Avrupalı çiftçiler Türkiye’ye geliyor  

Uzun yıllar iyi bir tarım ve hayvancılık ülkesi olmakla övünen Türkiye, tarımdaki gerileyişini sürdürüyor. Bu nedenle Türkiye’de yaşayanlar Avrupa ve Amerika kıtasında yaşayanlara oranla ete üç misli, süte ise iki misli para ödemek zorunda kalıyor. Avrupa’da daha çok domuz eti tüketildiği için kırmızı et konusunda Güney ve Kuzey Amerika ile kıyaslama yapan Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Et Türkiye’de Latin Amerika ülkelerine göre üç misli fazla fiyata satılıyor. Sütte ise Avrupa Birliği ülkeleri satış fiyatı yakın olmasına karşın onların sütleri bizden kaliteli olduğu için biz yaklaşık iki misli fiyat ödemiş oluyoruz” dedi.

VERİMSİZLİK ARTIYOR
Türkiye’deki hayvan ırkının kaliteli olmadığını belirten Bahçıvan, “Irkı kaliteli bir hayvanın kesildikten sonraki et ağırlığı 550-650 kilogram iken, Türkiye’de bir hayvandan çıkan et, en fazla 200 kilogram. Sütte de aynı durum söz konusu. Türkiye’deki sütün içindeki protein ve yağ oranı AB ülkelerinin ortalama yüzde 15 altında” şeklinde konuştu.

Türkiye’de hayvan kalitesinin yanı sıra klasik yöntemlerin kullanılması ve hayvanları doğru besleyememe nedeniyle verimsizliğin arttığını söyleyen Bahçıvan, AB’nin et ve süt ürünlerinde Türkiye’ye kapılarını kapadığını ifade etti. Bahçıvan, ‘’Türkiye’nin mevcut hayvancılık altyapısı ve hayvan kalitesiyle bırakın ihracat yapmayı, Türk insanını yeterli besleme imkanı yok’’ dedi.

YABANCILAR GELİYOR
Bu alandaki boşluğu gören yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artığını belirten Bahçıvan özellikle süt üreticiliği konusunda dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Almanya, Fransa, Danimarka ve Hollandalı büyük çiftlik üreticilerinin bir süredir Türkiye pazarında araştırma yaptıklarını belirterek, “Bu yatırımcılar özellikle İzmir ve Trakya bölgesi ile ilgileniyorlar” dedi.