22
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

Dolar 1 YTL olur mu?

"Bu sonuçla ‘Dolar 1 YTL olur, borsa 60 binin üstüne çıkar mı?’" Bu soruya, Vatan gazetesi ekonomi yazarı Yiğiter Bulut yanıt bulmaya çalıştı... Yazarın Vatan'daki köşe yazısını aynen yayınlıyoruz...


Seçim sonuçlarına bakıp “konuyu sadece yüzeyden ele alırsak” yukarıdaki soruya kestirmeden şu cevabı verebiliriz: Evet, beklenti gerçekleştiği ve piyasa satın almak istediği senaryoyu masada bulduğu için piyasalar “küresel olumlu konjonktüre” uyum sağlama yolunda ciddi adımlar atacak ve 2006 Mart’tan bugüne “dünya ile eksik kalan” marjı tamamlayacaktır.

Bu noktada konuyu “yüzeyden derine” taşıyalım ve soralım: Sıcak sonuçları özellikle doğurduğu algılamayı bırakır ve “ilk olumlu hava” sonrasına bakarsak, ne görebiliriz?

Cevap çok net: İlk dalga sonrası “beklentiler satılıp, gerçekler satın alınınca ve ortam yatışınca; iki soru ortaya çıkacaktır:

1- Türk piyasaları 2006 Mart başına kadar dünya ile eş zamanlı hareket ederken, Merkez Bankası Başkanı seçme sürecinin “siyasallaşması” ve özellikle yabancıların bu siyasallaşmayı “Cumhurbaşkanı seçimine bulaşır mantığı” içinde algılamaları bizi dünyadan kopardı. 2006’nın ilk 6 ayında küçük realizasyonlara uğrayan dünya piyasaları, Haziran 2006’dan itibaren yeni rekorlara imza attı. Yabancıların algılaması doğru çıktı ve Türkiye, Cumhurbaşkanını seçemedi. Bu noktada “yeni tablo sonrası” ana denklemi “sürükleyecek” ve ilk olarak ortaya atılacak soruyu soruyorum: Bu tablo ile bir Cumhurbaşkanı içeride zıtlaşma olmadan seçilebilir mi? Cevap çok zor değil; sonuç AKP’nin tercihinde gizli. AKP isterse DTP’nin bağımsızları ile Cumhurbaşkanı seçebilir fakat böyle bir yöntem, sonrası oluşacak tepki ile piyasalar açısından tam bir “ikinci Cumhurbaşkanlığı şoku” olacaktır. Peki AKP “genel bir mutabakat” ile Cumhurbaşkanı seçmeyi tercih ederse? Bu durum piyasalar için “en olumlu” senaryodur ve böyle bir yapı piyasalara “marjinal fayda” sağlar.

2- İkinci soru dünya geneli ile ilgili: Acaba küresel “likidite” şartları devam edecek mi? Soruyu biraz daha açalım, tam olarak yeni bir sınırda olan “küresel trendler” dirençleri geçip yeni kanallara girecekler mi? Örneğin, petrol 77-79 dolar direncini, euro-dolar 1.3750-1.40 bandını geçebilecek mi? Cuma günü tam zirvelerinden satılan dünya borsaları nasıl bir sinyal üretiyor? Bu soruların cevapları seçim sonuçları ve AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimindeki “davranış tercihi” kadar önemli.

Sonuç: Seçim verileri piyasalar için “Beklenti satın alınır” mantığı içinde olumlu bir “ilk sıcak dalga” yaratacaktır ama sonrasında herkes yukarıda verdiğim iki soruya odaklanacaktır. Sizlere tavsiyem “beklenti alınır, gerçekleşme satılır” mantığını unutmadan ilk dalga sonrasına odaklanmanız ve yukarıdaki iki soruya cevap aramanız. Daha net bir çıkarım isterseniz; küresel likidite denklemi bozulmaz ve AKP “Merkeze geldim” iddiasını Cumhurbaşkanlığı seçimi için “hayata geçirirse”; Türk piyasalarında “rekorlar” görebiliriz.

Önemli not: Cuma günü Bovespa, Dow Jones ve dolar-yen paritesi, yüzde 1’in üstünde değer kaybetti. Bu gerileme “küresel denklem” açısından önemli ve “realizasyon mu yoksa trend değişikliği mi” olduğu, piyasalardaki gelişim açısından çok dikkatli takip edilmeli..
yiğiter bulut/vatan
Yayın Tarihi : 23 Temmuz 2007 Pazartesi 12:21:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?