4
Mayıs
2025
Pazar
EKONOMİ

İş Bankası'nın sahibi kim?

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''İş Bankası hiçbir zaman şu ya da bu partinin politikasıyla bağdaşık bir tavır izlemedi'' dedi.

Özince, İş Bankası'nın Kayseri Hilton Otel'de düzenlediği ''Küresel Eğilimlerin Türkiye'de Yarattığı Dönüşüm İhtiyacı'' konulu ''İş'le Buluşmalar'' toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, bu yıl
dördüncüsünü düzenledikleri toplantılarla ülkenin iş hayatında öne çıkan insanlarını bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Rekabet ortamı ve hızlı değişim koşullarının dinamik yapısıyla iş dünyasını ve bireyleri zorladığını ifade eden Özince, bu küreselleşmenin etkisinin yönlendirmeden uzak, doğanın kanunları gibi geliştiğini vurguladı.

Son dönemde yaşanan küresel finansal krizin Türkiye'yi de etkilediğini anımsatan Özince, ''Bundan etkilenmememiz için Çin seti gibi duvar örecek halimiz yok. Devlet olmanın en önemli yönlerinden biri, iktisadi devlet olmaktır. Türkiye'nin bütün bunlardan gerekli dersleri çıkararak, en iyi rotayı tutturması lazım'' dedi.

-İŞ BANKASI KİMİN?-

Zaman zaman ''İş Bankası kimin?'' diye sorulduğunu dile getiren Özince, İş Bankası'nı Atatürk'ün kurduğunu, ilk genel müdürünün de Celal Bayar
olduğunu anlattı.

Özince, şöyle konuştu:

''(İş Bankası, Kurtuluş Savaşı'ndan kalan parayla kuruldu) deniyor. 'Bunun içinde bugünkü Pakistan, Hint Müslümanlarının gönderdiği para da
var' deniliyor, doğru. Nitekim İttihat ve Terakki döneminden başlayarak Hint Müslümanları ve birçok başka ülke de Türkiye'ye yardımcı oldu. İş
Bankası'nın 1 milyon liralık kuruluş sermayesinin 750 bin liralık bölümü, Türkiye'nin her yöresinden kuruculara, şahıslara ait. İş Bankası, dörtte üçü Anadolu'nun esnafına, önde gelen bürokratına ait
hisse taahhüdüyle sermaye ödenerek kurulmuştur. 'Atatürk'ün hisseleri temsili nedeniyle, CHP'nin oyu var mıdır?' deniyor. CHP'nin temsili, Atatürk 1938'de öldüğünden bu yana 70 yıldır var. Ama İş Bankası hiçbir zaman şu ya da bu partinin politikasıyla bağdaşık bir tavır izlemedi.''

Salondakilere İş Bankası'nın kumbarasını gösteren Özince, ''Türkiye Cumhuriyeti, yokluk zamanında bunun içinde sermaye biriktirmiştir. Bugün
yabancı sermayeye de ihtiyaç var. Onu da kullanalım. Bir yandan kumbaraya ağırlık verelim, bir yandan da finansal piyasalarımızı derinleştirelim'' diye konuştu.

İş Bankası'nın özellikle yöreyle bütünleşmeye önem verdiğine değinen Özince, 1928 yılında açılan Kayseri şubesinin, Genel Müdürlüğe gönderdiği yazıda, esnafın salı günü tatil yaptığını, bankayı hafta sonu açmak istediklerini yazdığını, buna olumlu yanıt alındığını anlattı.

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşadıkça İş Bankası'nın da hizmet etmeyi sürdüreceğini belirten Özince, şunları söyledi:

''İş Bankası, Menkul Kıymetler Borsası'na kayıtlı Türk bandıralı bir şirket. Bugün Doğu Avrupa'dan Basra Körfezine kadar bizden daha büyük sermayeli şirket yok. Demek ki, yerli sermayeyle dünya çapında şirket
kurulabiliyormuş. Bugün bizim 200 binin üzerinde sermayedarımız var.

