Deprem sigortasına ilgi yok

Türkiye bir deprem ülkesi olmasına rağmen, konutların hasarlara karşı güvence altına alınabileceği ’zorunlu deprem sigortası’ yeterli ilgi görmüyor.

17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük depremin ardından Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlüğe giren Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında, Türkiye’deki 12 milyon 988 bin 665 adet konuttan, sadece 2 milyon 26 bin 717’si zorunlu deprem sigortası poliçesine sahip bulunuyor.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zorunlu deprem sigortası çıktıktan sonra, deprem teminatı olan konut sayısının 2.5 milyona kadar yükseldiğini, ancak daha sonra 1.7 milyona kadar gerilediğini belirterek, şimdi tekrar tırmanışa geçtiğini söyledi.
Serdar, ’’Ama bunu yeterli görmek mümkün değil. Daha fazla olmasını, en azından yüzde 50’yi geçmek, yüzde 70’lere dayanmak hepimizin arzusu. Bütün insanlarımızın evlerine teminat almaları gerekiyor’’ diye konuştu.
Serdar, sigortacılığın temel amacının teminat sağlamak olduğunu vurgularken, şunları kadetti:
’’Bu aşamada, 100 milyon dolar civarında fon oluştu ama bizim ödeme gücümüz 1 milyar dolar. Yani, bu miktara kadar oluşacak hasarları karşılayabiyoruz. Herkes sigorta yaptırmış olsaydı, bizim 4.5-5 milyar dolar, hatta 6 milyar dolar ödeme gücümüz olacaktı. Bu, konutlarda oluşacak tüm hasarları teminat altına almış oluyoruz demek.’’

’’HASARDAN DAHA BÜYÜK CEZA OLAMAZ’’
Sigorta yaptırmanın, insanların yaşam öncelikleri arasında neredeyse en sonda yer aldığını belirten Serdar, ’’Oysa, en öncelikli olmalı. Depremde bir anda herşeyiniz kaybolabiliyor’’ dedi.
Serdar, İstanbul’da 120 metrekarelik bir dairenin günlük zorunlu deprem sigortası maliyetinin 350 bin lira olduğuna dikkati çekti.
İnsanların sahip oldukları varlıkları güvence altına alması gerektiğini vurgulayan Serdar, zorunlu deprem sigortasını yaptırmayanlara, kanun henüz çıkmadığı için ceza da verilemediğini kaydetti.
Serdar, depremden sonra oluşacak hasarın yarattığı maddi zarara dikkati çekerken, ’’hasardan daha büyük ceza olamaz ama bunu illa da başka güçlerle yaptırmak ne anlam taşır? Polis gücüyle, hapis cezasıyla yaptırtacak halimiz yok. İnsanlar bunu isteyerek yapmalı’’ şeklinde konuştu.
Zorunlu deprem sigortası ile ilgili kanun tasarının bu yıl yasalaşmasını beklediklerini belirten Serdar, kanunun ceza öngördüğü için uyarıcı etkisi olacağı ifade etti. Serdar, ’’Önemli olan poliçe sayısının bir anda 2 milyondan 3, 4 milyona çıkması. Kanunun çıkması ivme katacaktır’’ dedi.

8.2 TRİLYON LİRALIK HASAR ÖDEMESİ YAPILDI
DASK verilerine göre, 21 Ekim tarihi itibariyle Marmara Bölgesi’nde yer alan 4 milyon 143 bin 469 konuttan, 1 milyon 44 bin 760’ının, İç Anadolu Bölgesi’ndeki 2 milyon 227 bin 56 konuttan 348 bin 886’sının, Ege Bölgesi’nde 2 milyon 318 bin 262 konuttan 333 bin 581’inin, Akdeniz Bölgesi’ndeki 1 milyon 663 bin 126 konuttan 129 bin 1’ünün, Karadeniz Bölgesi’nde 1 milyon 282 bin 98 konuttan 100 bin 895’inin, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki 611 bin 788 konuttan 39 bin 937’sinin ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 742 bin 866 konuttan 29 bin 505’inin zorunlu deprem sigortası var.
Marmara Bölgesi’ndekilerin yüzde 25’i, İç Anadolu Bölgesi’ndekilerin yüzde 16’sı, Ege Bölgesi’ndekilerin yüzde 14’ü, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri’ndekilerin yüzde 8’si, Doğu Anadolu Bölgesi’ndekilerin yüzde 7’si ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndekilerin ise sadece yüzde 4’ü deprem hasarına karşı güvence altına alınmış durumda bulunuyor.
2002 yılı sonundan bugüne kadar Türkiye’de meydana gelen depremlerde zorunlu deprem sigortası poliçesi sahiplerine, toplam 8.2 trilyon liralık hasar ödemesi yapıldı.
Hasar ödemeleri 2000’de 23 milyar lira, 2001’de 127.5 milyar lira, 2002 yılında 2.3 trilyon lira, 2003 yılında 5.2 trilyon lira ve bu yıl 597.3 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.