Barajın kapağını açın paralar aksın

Kredi musluklarını açmaları için aylardır hükümetin de çağrıda bulunduğu bankalar reel sektörü artık canından bezdirdi. Çarkı döndürebilmek için tefecilere dahi muhtaç olan sektörden bir isyan da KOBİDER'den geldi. Kredi vermeyerek, paraları kasalarında tutan bankalara KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, "Artık para barajlarının tüm kapaklarını açın da dereye su gelmesini sağlayın" diyerek tepkisini dile getirdi

Barajın kapağını açın paralar aksın
Küresel krizin başladığı ekim ayından bu yana 'para biter' korkusuyla kredi musluklarını kapatan ve nakitleri kasalarında tutan bankalara, iş dünyasının isyanı bitmek bilmiyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Hükümetten ve bankalardan, "artık para barajlarının kapaklarını açmalarını, dereye su gelmesini" istediklerini belirtti.

HERKES SEFERBERLİK İLAN ETTİ

Özgenç, dünya çapındaki ekonomik krizin, etkisini her yerde, her ülkede hissettirdiğini, devletlerin bu batağı önlemek için hazinelerini, bütün mali imkanlarını seferber ettiğini kaydetti. Türkiye'de de ekonomik tedbir paketleri hazırlandığını, bunlardan biri olan KOSGEB destekli kredilerin, miktarı doyurucu değilse de işletmelere hayat suyu olduğunu dile getiren Özgenç, yeni hazırlanan ekonomik tedbirler içerisinde 3D (değişim, dönüşüm ve destek) olarak adlandırılan paketin Aralık 2008'de açıklanacağını, ancak aradan 2 ay geçmesine karşın herhangi bir gelişmenin söz konusu olmadığını ifade etti.

KURBAĞANIN GÖZÜ PATLAR

Özgenç, bunun esnafı ümitsizliğe sevk ettiğini kaydederek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Hükümetimizden ve bankalardan isteğimiz; açın artık para barajlarının kapaklarını, dereye su gelsin. Atalarımızın da dediği gibi, 'dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlar'. Bankalar ortak hareket ile birlikte piyasalara daha fazla miktarda para sürmeli."

PAZARDA DARALMA VAR

İç piyasada işlerin yavaşlayarak bu duruma gelindiğini, üretimin tamamen durma noktasına ulaştığını, belirsizlik sürecinin hakim olduğunu ve güvenin kaybolduğunu savunan Özgenç, "İşletmelerle ilgili çok ciddi bir ekonomik program hazırlanmalı ki, çarşı, pazar hareketlensin. Ürettiğimizi satamıyoruz, pazarda daralma var" ifadesini kullandı.

Tüketicinin güveni yükseliyor

Ocak 2009'da 5,6 puanlık bir yükselişle yüzde 69 düzeyine çıkan Tüketici Güven Endeksi Şubat ayında da 3,6 puan yükselerek yüzde 72,6 düzeyine çıktı. Endeksin alt kalemlerine ve değişim oranlarına bakıldığında şubat ayında gelecek 12 ay için hanenin maddi durumuna yönelik beklenti bir önceki aya göre 4,0 puan (yüzde 4,6) artarak 87,3'ten 91,3'e çıktı. Genel ekonomik duruma yönelik beklenti 6,7 puan (yüzde 7,2) artarak 99,3'e yükselirken; işsizlik oranına yönelik beklenti de 4,4 puan (yüzde 8,1) artarak 58,9'a çıktı. Ocak ayı ile karşılaştırıldığında şubat ayında Avrupa Birliği ortalamasında 1 puanlık bir düşüş oldu. Küresel ekonomik krizin etkisinin biraz hafiflediği söylenebilir. Buna göre İspanya'da 4, Almanya ve İtalya'da 2, ve Fransa'da 1 puan düşüş gözlendi.

İşletmeler küçülüyor

Nurettin Özgenç, işletmelerin küçülmek mecburiyetinde kaldığını, yerli üretimin durduğunu, 7-8 işçi çalıştıran işletmelerin artık 2-3 işçi çalıştırdığını kaydetti. Türkiye'de üretime katkı sağlayan KOBİ'lerin gitgide eridiğini ifade eden Özgenç, esnafın büyük bir çoğunluğunun bankalara ve kredi kooperatiflerine borçlu olduğunu belirtti.

UYARMIŞTIK!

Bankaların kredileri kesmesi ve kredileri geri çağırmaları yüzünden krizin de etkisiyle durma noktasına gelen reel sektör, çarkı döndürebilmek adına tefecilerden bile para ister hale geldi. Konuyu 18 Kasım'da gazetemiz sayfalarında yer vererek reel sektörün en büyük dertlerinden birine çare olmaya çalıştık. Ancak sektörler Başbakan'ın da sert bir şekilde eleştirdiği bankalardan hala kredi almakta güçlük çekiyor.

Önünü MB açtı

Paranın patronu Merkez Bankası bile kriz sürecinde uzun yıllar sabit tuttuğu faiz oranlarını yüzde 11,50 seviyelerine kadar çekti. Fakat bu süreçte kredi musluklarını açarak reel sektördeki talep yetersizliğine derman olacak sıcak parayı saklayan bankalar kıllarını bile kıpırdatmadı. Merkez bu indirimle 'Biz ekonomik canlılığı sağlamak için üstümüze düşeni yapıyoruz. Şimdi sıra bankalarda” mesajı vermiş oldu.