Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, faizlerde yaşanan artış nedeniyle bankacılık sektörünün fırsatçılık yaptığını iddia etti. Mali sektörü Başbakan Tayyip Erdoğan'a şikayet eden Çağlayan, bankaların Merkez Bankası'nın belirlediği rakamların 10 puan üstünde faiz uyguladığını söyledi. 

ASO 2005 Başarı Ödülleri Töreni yapıldı. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanları Ali Babacan, Kürşad Tüzmen ve Beşir Atalay, Sanayi Bakanı Ali Çoşkun, İçişleri Bakın Abdülkadir Aksu, Ulaştırma Bakın Binali Yıldırım, Bayındırlık Bakanı Faruk Nafiz Özak, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu katıldı. 

Tören İstiklal Marşını ezbere okumasıyla kamuoyunda tanınan Suna Bal'ın sahneye çıkması ile başladı. Bal, İstiklal Marşı ve Sakarya Şiiri'nden bir bölüm okuduktan sonra Başbakan Erdoğan ve ASO Başkanı Çağlayan'dan kolye ve saat hediye aldı. 

ASO Başkanı Çağlayan törende yaptığı konuşmada son dönemdeki dalgalanmalara dikkat çekerek, dünyadaki gelişmelerin etkilerini öngördükleri için çalkalanmanın sürpriz olmadığını kaydetti. Bazı dengeleri olumsuz etkilemiş olmakla birlikte çalkantının geçici olduğunu belirten Çağlayan, kriz tellallığı yapılmaması gerektiğini söyledi. "Ne umar ne beklerseniz onunla karışlaşmak durumunda kalırsınız" diyen Çağlayan, önemli olanın cari açık ve arz edeceği tehlikeye dikkat etmek olduğunu belirtti. Enflasyondaki artışın moralleri bozduğunu anımsatan Çağlayan söyle konuştu: 

YÜZDE 5 HEDEFİ ACELEYE GETİRİLDİ
"Enflasyonla mücadele eden tüm ülkelerde zaman zaman iniş çıkışlar olmuştur. Enflasyonla mücadele kolay değildir, tüm kesimlerin mutabakatıyla yapılacak bir şeydir. Önemli olan kazanımları geriye götürmeyecek davranışlarda bulunmaktadır. Belki geriye gidiş olabilir. Merkez Bankası enflasyon hedeflemesi konusunda erken davrandı. Bence yüzde 5 konusunda acele etmenin bir anlamı yoktu. Bu gelişmeler öngörülebilirdi." 

Ekonomideki çalkantı sürerken erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışması yapmanın doğru olmadığını belirten Çağlayan, "Bu gelişmeleri kasisli yolda araba tutması, deniz dalgalarında bulantı gibi kabul etmek lazım. Bugün Türkiye'de konuşulması gereken ekonomik kazanımların nasıl korunacağıdır" dedi. 

Türkiye'de son dönemde makro ekonomik anlamda ciddi kazanımlar elde edildiğini söyleyen Çağlayan, siyasi ve ekonomik istikrarın korunmanı gerektiğini bildirdi. 

FAİZİN YAN ETKİSİ VERGİ OLMASIN
Faizlerdeki yükselişin bütçe dengelerinde olumsuzluk yaratacağını öngören Çağlayan, devletin bazı gelirlerinde azalma olacağını ileri sürdü. Bunun vergiyle çözülmemesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, "Türkiye bu borç yapısından kurtulmalı. Bunun yolu vergi değil. Başka kaynaklar yaratılmalı. 2-B projesi aciliyet göstermektedir" dedi. 

Sıcak para tartışmalarına işaret eden Çağlayan, "Para sıcaktı, soğuktu bakmak yerine, paraya kızmak yerine, bu paranın niye geldiğine bakmak gerek. Siz üretemezseniz gelir tabi" diye konuştu. 

Başbakan Erdoğana bankacılık kesimini şikayet Çağlayan şunları söyledi:
"Merkez Bankası 4 puan faiz artırdı. Mali sektör ise bunu fırsat bilip 10 puanın üzerinde faiz artırışı gerçekleştirdi. Gecelik faiz yüzde 17.25’ken birçok banka yüzde 28’lik faizle kredi vermektedir. Bu da işletmeler üzerinde yük yaratıyor. Freni patlayan bazı bankalar bir günlük kredi için 4 günlük faiz istedi."
Kriz tellallığı yapılmaması gerektiğini yineleyen ve karamsarlık aşılamanın anlamı olmadığını belirten Çağlayan, Başbakan Erdoğan'a şu önerilerde bulundu: 

"-Yapısal reform yapmak gereği eskisinden daha acil durumda Sosyal Güvenlik Reformunun gerisi getirilmeli.
-Acil olarak vergi reformu yapılmalı.
-Yaşanan enerji sorunu özelleştirmeleri devam edilmesi gerektiğini gösterdi. Ancak yapılanacak düzenlemelerde boşluk ve kötü niyete meydan verilmemeli.
-Her 15 saniyede bir kişi daha işsizler ordusuna katılıyor acil olarak Reform Mikro Eylem Paketi hazırlanmalı, Anadolu Yaklaşımı hayata geçirilmeli,
-Artık vize sorununa işadamının tahammülü kalmadı. Avrupa’daki 25 ülkede mallarımız serbest dolaşırken biz serbest dolaşamıyoruz. Bize vize uygulayan ülkelerden biz de aynı şeyleri isteyelim.