18
Mayıs
2024
Cumartesi
EKONOMİ

Aşkale mucizesi


Bu yıl en büyük 500 sanayi şirketi arasına katılan Aşkale Çimento'nun alınışında 100 dolar koyanın 10 bin doları oldu

EVRİM ERGİN

İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine (478'inci sırada yer aldı) ilk defa giren ve 1993 yılında Erzurumlu 900'e yakın ortağın özelleştirmelerden satın aldığı Aşkale Çimento tam bir başarı hikayesi yazdı. Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik'in verdiği bilgiye göre fabrikanın alınışında 100 dolar koyanın 10 bin doları oldu.
Lütfü Yücelik'e göre bu başarı fabrikanın büyük ortaklarının, yöneticilerinin yakını olan kişilerin 'fabrikaya yaklaştırılmaması' sayesinde oldu. Aşkale Çimento'nun kadroları 'arpalığa' çevrilmedi. İşe göre seçilmiş profesyonellerin önü açıldı. Yönetim kurulu başkanı ve genel müdüre bile özel şoför tahsis edilmedi. Aşkale Çimento böyle başardı...
"Biz Erzurum için ikinci bir Kurtuluş Savaşı vermek sloganı ile yola çıktık" diyen Lütfü Yücelik, fabrikanın alınışı ve sonraki yükseliş dönemini anlattı.

Fransızlar talipti

1993 yılında fabrikanın özelleştirilmesi gündeme geldiğinde Fransızların müşteri olduğunun konuşulmaya başlandığını belirten Yücelik, "Buranın yabancılara gitmesi yerine bölge ekonomisine katkı yapması gerektiğini anlattık. İşimiz çok zor oldu. Ticaret Odası'nın da desteği ile Er Çim San'ı kurduk. Haziran 1993'te fabrikayı 31 milyon dolara satın aldık" dedi.
Fabrikaya bugüne kadar 30 milyon doların üzerinde yatırım yaptıklarını ve daha 20 milyon euro tutarında yatırım planladıklarını belirten Yücelik, Aşkale modelinin Türkiye'deki özelleştirmelerde uygulanması gerektiğini belirtiyor. Yücelik şöyle diyor:
"Son derece profesyonel hareket edilmesi gerekiyor. Bizim başarımızın sırrı hiçbir koruma, kayırma işine girmedik. Örneğin benim hiçbir yakınım bu fabrikaya ne gelir ne gider. Ne çalışanı, ne ticaret yapanı hiçbirisi buranın yanına gelemez. Böyle bir güven verdiğiniz zaman buradaki profesyonel ekip çok rahat çalışır.
Adama göre iş değil, işe göre adam seçilir ve başta genel müdürümüz olmak üzere profesyonel kadroya çok büyük bir yetki tanınmıştır. Bizim yönetim kurulundan en alt çalışanına kadar herkes bu işte bir numara olmayı hedefliyor ve yaptığı işin en iyisini yapmaya çalışıyor. Başarının sebebi de bence bu. Çok tasarruf, çok çalışmak. Senelerdir ne benim ne de genel müdürümüzün bir şoförü bile yoktur."

'Otelde, oturup ağladım'

Fabrikayı aldıktan sonra büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Yücelik, o günleri şöyle anlatıyor:
"Çok sıkıntımız oldu. Ankara'ya gidip halletmeye çalışırken o kadar dolmuşum ki, otelde çocuk gibi oturup tek başıma ağladım. Erzurum'da iş zor çünkü iklim ağır. Altı ay iş yapabiliyoruz. Başka fabrikaları ile rekabet zor, onlar yılın tamamında iş yapabildikleri için maliyetlerini aşağı çekebiliyorlar. Deniz yok, nakliyesi ağır bir iş yapıyoruz."

'Öğrenci bin, iki ayağı olmayan bir Erzurumlu 5 bin dolar verdi"

Yücelik, Aşkale Çimento Fabrikası'nı alırken buldukları 900 ortağın tamamının işadamı olmadığını, bölge halkından büyük destek gördüklerini belirtti. Yücelik, şöyle dedi:
"1998 yılından bu yana düzenli olarak ortaklarımıza temettü dağıtıyoruz. Başlangıçta bize 100 dolar vermiş birisinin bugün geliri 10 bin doları buldu. Bize gelip ilk anda yatırım yapanlar arasında bizi çok duygulandıranlar da oldu o dönemde. Adamın iki ayağı yoktu ama o ruh ile gelip bize elindeki beş bin doları verdi. Adana'dan buraya okumaya gelmiş bir talebe de 'Benim de katkım olsun' diyerek elindeki bin doları bize verdi. Kimse 'Para kazanayım' diye bu işe girmedi. Herkes bu yatırım bölgede kalsın ve insanlar bundan faydalansınlar diye bu yola çıktı."

MİLLİYET
Yayın Tarihi : 31 Temmuz 2005 Pazar 14:34:13
Güncelleme :1 Ağustos 2005 Pazartesi 14:53:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?