18
Mayıs
2024
Cumartesi
EKONOMİ

CEO'ların Koç'la tanışma yarışı

Carnegie Hayırseverlik Ödülü’nü alan Koç Ailesi, New York’ta dünya devi şirketlerini CEO’larına ve ünlü ABD’li işadamlarına özel bir davet verdi. Görkemli kokteylde, Koç Ailesi ilgi odağıydı. CEO’lar ve işadamları Koçlar’la tanışmak için adeta kuyruğa girdi

KOÇ Ailesi’nin ABD’nin New York şehrinde Carnegie Hayırseverlik Madalya töreninden bir akşam önce New York’taki American Museum of Natural History’deki kokteylde Koç Ailesi’nin davetlisi olarak bulunuyoruz. ABD’nin ünlü işadamları ile dünya devi şirketlerinin CEO’larına verilen resepsiyonda Koç Ailesi’nden başta Onursal Başkan Rahmi Koç, Koç Vakfı Başkanı Semahat Arsel, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile Yönetim Kurulu üyeleri Ali ve Ömer Koç vardı. Koç Ailesi’nin başta Rahmi Koç olmak üzere tüm fertleri davetlilerin ilgi odağıydı. Dünya devi şirketlerinin sahipleri ve CEO’ları gece boyunca Koç Ailesi’nin fertleri ile sohbet etmek için adeta kuyruğa girmişlerdi. Gördüğüm bu manzara karşısında bir Türk olarak gurur duydum. Türkiye’ye bu ödülü getiren ve tören haftası boyunca yapılan etkinlikler de Türkiye için önemli bir tanıtım fırsatı yaşattığı için Koç Ailesi’ni kutlamak gerekir.

Rahmi Koç’a alanda Türk baklavası ikram edildi

Rahmİ Koç ile İstanbul’a gelmek üzere CIP salonunda ’uçağa gidin’ anonsu beklerken sohbet ediyoruz. Nihayet beklediğimiz anons yapıldı ve biz de Rahmi Bey’le birlikte THY uçağının yanaştığı 8 numaralı kapıya doğru gidiyoruz. Mağazaların olduğu bölümden geçerken Koç Grubu Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, “Rahmi Bey bakın ’eat and Go’ tabelasının olduğu İstanbul fast food bir Türk’e ait” uyarısı yaptı. Bunun üzerine Rahmi Koç ile birlikte oraya yöneldik. Tamamı Türk yiyeceklerinden oluşan ürünleri incelerken servis yapan kişi, “Aydın Bey, Rahmi Bey” buyurun dedi. Rahmi Bey’in gözü ise hemen baklava çeşitlerine takıldı. Rahmi Bey, “Aydın Hoca bu baklava burada mı yapılıyor, yoksa İstanbul’dan mı geliyor?” deyince, üzerindeki Güllüoğlu amblemli kağıtlarını gördük. Dükkanın oradan ayrılırken, mekanı işleten genç patron Hasan Surözü, paket yaptığı baklavaları alıp arkamızdan koştu. Rahmi Bey, epey ilerlemişti... Ben de kendisine teşekkür edip, uçağa doğru yürümeye devam ettim. Ancak bu Türk girişimciyi de takdir ettim...

Muhtar Kent, Amerikan-Çin İş Konseyi Başkanlığı’nı Boeing CEO’sundan alıyor

Koç onuruna verilen gecede bir ara Coca-Cola’nın tepe yöneticisi Muhtar Kent ile yüz yüze geldim. Kent, hemen bana doğru geldi ve yaz boyunca işadamları ile yaptığım Bodrum sohbetlerini nasıl büyük bir zevkle takip ettiğini anlattı. Ben de bunun üzerine ’Muhtar Bey, Türkiye’ye geldiğinizde sizinle de böyle bir söyleşi yapmak istiyorum’ deyince Muhtar Kent, “Fırsat bulursam seve seve seninle o güzel sohbetlerinden birini benimle de yapmanı isterim. Ancak nerede zaman” diye cevapladı. Muhtar Kent’le konuşmaya devam edince de “Hocam memleketim Ayvalık’ı ve oradaki zeytinlerimi çok özledim. Bir fırsat bulsam da Ayvalık’a gitsem” dedi. ’Ayvalık’ı o kadar çok mu seviyorsunuz’ deyince de “Hem de nasıl” yanıtını verdi ve ekledi: “Yılda bir de olsa ayrıca Midilli’de rahmetli babamın mezarını da ziyaret ederim.”

Gözler Kent’te

Gece boyunca Muhtar Kent ilgi odağıydı. Resepsiyona katılan işadamlarının Muhtar Kent ile ayak üstü bile olsa sohbet etmek için büyük çaba sarfettiklerine bizzat tanık oldum. Muhtar Kent ile sohbet ederken, önümüzdeki günlerde Amerikan-Çin İş Konseyi Başkanlığı görevini Boeing CEO’sundan devralacağını öğrendim. Ne güzel bir olay bir Türk, Amerikan-Çin İş Konseyi Başkanı oluyor. Keşke ülkemizden daha nice Muhtar Kentler çıksa.

New York’ta herkes ödül törenini konuştu

Ödül töreninde halen Boston Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan eski bir dostumla karşılaştım. Bu dostum, yıllar önce kendisini İstanbul’da misafir ettiğim için beni akşam yemeğine davet etti. Ben de akşama Koç Ailesi’nin yemeğine katılacağım deyince de, “O zaman yarın akşam seninle baş başa yemek yiyelim” dedi. Ben de bu teklifi kabul ettim ve ertesi akşam New York’un ünlü restoranlarından K-Plus’ta hem yemek, hem de hoşça bir sohbet etmek ve anıları tazelemek için randevulaştık.

İngiliz asıllı arkadaşım yanında getirdiği çok cana yakın bir arkadaşı ile yemek boyunca Türkiye’yi, İstanbul’u ve Bodrum’u konuştuk. İstanbul ve Bodrum’da geçirdiği günleri bir türlü unutamıyorlardı. Bir ara yan masamızda oturanların da Koç Ailesi ve İstanbul sözlerini duydum. Belli ki onlarda ödül törenine katılmışlardı.
 

Aydın Ayaydın - Vatan
Yayın Tarihi : 19 Ekim 2009 Pazartesi 18:34:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?