29
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

’Dövizimiz bol’

Enflasyonda hedefin aşılması nedeniyle hükümete bir mektup gönderen Merkez Bankası, yıl sonu tahminini de yüzde 11.1’e yükseltti. 

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, dövizdeki son hareketlerin enflasyonda yükselişi işaret ettiğini söyledi. Yılmaz, bankaların ’çevirmesi’ gereken sendikasyon kredilerine ilişkin olarak da "Yeterince dövizimiz var" güvencesi verdi.

MERKEZ Bankası, 2008 yılının 3’üncü 3 aylık döneminin sonu için yüzde 8.5 olan belirsizlik aralığının üst sınırının, yıllık yüzde 11.13 olan olan TÜFE ile aşılmasının ardından hükümete bir mektup gönderdi. Açık enflasyon hedeflemesi rejimi kapsamında hükümete hedefin aşılma nedenlerini ve alınacak tedbirleri aktaran Merkez Bankası, daha önce yüzde 10.6 olan yıl sonunu tahminini de yüzde 11.1’e yükseltti.

Etki sınırlı kalır

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, düzenlediği toplantıda yakın dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon beklentileri üzerinde geçici etkileri olabileceğini hatırlatarak, "Yılın üçüncü çeyreğinde, uluslararası emtia fiyatlarının yüksek seyri bütün dünyada enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor" dedi. Yılmaz, YTL’de gözlenen keskin değer kaybının, özellikle kısa vadede enflasyonu olumsuz etkileyeceğini söylemekle birlikte, piyasaya göre bu konuda daha iyimser bir beklenti dile getirdi. Piyasada bu etkinin daha fazla olması beklenirken, Merkez Bankası iç talepteki yavaşlama nedeniyle bu etkinin daha sınırlı olacağı görüşünde.

Kur 1.2 puan etkiler

Düzenlediği basın toplantısında küresel finans krizinin gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde değer kaybı yarattığına dikkat çeken Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı: "İç talepteki belirgin yavaşlamanın döviz kurundan fiyatlara geçişi sınırlayacağını tahmin ediyoruz. Dolayısıyla, içinde bulunduğumuz dönemde döviz kuru ile enflasyon arasındaki ilişkinin geçmiş dönemlere kıyasla daha zayıf olması bekleniyor. Bununla beraber, döviz kuru hareketlerinin yıllık enflasyon üzerindeki doğrudan etkilerinin 2008 sonunda 1.2 puan, 2009 sonunda ise 1.5 puan olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz."

Zam yapmayın uyarısı

İç talepte gözlenen belirgin yavaşlamaya rağmen küresel piyasalardaki belirsizliklerin para politikasının temkinli olmasını gerektirdiğini söyleyen Yılmaz, küresel ortamın Merkez Bankası’nın kararlarını belirleyeceğini kaydetti. Mevcut ortam nedeniyle faiz kararlarına ilişkin öngörüde bulunmadıklarına dikkat çeken Yılmaz, kamuya vergi artışı ve zam yapmaması, harcamalarına dikkat etmesi uyarısında bulundu.

Yeterince dövizimiz var

Bu arada bankacılık sisteminin, yıl sonuna dek "çevirmesi" gereken sendikasyon kredileri olduğunu belirten Durmuş Yılmaz, şunları söyledi: "Eğer herhangi bir şekilde sorun çıkar ise biz bankalarımızın Merkez Bankası nezdindeki döviz deposu piyasasındaki limitlerini artırdık. Bu artırılan limitler yılsonuna kadar bankalarımızın sendikasyon kredilerinin tamamını, artı seküritizasyonunu, artı bankalararası mevduatını karşılayacak büyüklükte."

Yılmaz "bankaların Merkez Bankası’nda tuttuğu toplam 11-12 milyar dolar civarındaki zorunluk karşılıklarında bir yumuşama olabilir mi" sorusuna da, "Gerekirse kullanılır" yanıtını verdi.

