İMKB'de olağanüstü toplantı

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, çarşamba günü Türk Telekom kablosunun kopması ile birinci seansın yapılamamasının herkese "ders" olması gerektiğini söyledi.

İMKB Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Erkan, "Önemli olan, veri yayınının tüm yatırımcılara eşit ve aynı zamanda ulaşmasıydı. Ancak böyle bir ortamda işlemler adil yapılabilirdi. Zaten var olan genelgeler çerçevesinde böyle bir erteleme kararı aldık. (Olayın) Kendi işlem sistemimize bir zararı olmadı. Seans açıldıktan sonra da gerekli işlem derinliğine ulaştık ve günü sorunsuz bir şekilde kapattık. Bu hepimiz için birer ders oldu" dedi. Erkan, Türk Telekom kablosunun kopmasına neden olan yol genişletme çalışmasının da onaysız ve acilen hazırlanmış bir proje olduğunu savunarak, "Arsamıza da müdahale edilerek bir çalışma yapılıyor, bu nedenle dava açmış durumdayız" dedi ve bu davanın duruşmalarının sürmekte olduğunu belirtti. Hüseyin Erkan, "Projenin bizim de onayımız alınarak yapılması gerekirdi. Sanıyorum, belediye ve Türk Telekom taşerona karşı gerekli yasal işlemlerde bulunacak. Ayrıca yedekleme sistemlerimizi modernize etme gereği ortaya çıktı. Bizim de, veri yayın kuruluşlarıyla ilişkilerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor" diye konuştu.

İMKB Yönetim Kurulu Üyesi Berra Kılıç da, genel kurul toplantısı sırasında söz alarak, aracı kurumların bu olaydan zarar gördüklerini ve sorumluların ortaya çıkarılarak cezalandırılmalarını istediklerini söyledi.

Hüseyin Erkan, İMKB Genel Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türk Telekom kablosunun kopması ve İMKB'de işlemlerin yaplamaması konusunun sorulması üzerine Erkan, olayda aslında önemli olanın repo ve tahvil piyasasının işletilmesi olduğunu, bunu da başardıklarını kaydetti. Erkan, "Borsamız herhangi bir ticari kuruluş değil. Burası Türkiye'nin nabzı. Asıl önemli olan, repo ve tahvil piyasasıydı. Repo ve tahvil piyasasını durdurmadık. Oradaki katılımcılar küçük yatırımcı değil. Tamamen kurumsal yatırımcılar. Bizim buradan göndereceğimiz yayını onlar görebilecek durumdaydı. Burada bir haksız rakabetin oluşmayacağını düşünerek o piyasayı açtık. Tüm bankacılık sistemi o piyasının üstünde. En ufacık bir aksama, Türk ekonomisini etkilerdi. Onu biz işlettik. Ama hisse senetleri piyasasına katılım çok fazla ve çok yayılmış durumda. Acil bir bilgi dağıtımı sağlamayaadığımız için bu iletimi yapamadık" ifadelerini kullandı.

Yaşanan arıza ile borsanın durması konusunun Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da dahil devletin en üst kademesi tarafından ele alındığını vurgulayan Erkan, olayın borsanın önemini ortaya çıkardığını, hatta Türk Telekom'daki grevin çözülmesine de katkı yapmış olabileceğini fakat bu konuda kesin bir bilgi olmadığını kaydetti. Erkan, 'Hisse senedi sahipleri tazminat davası açabilir mi?' şeklinde bir soruyu ise, "Burada oluşan bir zarar olmadığı için kim tazminat talebinde bulunacak bilemiyorum. Biz gün içinde işlem yapılmasına olanak sağladık. İsteyen yatırımcı gün içinde alımını ve satımını yaptı. Buna benzer geçmişte pek çok kriz oldu. Ama hiç bu kadar spekülasyon yapıldığını görmedim. Özveriyle çalışarak piyasayı çalışır hale getirdik. Bir kayıp olmadı. Eş zamanda alım ve satımı sağladığımız için bir sorun olduğunu sanmıyorum. Olağanüstü durumlarda bizim borsayı kapatma yetkimiz var. Geçmişte yaşadığımız krizlerde; terör, deprem gibi olaylarda gerektiğinde borsayı kapatma yetkisine sahibiz" diyerek yanıtladı.

İMKB'nin özelleştirilmesi hakkında ise Erkan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile birlikte İMKB'nin stratejik bir ortağa satılması ya da halka arzı için çalışmaların sürdürüldüğünü, ancak öncelikle kurumun özerkliğinin güçlendirilerek değerinin artırılmasının hedeflendiğini söyledi. Erkan ayrıca, Turkcell hisselerinde geçen hafta yaşanan hareketlilik ile ilgili soruşturmanın sürdüğünü ve sona yaklaştığını belirtti ve bu konuda asıl yetkili olan SPK'nın alacağı karara göre sonrası için bazı önlemlerin alınabileceğini vurguladı. Erkan, küçük yatırımcılar için ne tür çalışmalar yapıldığı yönündeki bir soru üzerine, "Küçük yatırımcılarımızın bazı sorunları var. TMSF ve SPK ile konuşuyoruz. El konulan şirketlerdeki hisselerin kayıpları, bunların yatırımcılarını üzmüştür. Küsmelere neden olmuştur. Bu konuyla ilgili çalışmalarımız var. Buranın cazibe merkezi yapılması için uğraşıyoruz. Yeni bir işlem merkezi gündemimizde" dedi.
Erkan, kotasyonla ilgili bir soru üzerine ise, "Zorlamayla kotasyon almaz" diyerek, "Sadece vergi teşviki ile borsaya kote olmuş şirketlerin dönemini yaşadık. Bin 500, 2 bin yakın şirket bize koteydi ama işlem görmüyordu. Sadece ve sadece vergi avantajından dolayı kote etmişlerdi. Bunlardan mevcut çalışmalarla kurtulduk. Burada gerçekten bir halka arz, halka arzın sonunda bir likidite havuzu oluşması gerekiyor. Özelleştirme İdaresi'yle görüşmek istiyoruz. Yapılacak olan satışların borsa üzerinden de geçilmesi yapılan özelleştirmelerde halka açılmaların özendirilmesi, bu konuda gerekiyorsa ihale süreci içersinde gerekli şartların getirilmesi için çalışmalar yapmak istiyoruz. Bu gayet uygun bir yöntem olur" ifadelerini kullandı.

Mevcut global ekonomik sorunlara da değinen Hüseyin Erkan, "Bu sorunların boyutu henüz bilinemiyor. Amerika'daki bu tür sorunlar, ülkemizdeki gibi büyük bir krize yol açmıyor. Bu sorunlar ne kadarlık bir zarar getirir, tahmin yok. Fakat büyük olacağı görülüyor. Boyutların önümüzdeki dönemde artacağı görünüyor. ABD'de bazı kurumlar zarar görecektir. Bu krizle bağlantılı olarak satışlar gelebilir. Türkiye'nin güçlü olması, ekonomik büyümenin dünya ortalamalarını üstünde olması, Türkiye'nin hala bir cazibe merkezi olması, bu krizi öldürecek unsurlardan olacaktır. Bu krizde piyasa bir miktar etkilenecektir. Ama büyük bir miktarda etkilenme beklemiyoruz. Zaten yüzde 72 yabancıların elinde. Bu yabancılar çıktığı takdirde yeni yabancılar gelecektir. Yani büyük çapta etkilenme beklemiyoruz" şeklinde konuştu.