Grup genelinde 500 binin üzerinde sermayedarımız var. Bu sermaye modellerini, Türkiye'nin yarınlardaki büyümesinde mutlaka kullanmamız lazım. Sermaye piyasalarımızı geliştirerek, borsalara kayıtlı sermaye
şirketleriyle büyümeye başlamamız lazım. Üretim ve verimliliğimizi büyütmenin yanında, sermaye politikalarımızda da değişikliklere ihtiyacımız var.''

Özince, 2007 sonu itibariyle henüz il il banka kredi ve mevduatlarının ilan edilmediğini, 2006 yılı sonu itibariyle Kayseri'de 2 milyar 143 milyon YTL kredi kullanıldığını belirterek, bunun yüzde 15'i İş
Bankası'nın verdiğini kaydetti.

-KAYSO BAŞKANI BOYDAK-

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak da bir ülkede ekonomik anlamda hareketlenme yaşanması için o ülkenin ön görülebilir
olması gerektiğini, Türkiye'nin bu özelliği taşıdığını söyledi.

İş adamlarının bir ülkede iş yapmak için ekonomik istikrar aradığını, Türkiye'de daha önce yüzde 60-70 olan enflasyonun bugün tek haneli rakamlara indiğini kaydeden Boydak, şöyle konuştu:

''Ekonomik anlamda daha da zenginleşmemiz lazım. Halkımızın zenginleşmesini, sermayenin tabana yayılmasını, kişisel gelirlerin büyümesini istiyoruz. Ekonominin iyiye gitmesinin bir şartı da demokratik standartların gelişiyor olması. Ülkemizde bu da var. Sermaye birikimimizi, eğitimimizi ve milli gelirimizi artırmalıyız. Bu, reel sektörün, hizmet üreten kurum ve kuruluşların, finansal sektörün güçlü olmasıyla sağlanabilir. Bir ülkede bankacılık sistemi güçlü değilse, burada ekonomik istikrardan bahsetmek mümkün olmaz.''

Bankacılık sektörünün bir zamanlar ''Bu bankacılık sistemi kanımızı emiyor, çok yüksek faiz alıyorlar'' diye eleştirildiğini anımsatan Boydak, 2001'den sonra Türk bankacılık sisteminin geldiği noktanın herkesin göğsünü kabarttığını anlattı.

-KTO BAŞKANI KİLCİ-

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Hasan Ali Kilci ise küreselleşmenin ekonomideki birçok alt sektörü zayıflattığını, bu sorunu aşacak bir politikaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Küreselleşmenin yeniden yapılandırmayı gerekli kıldığına vurgu yapan Kilci, ''Yeniden yapılandırma için reformlar sürdürülmelidir. Ekonominin
kurumsal altyapısı sağlamlaştırılmalıdır. Yargı, vergi ve kamu yönetiminde yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Türk sanayi politikası, dünyadaki gelişmeler dikkate alınarak inşa edilmelidir. Siyasi istikrarın devamlılığı mutlaka sağlanmalıdır. Ülkenin gündemi ekonomiye
odaklanmalıdır'' dedi.

Açılış konuşmalarının ardından ''Küresel Eğilimlerin Türkiye'de Yarattığı Dönüşüm İhtiyacı'' konulu panelde, Saray Halı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Necati Kurmel ''Tarım ve Hayvancılık'', İşbir Holding
A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Kantur ''Küreselleşme Bizler İçin Kriz mi Fırsat mı?'', Dünya Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan
Danışmanı Rüştü Bozkurt da ''İşletmelerde Dönüşüm Nasıl Yönetilmeli?'' konularında bilgi verdiler.

..
Yayın Tarihi : 24 Nisan 2008 Perşembe 23:01:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
EFE09 IP: 85.127.193.xxx Tarih : 25.04.2008 02:48:05

biri aciklasin ya ne anladik simdi? kimin bu banka yani hangi hisselerle?


Şükrü BAŞ IP: 78.160.145.xxx Tarih : 25.04.2008 09:09:51

Bu bankadan Atatürk'ün manevi evlatlarına para ödenmesi gerekirken; Ülkü ADATEPE, bu para ödenmediği için sayın Başbakanımızdan yardım istedi. Atatürkçü CHP ve banka yönetimini elinde bulunduranların "Atatürk'e olan saygıları" bu anlamda biraz düşündürücü değil mi?