Güngör Uras'ın bugünkü yazısı:

Ekonomide alternatif politikalar 

Seçime girerken partiler, ekonomi politikasının alternatifinden söz etmekten korkuyor. 

Çünkü AKP (IMF'nin de desteğiyle) öyle bir hava yarattı ki bugün uygulanan ekonomi politikası "alternatifi olmayan" bir politikadır.
Her ekonomi politikasının alternatifi vardır. AKP'nin IMF destekli ekonomi politikasının da alternatifi vardır. 

Neden AKP'nin ekonomi politikasına alternatif politikalara ihtiyaç var? Bu politikalar ekonomiyi çok iyi bir çizgiye getirdiyse, şartlar giderek iyileşiyorsa, bu durumu sürdürmek mümkünse, halkın iş ve aş sorunu kalmamışsa, Türkiye başka ülkelerle arasındaki açığı hızla kapatıyorsa, alternatif politikaları tartışmaya gerek yok demektir.
Bugün "alternatif politikaların" gündeme gelmesinin nedeni, uygulanan ekonomi politikasının halkın tamamını mutlu etmemesi, sürdürülebilir olmamasıdır. Önemli sorunların halının altına süpürülmesi, insanların devamlı bir "yarın kuşkusu" içinde yaşamasıdır.

İnsanlar iş ve aş istiyor 

Bugünkü ekonomi politikalarının vitrininde, ucuz döviz, ucuz ithalat, düşük enflasyon vardır. Vitrinin gerisinde (genel olarak) işsizlik, (düşük enflasyona rağmen gelirlerini enflasyon oranında artıramayan kesim için) pahalılık, (ithalatın nimetlerinden yararlanamayan ve iş bulamayanlar için) fakirlik vardır.
Ekonomi politikalarının hedefi insanların mutluluğudur.
İnsanların mutlu olması için işinin ve aşının olması gerekir.
Eğer çok sayıda insan tarım ve imalat sanayiinde üretim yapısının çökmesi nedeniyle işsiz kalıyor, göç etmek zorunda kalıyor, iş bulamıyorsa, onlar için ucuz döviz, ucuz ithalat, düşük enflasyon, yükselen borsa endeksi bir anlam ifade etmez.
Eğer ekonominin çarkının dönmesi, özelleştirme ve varlık satışı gelirinin bitmemesine ve dış kaynak akışının kesilmemesine (aksamamasına) bağlıysa, vitrindeki güzellikleri bile sürdürmek mümkün olamaz.
İşte böyle bir ortamda, insanlar yarınlarından endişe duydukları için, uygulanan ekonomi politikasına "alternatif" ekonomi politikaları arayışı başlar.

Korkunun ecele faydası olmaz 

Bugün Türkiye'de muhalefet partilerinin (hatta bugünkü IMF destekli ekonomi politikasının sahibi AKP'nin) alternatif ekonomi politikalarını cesaretle tartışamamalarının ardında "çamlı köşkte oturanın etrafa taş atamama korkusu" vardır.
Ekonomide politika değişikliğinin içeride dövize hücuma yol açacağından, dışarıdan döviz girişini durduracağından korkulmaktadır. Hazine'nin yüksek iç borcu döndürme zorunluluğu nedeniyle faizlerin tırmanışa geçmesinden korkulmaktadır. Hazine'nin YTL borcunun, banka sistemi ve büyük şirketlerin döviz borcunun büyüklüğü nedeniyle döviz ve faizdeki yükselmenin ekonomiyi büyük bir krize götürmesinden korkulmaktadır.
İşte böyle bir krize neden olmaktan korkanlar, uygulamadaki ekonomi politikalarını "yuvarlak kelimelerle" eleştirmekle yetinmekte, alternatif politikaları ortaya koyamamaktadır.
Seçim dönemi, bugünkü ekonomi politikasını eleştirenlere ve eleştireceklere eteklerindeki taşları ortaya dökme şansı vermektedir.
Zaman, işsizliğe ve fakirliğe çözüm getirecek alternatif politikaların tartışılma zamanıdır.

guras@milliyet.com.tr