'Cep'te numara taşımaya vize

Turkcell’in, ’Benim 532 alan kodlu numaralarım değerli’ diyerek geçtiğimiz nisan ayında numara taşınabilirliği yönetmeliğinin durdurulması ve iptali için açtığı davada Danıştay, ’yürütmenin durdurulması’ istemini reddetti. İptal istemi ise daha sonra hükme bağlanacak.

DANIŞTAY 13. Dairesi, Telekomünikasyon Kurulunun (TK) 1 Şubat’ta yayımladığı mobil numara taşınabilirliği (MNP) yönetmeliğinin yürütmesinin durdurulması ve iptali yönünde Turkcell’in bu yılın başında açtığı davada yürütmenin durdurulması istemini reddetti. Reuters’ın TK yetkililerinden aldığı bilgiye göre Danıştay dairesi davanın sadece yürütmeyi durdurma isteminin reddine karar verdi. Davanın iptal istemi konusunda ise hüküm daha sonra verilecek.
İHLAL İDDİASI: Turkcell, nisanda açtığı davada, rakipleri Vodafone ve Avea’nın uygulanmasını istedikleri MNP yönetmeliğinin, şirketin 1998’de imzalanan lisans sözleşmesiyle kazandığı hakları ihlal ettiğini iddia etmişti. Turkcell MNP’yi desteklediğini ancak, Ulaştırma Bakanlığı ile yaptığı lisans anlaşması çerçevesinde 25 yıl için verilmiş numara bloklarını kullanım hakkının MNP yönetmeliği ile ihlal edildiğini açıklamıştı. Turkcell’in 1998’de imzaladığı lisans sözleşmesine göre, aboneleri için 0530-0539 arasındaki numaralar tahsis ediliyor. Yatırımlarını bu yönde yapan Turkcell, telefonu 0532 ile başlayan numaraların yıllar boyu yapılan yatırımlarla yaratılan prestijin numara taşınabilirliği ile başka operatöre geçip kaybolmasını istemiyor.

3G’Yİ DE VURMUŞTU: TK tarafından Eylül’de yapılan üçüncü nesil (3G) lisans ihalesi Turkcell’in tek katılımcı olması nedeniyle iptal edilmişti. Vodafone ve Avea, MNP sistemine geçilmeden verilecek 3G lisanslarının haksız rekabete neden olacağını iddia ederek ihaleye katılmamışlardı. Turkcell yetkilileri daha önceki açıklamalarında MNP sistemine geçilmesi halinde en

’İSTERİZ DEDİ’ DAVA AÇTI: Telekomünikasyon Kurumu tarafından hazırlanan ve 1 Şubat 2007’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği konusunda daha önce, ’Biz numara taşınabilirliğini istiyoruz ve bu uygulama başladığında diğer operatörlerin aboneleri bize gelecek’ diyen Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Danıştay’a yaptıkları iptal başvurusunun nedenini, ’ortaklarımızın haklarını korumaya çalışıyoruz’ şeklinde açıklamıştı.

532 DEĞERLİ: 1998 yılında kamu otoritesi ile yapılan lisans anlaşmasında 0530 ile başlayan ve 0539’a kadar devam eden alan kodlarının Turkcell’e tahsis edildiğini belirten Ciliv, iptal başvurusu ile ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Bizim alan kodlarımız, özellikle de 0532 alan kodumuz çok değerli. Biz Turkcell olarak halka açık bir şirketiz. Hisselerimiz hem Türkiye’de hem de ABD’de borsada işlem görüyor. Yatırımcılarımızın değerlerini korumakla yükümlüyüz. Biz numara taşınabilirliğinin Turkcell’in yararına olacağı açıklamaları yapsak da, hukuk servisimiz, bu uygulamanın Turkcell’in ve Turkcell ortaklarının elindeki değerlerin azalmasına neden olacağı görüşünde."

Turkcell: Davanın esası devam ediyor

TURKCELL, Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinin yürütmesinin durdurulması talebinin Danıştay 13. Dairesi tarafından reddedilmesine ilişkin olarak, "Talebimizin reddi ara bir karardır, davanın esası görülmeye devam etmektedir" açıklaması yaptı. Turkcell’in açıklamasında, "Her zaman olduğu gibi müşterilerimizin en iyi hizmeti almaları ve bu süreçte mağdur olmamaları için, kurulacak bağımsız veri tabanının kusursuz işlemesinin sağlanmasını çok önemsiyoruz" denildi.

Artık nüfusu bini geçen her yeri kapsama alanınıza alın

TELEKOMÜNİKASYON Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, kapsama alanı konusunda cep telefonu operatörlerinin tümünün 3 bin nüfuslu yerleşim yerlerinin altını kapsamaya aldığını ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Acarer, "Bizim istemimiz; belli bir nüfusa kadar operatörler kendileri yapsınlar ama en kısa sürede yapsınlar. Kapsama alanını operatörler de azami özveriyi göstererek genişletmek zorundalar" dedi.

BİN FİZİBIL: GSM operatörlerinin kapsama alanı kalitesinde yılbaşından bu yana ciddi ilerleme kaydettiklerini ancak bunun istenilen düzeyde olmadığını vurgulayan Acarer, imtiyaz sözleşmesindeki "10 bin nüfusun üzerindeki yerleşim yerleri" hükmüne göre operatörlerin üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş göründüklerini dile getirdi. Kapsama alanı konusunda operatörlerin tamamının 3 bin nüfuslu yerleşim yerlerinin altına indiğini, operatörlerden birinin, "2007 yılı sonuna kadar 2 bin ve üzeri nüfusu olan her yeri, 2008 sonuna kadar da bin ve üstü yerleşim yerlerini kapsayacağım" diye yazılı taahhütte bulunduğunu anlatan Acarer, "Bin rakamı önemli. Bin rakamı bana göre fizibil rakamdır. Oraya baz istasyonu kurmaya değer. Hesabımıza göre operatör orada zarar etmez" dedi.

Cepte ’Türkçe’yi ciddiye alın

TAYFUN Acarer, cep telefonlarından gönderilen kısa mesajlarda Türkçe karakterlerin kullanılmasının mümkün hale getirilmesini de istediklerini, bu konuyu terminal üreticileri ve operatörlerin ciddiye almak zorunda olduklarını belirtti. Bu konunun uluslararası standartlara dönüştürülmesine çalıştıklarını, diğer yandan operatörleri ve üreticileri zorladıklarını dile getiren Acarer, "Telekomünikasyon Kurulu bir karar aldı ve bir yaraya parmak bastı. İnşallah olumlu sonuç alırız. Burada bir tüketici mağduriyeti söz konusudur" dedi.