29
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

Çiftçiye 'kuraklık' desteği

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bu yıl Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ile İç Anadolu Bölgesinde kuraklık tespit ettiklerini belirterek, “Kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin borçlarının ertelenmesi ve çiftçilerin tohumluklarını karşılayacak parasal yardım yapacağız. Bu bizim gündemimizde, bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararı yakın zamanda çıkacak” dedi.

Rusya ile yaş meyve ve sebze konusunda yaşanan sıkıntılarda mutabakata varıldığını kaydeden Eker, söz konusu ürünlerin Rusya sınırından geri dönmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Eker, “Biz asla hiçbir vatandaşımızın kimyasal kalıntılı, zehirli ürün tüketmesine izin vermeyiz. Maalesef olumsuz haberler çok kolay yayılıyor ve söyleniyor. Bunu tekzip ettiğimiz haber aynı ölçüde topluma ulaşmıyor” açıklamasını yaptı.

Bakan Eker, Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin (TZD) 59’uncu Kuruluş Yıl Dönümü Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak ilgili kuruluşlarla Kuraklık Eylem Planı hazırladıklarını kaydetti.

Eker, “Bu kapsamda Konya’da kuraklık merkezi kuruyoruz. Kuraklığa dayanıklı bitkilerin geliştirilmesi araştırmalarına hız kazandırdık, bütün bu gelişmeleri çiftçilere iletmek için çabalarımız var” dedi.

Bu sene kuraklık etkisinin daha az olduğunu ifade eden Eker, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde şiddetli kuraklık, Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesinde kuraklık tespit ettiklerini belirterek, “Bununla ilgili olarak da tespitlerimiz aşağı yukarı tamamlandı. Kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin borçlarının ertelenmesi ve çiftçilerin tohumluklarını karşılayacak parasal yardım yapacağız. Bu bizim gündemimizde, bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararı yakın zamanda çıkacak. Türkiye’de kuraklık geçen senenin şiddetinde değil" diye konuştu.

-“SIKINTI YAŞANMAMASI İÇİN TEDBİR ALIYORUZ”

Geçen sene stokları minimum düzeyde, ihtiyaç kadar tuttuklarını belirten Eker, bu sene dünyadaki gelişmeleri, ticareti izleyip buna göre bir sorun yaşamamak için ne tedbir gerekirse alacaklarını kaydetti.

Eker, bu tedbirin özellikle kırmızı mercimek, pirinçte ve hububatta ağırlık kazandığını vurguladı. Eker, “Gıda güvenliği meselesi stratejik bir nitelik kazandı, bunun için bizimde buna göre tedbir almamız lazım. Gerekirse ithalat yaparız gerekirse iç piyasadan ürün alırız. Yetmezse yeteri kadar stoka sahip olmamız için ithalat yaparız problemli ürünlerde, özellikle kırmızı mercimekte olduğu gibi” dedi.

Tarımın tarifinin değişiklik kazandığını söyleyen Eker, tarımın artık sadece kırsal alanda yaşayan insanların faaliyeti olmadığını kaydetti.

Eker, “Artık tarım dediğimiz tarladan sofraya kadar bütün halkaları kuşatan bir gıda güvenliği zinciridir. Kimse sadece ailesi, köylüsü için üretim yapmıyor. Bunun da bilincindeyiz ve bununda gereğini yerine getirmemiz, ülkemizi geliştirmemiz lazım” diye konuştu.

Eker, küresel ısınma ile meydana gelen kuraklık nedeniyle son yıllarda insanların daha çok tarımla uğraşmaya başladığını söyledi.

Son birkaç yılda dünyanın ısısının giderek arttığını belirten Eker, ısınmanın 1 dereceye ulaşması halinde dünyanın ikliminin ciddi şekilde değişeceğini dile getirdi. Eker, Türkiye’nin Akdeniz kuşağında yer alması nedeniyle küresel ısınmanın sonuçları bakımından ülkeyi bekleyen ciddi tehlikelerin olduğunu kaydetti. Eker, üretimde artış yaşanmasına karşın ihtiyacın karşılanamadığını söyledi.

