30
Mayıs
2024
Perşembe
EKONOMİ

Başbakan'dan 'kriz' yorumu

Başbakan Erdoğan, Türk Lirası Tanıtım Toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Başbakan Erdoğan, global ekonomik krize karşı bankacılıkla ilgili alınması planlanan tedbirlerin neler olduğuna ilişkin bir soru üzerine, Ekonomi Koordinasyonundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren'in ilgili bakanlarla, bankalar birliği temsilcileriyle ve BDDK ile sürekli irtibat halinde olduğunu söyledi

Uluslararası ve yurtiçi piyasalarla da gerekli irtibatların sürekli yapıldığını ifade eden Erdoğan, atılması gereken adımların atılacağını söyledi. Başta Merkez Bankası olmak üzere Hazine, Ziraat Bankası ve diğer bankaların temsilcileriyle de görüşmeler yapıldığını ifade eden Erdoğan, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in ABD'de IMF ve Dünya Bankası toplantılarına katılacağını ve daha yakından değerlendirmeler yapacağını söyledi.

Erdoğan, "Hedefimiz makro istikrarı, siyasi istikrarı korumak noktasında son derece hassas bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kamuoyuna yansıyacak, yansıtılması gereken birşey olduğu zaman başta bakan arkadaşlarım olmak üzere zaten sizlere açıklıyoruz ve açıklamaya devam edeceğiz" dedi.

Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı bankalardan bazılarına kendi ülkelerinde kamulaştırma uygulandığının hatırlatılması ve bu bankalardaki Türk mevduat sahiplerinin durumu ile ilgili bir soru üzerine ise Erdoğan, bu yabancı menşeli bankaların tümünün BDDK kontrolünde ve takibinde olduğunu söyledi.

BDDK'nın ilgili banka yöneticileriyle rutin görüşmeleri yaptığını ifade eden Erdoğan, "Ben buradan herhangi bir sıkıntı doğacağını düşünmüyorum. Onların da tüm oradaki mudileri rahat olsun tavsiyesini burada tekrarlıyorum. Ülkemizde bizim şu anda böyle bir sıkıntı, böyle bir durum söz konusu değil. Hepsi yakın takiptedir.

Zaten böyle bir durum olacak olsa BDDK bize bunu rapor eder. Böyle birşey söz konusu değil. Bankacılık sistemimiz 2000'li yıllardaki o atmosferi kesinlikle yaşamıyor, hiç böyle birşey yok. Burada rahat olun. O zamanlar yüzde 35'lere varan risk vardı. Ama şu anda böyle birşey yok. Bankalarımız da dikkatli gidiyorlar. Bizler de bunu yakından takip ediyoruz. BDDK da tavizsiz bu işi sürdürüyor.

Şüphesiz ki rehavete kapılmayacağız, dikkatli olacağız. Ama böyle bir sıkıntımız şu anda söz konusu değil" şeklinde konuştu.

"Yüksek rezerv Türkiye'yi rahatlatıyor"

Global ekonomik kriz çerçevesinde kapitalizmin tartışılmaya başlanması ile ilgili bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, her sistemin süreç içinde kendini güncellediğini, komünizmin de kendini güncelleyemediği için çöktüğünü söyledi.

Erdoğan, "Kapitalizm kendini güncelliyor ya da güncellemiyor. Ama Türkiye olarak biz birinci olarak kendimize bakmak durumundayız" dedi. Sosyal adalete dayalı bir yapı içinde sağlam bir bütçe oluşturmanın gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan, "Rezervlerimiz sağlam ve
sağlam olmanın yanında da şu anda Türkiye'nin kendi boyutunda yüksek bir rezerve sahip olduğunu görüyoruz. Tabi bunlar Türkiye'yi şu anda rahatlatan, riski en az olan ülkeler arasında sokan bir durumdur" dedi.

Sermaye yapısının da 2000'li yıllardaki gibi zayıf olmadığını, eskiye oranla çok daha korunaklı bir bankacılık yapısı olduğunu söyleyen Erdoğan, mortgage sistemini de TOKİ ile alternatiflendirerek, adeta sigorta ettiklerini kaydetti.

