16
Mayıs
2024
Perşembe
EKONOMİ

Esnafa ve tüccara para harcama yasağı

Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Kızılot, yeni uygulamaya giren yasayla esnaf ve tüccarların kazandığı parayı kullanamalarına yönelik getirilen kısıtlamaları yazdı. Yazıyı aynen yayınlıyoruz..

Esnafa ve tüccara para harcama yasağı

BAŞLIĞI okuyunca "Bu da nereden çıktı?" diye soracağınızı tahmin ediyorum.

Haklısınız...

Olay çok yeni olduğu için, neredeyse kimsenin haberi yok. Kısaca özetleyelim. Bir konfeksiyoncu, mobilyacı, inşaatçı, yedek parçacı, gözlükçü, lokantacı, nakliyeci hatta bir bakkal, kazandığı parayı ya da birikmiş hasılatını, kişisel harcamalarında ya da yatırımlarında kullanamayacak. Örneğin; kendisine, eşine ya da çocuğuna otomobil ya da ev alamayacak. Evin mobilyalarını değiştiremeyecek daha ötesi kişisel ve ailevi harcamalarında kullanamayacak. İşletmenin günlük hasılatını ya da kazancını, kendisi, eşi ya da çocuklarının adına bankaya yatırıp, faiz geliri elde edemeyecek. Eşi ve çocukları örneğini görünce, "başkaları için sakınca yok mu?" diye düşünmeyin. Onlar için de var.

YENİ YASA NE DİYOR?

4 Nisan 2007 Tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 5615 sayılı Yasa’nın üçüncü maddesi ile yeni bir düzenleme yapıldı (Bkz.Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. Maddesine eklenen (5) numaralı bent).

Bu düzenleme ile "Geriye dönük olarak", 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yeni bir uygulama başlatıldı. Buna göre;

- İşletme sahibinin kendisi, eşi, çocukları, torunları, kardeşi, anne babası, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları,

- Doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları,

"İşletmeden ödünç para" alırlarsa, bu paraya faiz yürütülecek ve deftere gelir yazılacak. Para çekilebilmesi için, o yıla ait kazancın vergisinin ödenmesi gerekecek.

DAHASI DA VAR

Olay, "ödünç para" ile sınırlı değil. Yukarıda belirtilen kişilere;

- Düşük fiyata ya da bedelsiz mal satamayacak. Örneğin, karısına ya da kayınbiraderine yabancıya sattığından daha ucuza, otomobil satamayacak. Normal piyasa fiyatı ne ise, o fiyattan fatura kesip, KDV hesaplayacak (Bu konuda ayrıca Bkz. GVK Md. 41/1, VUK Md. 267 ve KDVK Md. 3/a, 5 ve 10/a).

- İşletmenin gayrimenkulünü, oğluna dahi olsa, bedelsiz ya da düşük bedel ile kiraya veremeyecek.

Yukarıda belirtilen kişilere ait gayrimenkulü işyeri olarak kullanmak üzere kiralaması halinde, emsalinden yüksek kira ödeyemeyecek.

- Kendisi, oğlu, kızı ya da eşi, kendi işletmesinden alışveriş yaptıklarında, onlardan para almış gibi fiş ya da fatura kesecek. Deftere gelir yazacak. Kuşkusuz KDV’de alınmış gibi gösterilecek.

KİMSE FARKINDA DEĞİL

Yukarıda açıkladığımız hususların, şu anda kimse farkında değil. Bir kez daha belirtelim, 4 Nisan 2007 Tarihli resmi Gazete’de yayınlandı. Ancak, 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle, "geriye dönük olarak" yürürlüğe girdi. Demek ki 4 Nisan’dan önce bu tür işlem yapanlar, defterlerine geriye dönük kayıt yapacaklar. Dükkanın ya da mağazanın hasılatını, kendi adına bankaya yatırıp "mevduat faizi ya da repo" geliri elde edenler, bu geliri defterlerine kaydedecekler. Yüzde 35’i bulan oranda, vergi ödeyecekler. Hadi düşük fiyatla mal satışı, kiralama, inşaat neyse ama "ödünç para alınması veya verilmesi" "avans kár dağıtımı" da olmayışı nedeniyle, ciddi sorun yaratacağa benziyor. Yapılan düzenleme ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, öteden beri yer alan ve genellikle anonim ve limited şirketlere uygulanan "örtülü kazanç" müessesesi, "ticari kazanç" elde edenlere de uygulanmak isteniyor. Bu arada, avukat, doktor, mimar, sanatçı ve mali müşavir gibi "serbest meslek kazancı" elde edenlerin, bu kapsama dahil edilmemesi de dikkati çekiyor...


şükrü kızılot/hürriyet
Yayın Tarihi : 17 Nisan 2007 Salı 17:24:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?