Güneydoğu'ya pozitif ayrımcılık

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, imar affının kesinlikle yapılmayacağını açıkladı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın 2008 yılı bütçesi görüşülerek benimsendi. Bakanlığının bütçesi görüşülürken milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplayan Bakan Özak, İller Bankası özelleştirilmesinin nereden çıktığını anlamadığını belirterek, "Hangi banka, İller Bankası'nı satın alır? Karı ve kar amacı olmayan bir bankayı kim niye alır ya da hükümet bunu niye satsın? Böyle bir şey yok" diye konuştu. İller Bankası'nın çalışanlarının mağdur olacağı şeklinde yanlış
anlama olduğunu kaydeden Özak, burada çalışan personelin özlük haklarının iyileştirileceğini, ayrıca bankanın daha nitelikli elaman çalıştırmasına imkan tanınacağını, personelin de sözleşmeli personel olacağını bildirdi.

Elektrik borcu olan belediyelerle ilgili konuyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile konuşacağını belirten Özak, Erdoğan'ın 'şehir aydınlatmasından para alınmasın' dediğini hatırlattı. Özak, "Gönül ister ki belediyeler bu parayı ödemesin. Kimse kendisi için değil, vatandaşı için kenti aydınlatıyor" diye konuştu.

Özak, DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın "Güneydoğu'ya dönük ayrımcılık yapıldığı hissi olduğu" eleştirilerine tepki göstererek, "Bunlar kafalarına bunu sokmuşlar. Pozitif ayrımcılık yaptık oraya. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bu konu çok konuşuluyor. Ama oradaki vatandaşlarımız Allah'a şükür bunu anladılar. Bu anlayıştaki arkadaşların boşa çıkacağını hep beraber görüyoruz" ifadelerini kullandı. 2006 yılı sonunda Diyarbakır'da meydana gelen sel nedeniyle bölgeye 4 kez gittiğini hatırlatan Özak, şöyle
konuştu:
"Oradaki vatandaşlarla sarılıp öpüştük. Dere gelmiş etrafındaki bin 200 oturulamayacak çağ dışı konutu tahrip etmiş. O vatandaşlarımızı oradan alıyoruz, bin 200 toplu konut yapıyoruz ve bu yılın sonunda da oturtuyoruz. Böyle bir hız, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir. 65 trilyon lira Şimdi arkadaşımız diyor ki 'ayrımcılık mı yapıldı?' Evet ayrımcılık yapıldı. Ama ben Samsun'a gidiyorum, 35 trilyonluk hasar var orada ancak 2.5 trilyon yollayabiliyoruz. Oraya da yapacağız. Biz öncelikleri tespit ediyoruz. Türkiye'nin her metrekaresi bizim için kutsal, her insan bizim için saygıdeğerdir."

2B sorununun çözmeye çalıştıklarını, kendilerine bu konuda yardımcı olunması gerektiğini anlatan Özak, "2B bir orman yağması değildir. İşgal edilen yerlerin cezai müeyyideyle kamuya, belediyelere ve ülkeye bu paranın geri dönmesidir. Bizim dönemimizde bir tane imar affı olmamıştır. Kentsel dönüşüm imar affı değildir. İmar affı ve rant daha önce olmuştur. Adam gelmiştir devletin arazisine, gecekondu yapmıştır, ona belge verilmiştir, o yere karşı başka yerde bina verilmiştir. Biz buna karşıyız. Kesinlikle
imar affı yapmayacağız" diye konuştu.

Kıyıların disiplin altına alınması gerektiğini belirten Özak, 1992'de çıkan bir yasa olduğunu, kıyıların yüzde 50'sinin kıyı kenar çizgisinin tespit edilemediğini, kıyılarda yapılan yağmanın önüne geçmek istediklerini ifaden Özak, "Kesinlikle kıyıda yapılanları affetme düşüncemiz yoktur. Mevcut yasayla kıyıda 1992 öncesinde yapılan yasal olarak alınan ruhsatlar. Yani dedeniz buradan bir yer aldı, ruhsatı var. Şimdi siz ona 'ben burayı alıyorum, sana da bir lira vermiyorum' derseniz bu anayasaya aykırıdır. Biz bunu düzelteceğiz. Ama kıyı şeridinde bina yapımına müsaade etmeyeceğiz. Bu yağmanın önüne geçmemiz yazım. Çalışmamız devam ediyor" dedi.

Özak, yabancılara mülk satışıyla ilgili olarak "Cumhuriyetimizin kurucuları da bugün burada temsilcileri bulunan partiler de yabancılara gayrimenkul sattı. Siz Almanya'ya gideceksiniz, 2 bin cami yapacaksınız, 100 bin de ev alacaksınız, adam gelip Türkiye'de konut yapacak. Korkmamak lazım. Bizim korkacak bir şeyimiz yok. Türkiye büyük bir ülkedir. Mütekabiliyet esaslarına göre yapılıyor" dedi.
Haydarpaşa Limanı ile ilgili herhangi bir plan onamasının olmadığını bildiren Özak, kendi bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, TCDD, DLHİ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın ortak çalışma yürüttüğünü, bunun sonucuna göre erekli işlemin yapılacağını bildirdi.