Türk-İş, açlık sınırının 594, yoksulluk sınırının bin 934 YTL'ye yükseldiğini bildirdi. Ancak 19 gün dengeli beslenebilen asgari ücret alan bir çalışan ailesi, 11 gün aç yaşıyor.
Türk-İş Araştırma Merkezi'nce yapılan araştırmaya göre, 4 kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için aylık zorunlu gıda harcaması tutarı, bu ay bir önceki aya göre 1,66 oranında artarak 593 YTL 55 YKr'ye çıktı.
Araştırmada, geçen yıl sonuna göre bugün sadece gıda için 51, temel ihtiyaçlar için 165 YTL daha fazla harcama yapılması gerektiği belirtildi. Oysa tüm bir yıl için yapılan asgari ücret artışının 30 YTL olduğu vurgulandı.
Araştırmaya göre, yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen ve 4 kişilik ailenin aylık zorunlu gıda harcaması yanında ulaşım, kira, giyim, yakacak ve kültür gereksinimleri için gerekli olan tutar ise aynı dönemde bin 901 YTL 94 YKr'den bin 933 YTL 55 YKr'ye yükseldi.
Araştırmada, ülkede halen geçerli olan asgari ücretin ele geçen tutarının 380.46 YTL olduğuna işaret edilerek, bu düzeyde gelir elde edenlerin ailesiyle birlikte açlık ve yoksulluk sorunu ile karşı karşıya kaldığı belirtildi.
“ASGARİ ÜCRETLİ 11 GÜN AÇ, 24 GÜN YOKSUL”
Asgari ücretin açlık sınırı olarak tanımlanan tutarın yüzde 64'ünü, yoksulluk sınırı olarak tanımlanan tutarın ise ancak yüzde 20'sini karşılayabildiği ifade edilen araştırmada, “Asgari ücret alan bir çalışan ailesi, ancak 19 gün dengeli beslenebilmekte, insan onurunun gerektirdiği yaşam düzeyini ise sadece 6 gün için yaşayabilmektedir. Asgari ücretli 11 gün aç, 24 gün yoksul durumdadır” denildi.
NOHUT ZAM ŞAMPİYONU
Araştırmaya göre, gıda harcaması tutarındaki 10 aylık artış yüzde 9,33 olarak gerçekleşirken, son 1 yıllık artış yüzde 12,91 oldu.
Araştırmada, beslenme kalıbında yer alan bazı ürünlerin fiyatlarında ekim ayında yaşanan değişimle ilgili şu bilgilere yer verildi:
“-Yoğurt fiyatında çok düşük düzeyde de olsa artış görülürken, süt ve genel olarak peynir fiyatı değişmedi.
-Et fiyatı değişmezken, tavuk ve balık ürünlerinde fiyat artışı oldu, yumurta ise ucuzladı.
-Özellikle bakliyat fiyatlarındaki artış dikkati çekti. Nohut da fiyat artışı yüzde 25, barbunya da yüzde 7,19, kırmızı mercimek de yüzde 5,71'i buldu.
-Meyve-sebze grubunda bu ay önemli bir fiyat değişikliği görülmedi.
-Ekmek ve irmik fiyatları değişmedi. Öte yandan pirinç fiyatındaki artış yüzde 7,81, bulgur fiyatındaki artış 6,90, makarna fiyatındaki artış yüzde 1,39 oldu.
-Tereyağı, şeker, tuz, ıhlamur, salça fiyatı aynı kalırken, margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı, zeytin, bal, reçel, pekmez fiyatları arttı. Çayda fiyat ayarlamaları düşüş biçiminde oldu.”
DİSK'ten Türk-İş'e çağrı: Asgari Ücret Komisyonundan çekilin
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, anti demokratik olarak oluşturulduğunu savunduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun asgari ücreti kendi bildiği biçimde belirlediğini savunarak, komisyonda işçi kesimini temsil eden Türk-İş'e toplantılarından çekilmesi çağrısında bulundu.
Çelebi, yaptığı yazılı açıklamada, iktidar ve işveren temsilcilerince anti demokratik olarak oluşturulduğunu savunduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Kasım ayında toplanarak, Türkiye'nin temel sorunlarından birisi olan asgari ücreti yine kendi bildikleri biçimde belirleyeceğini ifade etti.
Asgari ücretin Türkiye'deki milyonlarca çalışan için son derece yaşamsal bir öneme sahip olduğunun bilindiğini ifade eden Çelebi, “Özellikle gelir dağılımı da dikkate alındığında çalışanların yaşam standartları yönünden belirleyici bir özelliği vardır” dedi. Çelebi, ancak iktidar ve bu konuda iktidarın en büyük destekçisi işveren temsilcilerinin asgari ücretin belirlenmesinde ülkenin sosyal ve ekonomik koşullarını hiçbir zaman dikkate almadıklarını ve belirlemeleri IMF gölgesinde yaptıklarını savundu.
Türk-İş'e Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmaması çağrısında bulunan Çelebi, “Her yıl olduğu gibi yalnız asgari ücretin belirlenmesi sürecinde muhalefet şerhi koyarak değil, bu yıl Asgari Ücret Komisyonu'ndan çekilerek emekçilerin birlikte tutum almasını sağlamalı ve işçi sınıfını ‘konu mankeni' olma pozisyonundan çıkarmalı bu suça ortak olmamalıdır” dedi.
Asgari ücret konusunun zaman yitirilmeden sağlıklı bir zeminde tartışılması ve insan onurunu ayaklar altına alan bugünkü yöntem terk edilerek günün yaşam standartlarını göz önüne alan yeni bir değerlendirme yöntemi belirlenmesi önerisinde bulunan Çelebi, şunları kaydetti:
“ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ KALDIRILMALI”
“-Bugün ağırlıklı olarak hükümet ve işveren temsilcilerinden oluşan asgari ücreti tespit eden kurulun yapısı demokratik hale gelmeli ve tüm emek örgütü temsilcileri bu kurulda yer almalıdır.
-İktidar kamuda çalışan memurların asgari ücretini 663 YTL olarak belirlerken işçilerin (neredeyse AB ülkeleri asgari ücret ortalamalarının yarısı kadar olan) asgari ücretini bunun yarısına razı etme çabaları işverenlerin dayatmaları sonucudur. Türkiye'de açlık sınırı 600 YTL civarındadır.
-Asgari ücreti belirlemede esas alınan kriterler her şeyden önce bir kişi üzerinden değil 4 kişilik aile değerlerine göre oluşturulmalıdır.
-Asgari ücretin üzerindeki vergi yükü kaldırılmalıdır.”
A.A
Yayın Tarihi :
27 Ekim 2006 Cuma 14:23:46
Güncelleme :27 Ekim 2006 Cuma 15:37:56
Yorumlarınız
mehmet ali bayram IP: 85.106.231.xxx Tarih : 27.10.2006 22:15:49
önümüzdeki yıllarda bakalım nolacak böyle giderse insanlarımız birçok sıkıntı çekecek eee tabi cefasınıda yine halkımız çekecek bu nereye kadar gidecek bu şekilde neden güzelim türkiyemizde güzel bir hayat sürmeyelim neden herşey o kadar imkansız olsun rahat bir hayat yaşamak varken neden sıkıntı çekelim neden bir çözüm üretmiyor yetkililer ne zaman düzlecek açlık sınırı insanlarımız neden hep sıkıntı çeksin bizim avrupadaki insanlardan neyimiz eksik saygılar...