Elektrik sektöründe örgütlü bulunan Tes-İş Sendikasının Genel Başkanı Mustafa Kumlu, yaşanan elektrik kesintilerinin otoprodüktör santrallerinin “zam istemiyle” şalter indirmesinden kaynaklandığının ileri sürerek, “Tes-İş eğer bir gün ‘şalter indirecekse', bunu sadece ve sadece, ülkemizin aydınlığının özel sektör eliyle karanlığa dönüştürülmesine engel olmak için yapacaktır” dedi.

Kumlu yaptığı yazılı açıklamada, elektrikte yaşanan son gelişmelerden sonra Türkiye'nin enerji politikasının gözden geçirilmesinin zorunlu olduğunu savundu. Kumlu, “Doğalgaz çevrim santralleri, elektriğe zam yapılmadığı için ürettiği elektriği bir koz olarak kullanabilmiş ve Türk halkını karanlıkta bırakarak cezalandırmakta bir sakınca görmemiş, şirket yöneticileri tarafından yapılan açıklamalarda da bu tavır açık açık ifade edilmiştir" dedi.

Kumlu, enerjinin piyasa koşullarına terk edilmesinin tehlikelerine her zaman işaret ettiklerini ve bu nedenle yıllardır Yap-İşlet-Devret ve Yap-İşlet'lere ilişkin tereddütlerini dile getirdiklerini ve enerjide özelleştirmelere karşı çıktıklarını hatırlattı. Elektrik sektörünün yapısı gereği yüksek bir kamusal denetim ve sorumluluk gerektirdiğinin altını çizen Kumlu, "Yaşananlar bir kez daha göstermektedir ki termik santrallerden doğalgaz santrallerine, trafolardan dağıtım şebekelerine, rüzgar santrallerinden hidroelektrik santrallere kadar bu alan bir bütün olarak algılanmalı ve devlet yönetimi ve denetimi altında bulunmalıdır" dedi.

Kumlu, elektrik dağıtım özelleştirmelerinden vazgeçilmesi, varolan santrallerin yıllardır ihmal edilen bakım ve onarımlarının yapılması, kapasite kullanım alanlarının genişletilmesi ve kayıp kaçağın önlenebilmesi için gerekli girişimlerin yapılması, ayrıca alternatif enerji kaynaklarına yönelinmesi gerektiğini bildirdi. Kumlu, Türkiye'yi doğalgaza bağımlı hale getiren politikaların bir an önce terk edilmesi ve elektrik enerjisinde kaynak çeşitliliğine gidilmesini önerdi.

Tes-İş'in Türkiye'yi "aydınlattığı gibi 'karanlıkta bırakma' gücü" bulunduğuna da dikkat çeken Kumlu, bugüne kadar özelleştirme politikaları dahil hiçbir sorun karşısında "şalter indirmeyi" düşünmediklerini, buna karşın, şirket yöneticilerinin "daha fazla kar" için, Türkiye'nin büyük bir bölümünü karanlıkta bırakmakta hiçbir sakınca görmediklerini vurguladı.

Kumlu, Oymapınar Hidroelektrik Santrali'nin bedelsiz olarak devredildiği Seydişehir Eti Alüminyum Tesislerinin satış kararının yürürlüğünün Danıştay tarafından durdurulduğunu durdurduğunu hatırlatarak, idarenin yargı kararına uyması ve kararın gereğini yerine getirmesini beklediklerini belirtti. Kumlu, şunları kaydetti:

"Ege, Akdeniz ve Marmara'yı içine alan 13 ilin karanlığa gömüldüğü sırada özel sektör elindeki Oymapınar'a elektrik üretimine başlaması talimatı verilmiş, ancak Seydişehir Alüminyum'u satın alan CE-KA, “ucuz elektrik satmamak için” Oymapınar'ı devreye sokmamıştır. Bu durum, enerjinin özel sektör elinde olmasının ülke için sakıncasını tüm açıklığı ile ortaya koymakta, yargı kararına uyulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Yaşanan sorunun çözümünün bir bürokratın görevden alınmasında olmadığı ise son derece açıktır."