1
Mayıs
2025
Perşembe
EKONOMİ

'IMF'e sihirli bir değnek olarak...'

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin (ASKON) “KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ” konulu toplantı Devlet Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in katılımı ile gerçekleştirildi.
Toplantı ASKON G. Başkanı Mustafa KOCA’nın açılış konuşmasıyla başladı. Koca,” Sayın bakanı en son misafir ettiğimiz tarih 22 Temmuz seçimleri öncesine denk geliyordu ve o zaman açıkçası kendimiz çok daha iyi hissettiğimiz bir ekonomik atmosferde toplantı yapmıştık. Zaman 3 Temmuz 2007 idi. O zaman kriz kelimesinin K ‘sı yoktu. Biraz siyasal streslerle uğraşıyorduk. İki seçimli bir yılın varlığı bizi zorluyordu. Ancak 2008 yılı için ümitlerimiz oldukça fazlaydı. Ancak yıl 2008’e geldiğinde yeniden işler karıştı ve kendimizi küresel bir krizin içinde bulduk. Şimdi dengeler alt üst oldu. O zaman hep iyiye doğru giden grafikler şimdi hemen hemen hep kötüye doğru gidiyor. Dış ticaret %35, sanayi % 25, azaldı, istihdam ise % 13 lere çıktı. İç ve dış tüketim dip yaptı. Bizde çıkan bir kriz olmamasına rağmen, en çok etkilenen ülkeler arasına girdik. Şimdi sayın bakandan ümit verici değerlendirmeler bekliyoruz. İçinde yaşadığımız ekonomik sıkıntı bizi artık gerçekten yoruyor” dedi.

“Krizin üçte ikisini geride bıraktık”
Toplantıda konuşan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek İş adamlarına iyimser bir tablo çizdi. Ortalık toz dumanken, hangi tedbir alınırsa alınsın çok fazla etkili olmayacağını da ifade eden Şimşek ''Hanehalkının durumu iyi. Bankaların durumu iyi. Özel sektörün durumundan da o kadar çok korkulacak bir şey yok. Bir takım kırılganlıklar var. Devletin durumuna gelince; biz son yıllarda evimizi düzene koyduk. Bütçe açıklarını azalttık. Kamu borçlanma ihtiyacını azalttık. Bir kriz yılında dahi, küresel krizin derinleştiği 2008 yılında dahi, AB tanımlı kamu borç stoku sabit kaldı. Ciddi bir artış olmadı. 2009 yılında tabii ki kamu finansman dengeleri biraz bozulacak. Neden? Ekonomik faaliyetlerde bir daralma yaşandığı için bizim gelirlerimizde bir azalma olacak. Bunun da bir kereliğine küresel şokun etkisi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Nitekim de öyle... Bizim için burada önemli olan orta vadeli mali disiplini korumak, mali sürdürülebilirliği ön planda tutmak. Ama aynı zamanda böylesine bir kriz ortamında da mümkün olduğunca reel sektörü destekleyici olmak... Krizin üçte ikisini geride bıraktık''

IMF konusu
Mehmet Şimşek, IMF konusuna değinirken de, ''Biz IMF'ye ne bir kurtarıcı, yani sihirli dernek olarak bakıyoruz, ne de tabii ki geçmişte yaşanan başarı veya başarısızlıkları sadece IMF'in bir ürünü olarak...'' dedi.
Bu dönemde en büyük sıkıntının, kaygının döviz likiditesi olduğuna dikkat çeken Şimşek, 2007'de özel sektörün gelişmekte olan ülkelere götürdüğü sermaye miktarının 928 milyar dolar olduğunu, 2008'de bunun yarı yarıya düştüğünü, bu yıl ise 165 milyar dolara gerilemesinin öngörüldüğünü bildirdi.
Dünyada uluslararası finans kuruluşlarının sağladığı kredi imkânlarında çok büyük bir daralma olduğunu, IMF'nin rolünün burada ön plana çıktığını kaydeden Şimşek, şu görüşleri dile getirdi:

''Türkiye'de özel sektörün olsun, her kesimin döviz likiditesine ilişkin kaygılarını azaltmak için böyle bir programın faydalı olacağını her zaman düşündük. Tabii ki o çerçevede müzakereleri yürüttük. En son G-20 zirvesinde özel sektörün finansman imkanlarındaki daralmayı kısmen de olsa telafi edecek çok önemli kararlar çıktı. Yani IMF'nin, Dünya Bankasının ve diğer çok taraflı bölgesel kalkınma bankalarının imkanlarında çok önemli artışlar sağlandı. Bu artışlar gerek dünya ticaretinin finansmanı gerekse Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ödemeler dengesi olsun, bütçe açığının finansmanı açısından olsun kullanımını hem enstrüman bazında kolaylaştırıcı hem de imkan bazında ciddi bir şekilde artıran yaklaşımlar içerisine girildi. Bu, önemli bir kazanımdır.''

Kenthaber
Yayın Tarihi : 10 Nisan 2009 Cuma 18:00:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?