Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, 2013'te 60 milyar dolarlık tarımsal üretim ve 35 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatı hedeflediklerini söyledi.

Vakıf 2000 tarafından düzenlenen “Tarım Sektöründeki Gelişmeler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu konferansın kapanışında konuşan Bakan Eker, 2002-2006 döneminde tarım sektöründeki gelişmeler, uygulanmasına geçen yıl ve bu yıl başlanan projeler hakkında bilgi verdi.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de konuşmacı olarak katıldığı konferans, TOBB ETÜ konferans salonunda gerçekleştirildi.

Bakan Eker konuşmasında, son 3 yılda tarım sektörünün sürekli büyüdüğüne işaret ederken, bunda tarımda verim ve kaliteyi artırmaya yönelik uygulanan desteklerin etkisi olduğunu vurguladı.

Tarımı, sosyal boyutu olan iktisadi bir sektör olarak gördüklerini de kaydeden Eker, 2006-2010 dönemi için kabul edilen strateji planı ile tarımı günübirlik kararlardan kurtardıklarını anlattı.

Hükümetleri döneminde tarımla ilgili 13 temel kanun çıkarıldığını hatırlatan Bakan Eker, geçen yıl kırsal kalkınma yatırımları kapsamında 500 damla sulama projesi desteklendiğini, bu yıl damla sulama yatırımları için faizsiz kredi uygulaması başlatıldığını, destek sayesinde 5 milyon hektar alanda kullanılan su ile 7,5 milyon hektar alanın sulanacağını kaydetti.

Tarımda 2013 yılı hedefleri hakkında da bilgi veren Bakan Eker, “bilgi ve teknoloji ile bütünleşmiş, uluslararası kurallara uyumlu, dünya pazarlarına entegre olmuş bir tarım sektörü” öngördüklerini belirtti.

“ÇOK DESTEK VEREN, ÇOK OY ALMIYOR”

Konferansta bir tebliğ sunan ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak, tarım sektörüne verilen desteklerde bir istikrar olmadığını, seçim yıllarında desteklerin arttığını belirtirken, “Ancak çok destek veren parti çok oy almıyor. Çiftçiler çok akıllandı” dedi.

Tarımda değerlendirme yapmak için bazı bilgilere ulaşmakta zorlandığını açıklayan Prof. Çakmak, “İstatistik Kanunu gereğince, bir ürünü 5'ten az firma ithal veya ihraç ederse, üretirse, bunun rakamları aktif gizlilik kapsamına giriyor ve verilmiyor. Geçen yıl Haziran'dan beri TÜİK'ten tarımsal ürün ihracat-ithalat rakamlarını 12'li bazda alamıyorum” diye konuştu.

Türkiye'nin dış ticarette halen fazla verdiğini, AB'ye giriş halinde, AB'den tarım ürünleri ithalatında artış öngörüldüğünü kaydeden Prof. Çakmak, ancak üyeliğin etkisiyle, tarım sektöründe çiftçilerin ve tüketicilerin refahının artacağını belirtti.

Prof. Çakmak, yaptıkları bir çalışmaya göre, Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye maliyetini 1 milyar avro olarak hesapladıklarını da açıkladı.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Üyesi İlhan Bilgin de, Ziraat Bankası'nın tarımın bankası olmaktan çıktığını, devletin bütün finansal işlerini yürüten banka haline geldiğini belirtirken, tarım sektörüne daha fazla kredi sağlanması için, özel bankalar tarafından kullandırılan kredilere de sübvansiyon uygulanmasını önerdi.
Bilgin, hayvancılık sektöründe sadece büyük işletmeler tarafından üretim yapılmasını sağlamaya yönelik politikanın da yanlış olduğunu öne sürdü.