16
Mayıs
2024
Perşembe
EKONOMİ

Bir uyarı da Gül'e

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Yalçındağ'dan bir uyarı da Cumhurbaşkanı Gül'e.

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ''Cumhurbaşkanımızın, iş dünyamıza ilişkin söylemlerini sevindirici buluyoruz, ancak bundan sonra söylemlere değil, eylemlere bakmak lazım'' dedi.

Yalçındağ, TÜRKONFED Başkanlar Konseyi toplantısına katılmak üzere geldiği Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaptığı açıklamada, genel seçimlerin ve ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamlandığını hatırlatarak, bir siyasi istikrarın da bulunduğunu, bu nedenle bundan sonra yapılması gereken en önemli konunun 'yarım ya da kağıt üzerinde kalmış reformları harekete geçirmek' olduğunu bildirdi.

Türkiye'de artık demokrasinin sindirilmeye başlandığını, bunun sevindirici bir durum olduğunu vurgulayan Yalçındağ, Anayasa değişikliğinin de toplumun tüm kesimlerinin beklentilerine cevap verecek uzlaşmacı bir ortamda gerçekleştiğinde ülkenin önünün daha açık olacağını ifade etti.

Yalçındağ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi, gerekse seçildikten sonra iş dünyasına yaklaşımını olumlu bulduklarına işaret ederek, "Cumhurbaşkanımızın, iş dünyamıza ilişkin söylemlerini sevindirici buluyoruz, ancak bundan sonra söylemlere değil eylemlere bakmak lazım. TÜSİAD olarak, Cumhurbaşkanlığı makamının milletin bütününü kucaklayan, Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanırken partiler üstü davranan ve hepsinden önemlisi Atatürk'ün koyduğu çağdaş uygarlık hedef doğrultusunda gelişmesinin önünü açan bir makam olması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.

AA
Yayın Tarihi : 8 Eylül 2007 Cumartesi 13:05:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
elmr-yusuf-47 IP: 88.229.110.xxx Tarih : 8.09.2007 15:15:06

Öncelikle sayın cumhurbaşkanımızın güzellik dolu sözlerine bu şekil bir mukabelenin edep dışı olduğunu ve kınamışlığımı belirtmek isterim ayrıca bu gibi söylemlerin altında yatan hazımsızlığın birer ifadesi olduğunu (…Atatürk'ün koyduğu çağdaş uygarlık hedef doğrultusunda…) gibi söylemlerin gerçek manada neler ifade ettiğini artık günümüz çocuklarının bile anlamakta güçlük yetiremediklerini ve bu gibi siyasiye dönüştürülen söylemlerin yaşamış olduğumuz çağda neredeyse ve açıkçası atatürkün bile tahayyül edemediği bir süreci yaşarken artık bu gibi söylemlerin tarihi raflarda saklanması gerektiğini ve atatürk’’e olan sevgi ve vefa borcumuzun daha doğru zaman ve mekanlarda dile getirilmiş olması gerekliliği kanısındayım…