40 milyar dolar off-shore’dan

Yılmaz, bu arada özel sektörün 80 milyar dolar açık pozisyonu olduğunu, bunun 40 milyar dolarının bankaların off-shore şubeleri aracılığıyla verdikleri krediler olduğunu açıkladı. Yılmaz, tahminlerin önümüzdeki yıl cari açıkta belirgin bir iyileşmeye işaret ettiğini de vurguladı.

Merkez’in yeni enflasyon tahminleri

Yüzde 70 olasılıkla, 2009 sonunda orta noktası yüzde 7.6 olmak üzere yüzde 6.1- 9.1 arasında olacak.

2010 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 6.1 olmak üzere yüzde 4.3 ile yüzde 7.9 arasında gerçekleşek.

2011 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla ise enflasyonun yüzde 5.4 düzeyine düşmesi bekleniyor.

ABD’de harcamayacaksan tasarrufunu TL’ye yatır

KUR seviyesiyle ilgili bir öngörüleri olmadığını açıklayan Durmuş Yılmaz, vatandaşa şu uyarıları yaptı: "Döviz geliri olmayanlar başta olmak üzere vatandaşlarımız dövizle borçlanmasın. İşlemlerini, tasarruflarını, yatırımlarını TL ile yapsın. Bizim cebimizdeki paranın değerini enflasyon belirliyor. Dalgalı kur rejimi çerçevesinde kur iniyor da, çıkıyor da. Eğer vatandaş elindeki parayı dolara çevirerek dolar üzerinden birtakım yargılara varıp ’100 liram bugünkü kurdan buydu, 2 sene sonra şöyle olacak’ gibi bir şey söylerse, bu parayı Amerika’da harcamayacak, burada harcayacak. Belirleyici olan da bizim enflasyonumuz. Enflasyonu kontrol altında tuttuğumuz sürece TL’ye güven devam edecektir."

Kredileri geri çağırmak son derece nazik bir konu

DURMUŞ Yılmaz bankaların kredileri geri çağırmalarına ilişkin soru üzerine de, "Bu son derece nazik bir konu" diyerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ekonomi bir bütündür. Değerlendirme yaparken hepimizin aynı gemide olduğumuzu düşünelim. Biri diğerine tercih edilmeden, makro düzeyde optimum çözüm neyse ona odaklanalım. Bizim genel olarak kredi geri çağırmaları yaşandığına dair bulgularımız yok. Buna karşılık dünyada daralan bir kredi piyasası var. Bu kredi piyasasının bankacılık sistemi üzerine etkileri var. Dolayısıyla bankalarımızın basiretli tüccar, tacir olarak, ilerideki reel kesimin, şirketler kesiminin sıhhat ve sağlığını düşünerek birtakım tedbirler almasında fayda var."

Mevduat güvencesini artırmak doğru karar

MEVDUAT güvencesinin artırılmasına ilişkin düzenlemeyi değerlendiren Durmuş Yılmaz, şöyle konuştu: "Yeni bir düzenleme yapmayı gerektiren bir durum söz konusu olmayabilir. Fakat bizim dışımızdaki ülkelerin aldıkları kararlar uluslararası rekabeti bozdu. Bu dezavantajlı durumdan mutlaka olumsuz etkileneceğiz sonucu çıkarılmayabilir. Ama neyle karşılaşacağımızı bugünden kestirmek kolay değil. O nedenle bozulan rekabet ortamını düzeltmek herhalde doğru bir karardır diye düşünüyorum."

IMF dış piyasa nezdinde sigorta

DURMUŞ Yılmaz, IMF ile anlaşma yapılıp yapılmaması konusundaki tartışmaları yorumlarken, geçmişte IMF’nin itmesi ile bazı reformların yapılabildiğini, böyle bir etki olmadan da çalışılabilmesi gerektiğini söyledi. "Akıl için yol bir" diyen Yılmaz, buna karşın "IMF’nin dış piyasalar nezdinde bir sigorta niteliği taşıyor. Piyasalara bir penceredir bu, bir sigorta satın almaktır" dedi.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 1 Kasım 2008 Cumartesi 15:40:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?