17
Mayıs
2024
Cuma
EKONOMİ

Doların düşüşü endişelendiriyor

Euro’nun kısa tarihinde ilk kez 1 dolar 33 cent sınırını aşması, kimine göre dünya ekonomik krizinin habercisi, kimine göre ise telaş edilecek bir durum değil. Ama madalyonun öteki yüzü dolar krizinin dünya ekonomisini kökten etkileyebileceğini gösteriyor...

Dolar düştükçe düşüyor, ama görüldüğü kadarıyla bu gidişe kimse ”dur” demeye niyetli değil. Ne Washington yönetimi ne de Amerikan Merkez Bankası ”güçlü dolar politikasına” somut şekil vermeye yanaşıyor. Hatta Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan, Amerikan ödemeler dengesi açığının rekor düzeye çıkmasından sonra doların daha da değer kaybedebileceğini söylüyor.

Bu da, Amerikan Merkez Bankası’nın doların sudan ucuz hale gelmesine seyirci kalacağı anlamına geliyor. Greenspan’ın sözleri, doları daha da zayıflatmaya davetiye çıkarmak şeklinde de yorumlanabilir. Diğer merkez bankaları ise yeni ekonomi patlamasından bu yana ilk kez ellerindeki doları daha sağlam paralara çevirmeyi düşünüyorlar.

Japonya ve Çin tedirgin

Doların zaafiyeti yeni boyutlara ulaştı. Şimdiye kadar sadece özel yatırımcı parasını ABD’den çekiyordu. ABD yönündeki net özel sermaye transferi hala sürüyor. Ama paranın akış hızı gittikçe azalıyor. Öncelikle Asya ülkeleri de pahalı dolar ürünlerinin dış rekabet gücünü kıracağı endişesiyle rezerv birimi olarak Amerikan Doları‘na sıkı sıkıya sarılıyordu.

Toplam 900 milyar dolarlık Amerikan devlet tahvili satın alan Japonya ve Çin oldukça tedirginler. Rusya ve Hindistan ise döviz rezervlerini euro’ya çevireceklerini açıkça söylemekten çekinmiyorlar. Milli parasını sabit kurla Amerikan Doları‘na endeksleyen Çin yönetimi ihracata olan bağımlılığı yüzünden dilediği gibi davranamıyor ve ”sorumlusu kimse doların düşüşünü de o durdursun” demekle yetiniyor.

ABD’nin ödemeler dengesi

Amerikan Doları bütün dünyanın bir numaralı rezerv birimi olma özelliğini kaybediyor mu? Refah artışı ve hızlı büyümenin sembolü gözden düşüyor mu? Ve şimdi ucuz dolarla yaşamaktan başka çare kalıyor mu? Tüm sorular, dünya ekonomisinin en önemli sorunu Amerikan ödemeler dengesi açığında kilitleniyor. Cari açığın tek ilacı da ucuz dolar. Amerikalıların yüksek tüketim tutkusunu tatmin edebilmek için ABD’ye günde iki milyar dolarlık yabancı sermayenin pompalanması gerekiyor.

Aslında Amerikalılar‘ın daha az tüketip tasarrufa ağırlık vermeleri, Avrupalılar‘ın da daha az tasarruf edip ekonomik büyüme hızını arttırmaları gerekirdi. Ama bunun için her iki tarafın da can acıtıcı reformlar yapmaları gerekirdi ki, bu konuda uzlaşmaya varılamamasına şaşmamak gerekiyor. Bu durumda yapılabilecek tek şey var. Bekleyip, görmek.
DW TÜRKÇE
Yayın Tarihi : 1 Aralık 2004 Çarşamba 02:58:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?