisi boş yere zarar gördü.

AB için tarama sürecini biz erken başlattık

AB’ye hazırlığın birinci ayağının temel mevzuatta uyum olduğunu kaydeden Mehdi Eker, ‘Resmi tarama süreci başlamadığı halde biz taramamızı yapıyoruz. Bu iş için yedi ayrı kurul oluşturduk. Belirleme, örgütsel değişiklik ve operasyonel kısım. Bunlarla ilgili kolay kolay bir sıkıntı yaşamayız’ dedi. Asıl sorun yaşanacak kısmın sosyo-ekonomik sorunlar olduğuna dikket çeken Eker, şöyle devam etti: ‘Tarımı dönüştürmemiz gerekiyor. 1991 rakamlarına göre Türkiye’de 4 milyon tarımsal işletme var. 2001’e kadar bunun yüzde 10-15’i kayıt altındaydı. Bu tablo içinde ürün politikası geliştiremiyorsunuz. İşletme ölçekleri ekonomik değil. İşletme sayısının azalması kaçınılmaz. 27 milyon hektar üretimde. Ortalama büyüklük 55 dekar. Üstelik bu 55 dekar içinde dört-beş işletme var. AB’de ise bu rakam 165 dekar. 30 yıl önce Avrupa’da da ölçekler küçüktü, yıllar içinde büyüttüler. Bizde ise tam tersi, miras hukuku ile işletmeler giderek küçülüyor. Şu anda tarımsal işletmelerin yüzde 85’i kayıt altına girdi. Ne ürettiğimiz, ne kadar alana sahip olduğumuz gibi verilere sahibiz. Bundan sonra stratejik plan yapabiliriz. Bu dönem bir şanstır. Refah arttıkça insanların kalite algısı değişiyor. Eskiden modern üretim ürününü isteyenler şimdi doğal ürün istiyor. Başka ülkeler isteseler bile bu ihtiyacı karşılayamazlar. Güneş, toprak gerekli. Hiçbir teknoloji Ege incirinin lezzetini oluşturamaz. Coğrafi avantajı iyi kullanırsak zenginlik ve refah üretebiliriz. Ben sektörün geleceğinden umutluyum.’

Siyasette köylü ile çiftçiyi ayıracağız

BUGÜNE kadar siyasetin hep köyle ile çitfçiyi birbirine karıştırdığını belirten Mehdi Eker, ‘Aslında ikisi aynı kişi değil. Çiftçi üreticidir. Herhangi bir iş kolunda hangi koşullar varsa o koşullara tabidir. Bilgi, teknoloji, diğer üretim faktörleri, dünya pazarları ve rekabet gücüne ihtiyaç duyan profesyonel bir meslektir. Köylüye ise kırsal kalkınma politikalarının uygulanması gerekir. Eğitim, sağlık, el sanatları, yöresel turizme kanalize edilmesi lazım. Tarım bu zamana kadar ihmal edilmiş, önem verilmemiş. İktisadi üretim sektörü olarak görülmemiş. Türkiye’nin istikrarsızlık, koalisyon dönemleri de bunu beslemiş. Hep kısa vadeli düşünülmüş. Biz AKP olarak bir şans yakaladı ‘ dedi.

İhracatı yönlendirdik, Rusya krizinden zarar görmedik

RUSYA ile yaşanan kriz döneminin ihracat rakamlarının eline yeni ulaştığını söyleyen Tarım Bakanı Mehdi Eker, şöyle konuştu: ‘1 Haziran-23 Haziran 2004 ve 2005 karşılaştırmasına göre, Türkiye’nin meyve-sebze ihracatı geçen seneye göre 7 bin tonun üzerinde artmış. 13 bin 500 tonmuş, 20 bin 800 tona çıkmış. Değer açısından da 4 milyon dolardan 8 milyon dolara çıkmış. Geçen yıl Rusya’ya 5 bin ton ihracat yapmışız. Bu yıl Rusya’ya yapamadığımız ihracatı Avrupa’ya, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek gibi ülkelere yönlendirmişiz. Türkiye’nin kriz nedeniyle uğradığı nispi zarar yok. Ama tabii keşke kriz hiç olmasaydı. Biz asla Rusya pazarını ihmal etmeyeceğiz, bu pazarı kaybetmemeliyiz. Ticaretimizi daha çok ve uzun vadeli olarak geliştirmemiz lazım.’

Rusya da 10 yıllık yasağı kaldırıyor

RUSYA Federasyonu, 10 yıldır Türkiye’den tavuk eti ithalatına uyguladığı yasağı kaldırmak amacıyla, uzmanlarını Türkiye’ye gönderecek. Rusya ile yapılan ikili temaslar sonucunda Rus yetkililer, tavuk eti üretimini yerinde incelemek için temmuz-eylül ayları arasında Türkiye’deki tavuk eti üretim tesislerini ziyaret etmek istediklerini bildirdiler. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Rusya’nın Türkiye’den tavuk eti ithalatı yasağını kaldırması konusunun, 2004 yılı Kasım ayında yapılan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısında gündeme getirildiğini, Rus tarafının da bu konuda birtakım gelişmeler olabileceğini söylediğini hatırlattı. Tüzmen, şöyle devam etti: ‘Biz bu görüşmeler sırasında Rus uzmanların gelip tavuk eti üretimini bizzat yerinde görmelerini ve buna göre karar vermelerini önermiştik. Rus tarım ve veterinerlik komitesi uzmanlarını temmuz-eylül arasında bir tarihte Türkiye’ye gelebileceklerini bildirdiler. Tarım Bakanı ile temas kurup tarihi belirleyeceğiz ve davet edeceğiz.’
(Yelda Ataç / Hürriyet)
Yayın Tarihi : 2 Temmuz 2005 Cumartesi 08:39:25
Güncelleme :2 Temmuz 2005 Cumartesi 12:55:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?