320 bin konut inşaatı bulunduğunu ve 200 binin üzerinde konutun teslim edildiğini ifade eden Erdoğan, "Mortgage'ye giden çok çok az. Dolayısıyla bizi hiç mi hiç etkilemedi. Bizim üzerinde durmamız gereken konu bu dönemde makro ekonomik ve finansal istikrarı korumaktır. Bir de çekler, bankamatikler, kredi kartları, tüketici kredileri üzerinde daha hassasiyetle durarak; buralardan bizlere zaaf belirtileri doğmasın istiyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Ziraat Bankası'nın özelleştirilmesiyle ilgili şu anda bir düşünceleri olmadığını da belirterek, 'böyle bir zamanda' özelleştirme ya da halka açma sürecine girmenin 'akıl karı' olmadığını kaydetti. Erdoğan, "Eğer iyi tüccarsanız bunun zamanlamasının da iyi yapacaksınız. Şu anda bunun zamanı değil. Dikkatli olmak zorundayız" diye konuştu.

Mevduat garantisinin artırılması ile ilgili bir adım atılıp atılmadığının sorulması üzerine de Erdoğan, "Şu anda bizim gündemimizde mevcudu korumak var. Bu konuda bir sıkıntımız yok. Sıkıntı olmayan şeyde niye adım atalım. Eğer sıkıntı olursa o da bizim gündemimize girer" yanıtını verdi.

ABD'de yapılacak ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in katılacağı IMF ve Dünya Bankası toplantıları çerçevesinde ihtiyati stand-by konusunun kesin karara bağlanıp bağlanmadığı ya da küresel mali krizin yaşandığı bu günlerde farklı bir modelin gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine de Erdoğan, "Küresel mali krizin olduğu bir dönemde bu işi çok dikkatli sürdürmek durumundayız. Bakanımız bu görüşmeleri yapsın, dönüşte bu değerlendirmeleri yapıp, kısa zaman içinde de kararımızı açıklarız" dedi.

"Cari açığı ürkütücü göstermek yanlış"

Cari işlemler açığına ilişkin atılan somut adımlar ve küresel mali krizin ihracata etkisinin sorulması üzerine ise Başbakan Erdoğan, en büyük ithalatın enerji alanında olduğunu belirterek, bu konuda önemli adımlar attıklarını söyledi.

Doğalgaz çevrim santrallerinden elde edilen enerjinin toplam enerjinin yüzde 52'si olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu çok ciddi bir oran. Bu oranda tabii ki bu açık büyüyecektir. Türkiye buna nasıl dayanacak? Ancak içerden hidroelektrik, termik, nükleer enerji yaparak bunları çözmeye çalışacağız. Çünkü bizim petrol kuyularımız yok. Petrol 170 dolarlara çıktı. Doğalgaz da 6 ay sonra bize yansıyor. Bilen bilmeyen niye zam geldi diyor. Dışa bağımlı birşey. İhracatın ithalattan fazla olması durumunda biz inanıyorum ki olumlu neticeyi yakalayacağız. Turizm de bizi rahatlatacak. Mali disipline kesinlikle devam edeceğiz.

Herhangi bir taviz vermemiz söz konusu değil. Enerjiyle ilgili çeşitleme çalışmaları devam edecek. Harcamalarımızdaki tasarruflara dikkat edeceğiz. Tüm kurumlarımızla birlikte ve ülkemizin rekabet gücünü daha da artıracağız. Bunu da yapmak suretiyle bu açığı kapayacağız. Ama şunu da söylemek durumundayım. Yani eğer sizin ekonominiz güçlüyse, yere de sağlam basıyorsanız; o zaman bu kadar da ürkütücü olarak bunu göstermek yanlıştır diye düşünüyorum. Ama çözülmesi gereken bir problemdir, üzerine gidilmesi gerekir."

"Enflasyon tek haneli olacak"

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise, yeni tedavüle çıkacak TL'nin enflasyon karşısında erimesi ya da ağırlığını kaybetmesi riskine yönelik bir soru üzerine, "Biz bugün geldiğimiz noktada gerek siyasi istikrar gerekse siyasi istikrarın ortaya koyduğu makro istikrar ve gerek kamu maliyesinin içinde bulunduğu güçlü ortamda, MB'nin takip ettiği sıkı para politikası ile biz mevcut durumda politikalarımızı taviz vermeden sürdürdüğümüz sürece bu çalkantıdan rahatlıkla çıkabileceğimizi düşünüyoruz.

Ama her ülke az veya çok etkilenecektir. Elimizde bulunan bugünkü veriler dahilinde büyük bir ihtimalle enflasyonun tek haneli olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla yeni çıkaracağımız paranın enflasyon açısından çok aşındırıcı bir rol oynayacağını düşünmüyorum" dedi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz daha sora Başbakan Erdoğan'a, TL banknot ve madeni paralardan birer örnek takdim etti.

iha
Yayın Tarihi : 3 Ekim 2008 Cuma 14:25:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?