-“RUSYA İLE MUTABAKAT ZAPTI İMZALADIK”

Rusya ile başta domates olmak üzere bazı tarım ürünlerinde yaşanan sıkıntı konusunda uzlaşmaya varıldığını kaydeden Eker, “Rusya’ya vereceğimiz ürünlerde o mutabakat zaptının gereği şartları arayacağız, yerine getireceğiz” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin Rusya’ya gönderdiği ürünlerde bir kere Bitki Sağlık Sigortası gidiyor, üzerinde haşere olmadığına dair bir belge. İkinci olarak Gıda Sağlık Sertifikası gönderiyoruz. Bu da ürünün insan tüketimi için uygun olduğunu gösteren belge. Buradaki standart AB’nin standartlarıdır. Biz AB’nin standartlarında analiz yapıyoruz. Bizim azami kalıntı değerlerimiz AB’nin aynısı. Rusya, Dünya Ticaret Örgütü üyesi değil, kurallarını kendi koyuyor. Tabi biz buraya mal satacaksak ve bunlar bizim müşterimizse biz oraya gönderdiğimiz ürünlerde o hassasiyeti göstereceğiz.”

AB’ye satılan mallarda sorun yaşanmadığını kaydeden Eker, Rusya konusunda da gerekli tedbirleri alacaklarını kaydetti.

Eker, “Tabi bu konuda haksızlık yapılıyor, deniliyor ki ilaçlı domatesler geri geldi. Bu kesinlikle doğru değil, geri gelen bir ürün yok. 4-5 ay sonra bir yazı geliyor ve yapılan analizde şu değer çıktı deniliyor. Ürünün Rusya’ya gidip geri gelmesi gibi bir durum söz konusu değil” dedi.

Olumsuz haberlerin çok daha kolay yayıldığını söyleyen Eker, tekzip edilen haberlerin aynı ölçüde topluma ulaşmadığını dile getirdi.

-“ÇÜRÜK MAL İSTEYENLER OLUYOR”

Eker, 2007 yılında Türkiye sınırları içinde 16 bin analiz yapıldığını ve konuyla ilgili her gün biraz daha standartların yükseldiğini ifade etti.

Eker, “Bu olaylarda ticaret çok önemli bir faktör, ülkeler arası ticaret, ülkeler arası rekabet çok farklıdır. Bizden özellikle çürük, sahte mal almak isteyenler oluyor. Biz bunları da tespit ediyoruz. Sırf ticari sebeplerle Türk ürünlerine, Türk ticaretine karşı kullanmak maksadıyla. Bunların hepsini her zaman kamuoyuyla paylaşamıyoruz” dedi.

TZD’nin Türkiye’nin en köklü meslek örgütlerinden birisi olduğunu belirten Eker, “ Burada ciddi bir kurumsal birikim var. TZD üyelerinin büyük kısmı Bakanlık içinden yetişmiş ve tecrübe kazanmış, bu tecrübesini Türk çiftçisi ile paylaşmış insanlardır. Burada 60 yıllık bir birikim var. Bizde TZD’yi tüm çalışmalarında destekliyoruz” diye konuştu.

TZD Başkanı İbrahim Yetkin de yaptığı konuşmada, 2008 yılında da Güneydoğu Anadolu’nun ciddi kuraklık yaşadığını ve bölge insanının ciddi problemlerle karşı karşı kaldığını belirtti.

Yetkin, sorunların giderilmesi noktasında bölge insanına sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Eker tarımsal girdilerin yüksek olması, mazot, gübre fiyatlarının özellikle çiftçinin belini büken temel nedenlerden biri olduğunu kaydederek, “Gübre ve mazot olmadan tarımın yapılması mümkün değil. Dolayısıyla buna bir çözüm getirilmesi lazım. Yüksek maliyetle üretim yaptığımız için maliyetlerin aşağıya çekilmesi gerekiyor” dedi. Yetkin, Türkiye’de Tarım Satış Kooperatiflerine yeterli önemin verilmesi gerektiğini, tarım satış kooperatiflerini tarımın sorunlarını çözen dev bir mekanizma olarak görmek gerektiğini söyledi.

anka
Yayın Tarihi : 24 Haziran 2008 Salı 14:34:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?