22
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

İş dünyasının bilmediklerini biliyoruz

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, "Biz hükümet olarak sorumluluğumuzun farkındayız ve iş dünyasının bilmediği şeyleri biliyoruz" dedi. 

Ali Babacan, BusinessWeek Türkiye Dergisine verdiği demeçte, son ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. 2007 makro hedeflerinin ulaşılabilir hedefler olduğunu ifade eden Babacan, "Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Hazine ve Merkez Bankası (TCMB) ile birlikte hazırladığımız planlar, 2007 için öngörülen yüzde 5’lik büyüme hedefinin gerçekçi olduğunu söylüyor. Yüzde 4’lük enflasyon hedefimizde de artı-eksi iki puanlık bir bant var. Merkez Bankasının projeksiyonu, hedefin ulaşılabilir olduğunu gösteriyor" dedi. 

Babacan, "Dışardan bakanlar bazı riskler algılayabilir ve herkesin endişeleri olabilir. Ama biz rahatız, çünkü ne yapacağımızı iyi biliyoruz" diye konuştu. Bakan Babacan, şöyle devam etti: "Bakın, enflasyon ile büyüme arasında gelişmiş ülkelerde ters bir orantı vardır. Yani enflasyonla ne kadar mücadele ederseniz, büyümeyi o kadar yavaşlatırsınız. Bizde böyle değil. Bunun en önemli sebebi, biz enflasyonla mücadele ettikçe ekonomideki ’öngörülebilirliğin’ artması ve bu sayede reel faizlerin düşmesi. Faizler düşünce büyüme zaten kendiliğinden geliyor. Fakat bu, belki birkaç yıl daha devam edecek. Enflasyonla birlikte faizler de makul bir seviyeye geriledikten sonra, biz de gelişmiş ülkelerdeki gibi enflasyon ile faizler arasındaki ters orantıyı yaşayacağız. 2007’deki yüzde 4’lük hedefimizi tutturduğumuzda, bizim ekonomimiz de gelişmiş ülkelerdeki yapıya bürünecek."

'CARİ AÇIK HIZ KESTİ'
Kasım ayında cari açığın artmaya devam etmekle beraber hız kestiğine dikkat çeken Ali Babacan, "Mayıs ayındaki faiz artırımlarının ekonomi üzerindeki etkisinin 3?6 ay içinde kendini göstereceğini bekliyorduk. Bu şimdi gerçekleşiyor" dedi. Babacan, cari açığın büyüklüğünden çok, finanse edilip edilmediğine bakılması gerektiğinin altını çizdi. Dünya çapında birkaç enerji firmasının Türkiye’de rafineri yapımı için temasta olduğunu söyleyen Babacan, şöyle devam etti:

"Bunların hepsi milyar dolarlık yatırımlar. Ayrıca özel sektör yabancı piyasalardan döviz cinsinden ve uzun vadeli borçlanmakta herhangi bir sıkıntı da çekmiyor. Bize göre, cari açıkla gerçekçi bir şekilde mücadele etmenin yolu, uzun vadeli yapısal reformlardan geçiyor. Bazen kura müdahaleden bahsediliyor. Bizce bu da çok etkili bir yöntem değil. Geçtiğimiz aylarda Türk Lirasında bir miktar değer kaybı oldu, buna rağmen cari açık beklentisi yükseldi. 2006 yılında cari açığı oluşturan etmenlere ayrıntılı olarak göz atıldığında, ekonomideki büyümenin ithalata damgasını vurduğunu görmek mümkün. Türkiye bu kadar çok yatırım yapmasaydı ve enerji fiyatları da artmasaydı, bugün ’cari açık’ değil ’cari fazla’ verecektik. Üstelik sanayicinin yaptığı ithalat, geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak biçimde uzun vadeye yayıldı."

DÖVİZE DÖNÜŞ
Babacan, döviz hesaplarındaki artış konusunda ise "bankaların yabancı ortaklıklar kurması ile birlikte ekonomiye giren dövizler, hesaplara yatırılmaya başlandı" tespitinde bulundu.

AB İLE İLİŞKİLER
Ali Babacan, Avrupa Birliği (AB) çerçevesindeki reformların aynı hızla devam edeceğini vurgularken, "Taramaları çok kısa bir süre içinde tamamlayan alt komisyonlarımız, açılmayacak sekiz müzakere başlığına uyum konusunda bile çalışmalarına devam edecek" dedi.
Babacan, ayrıca, bürokrasinin AB sürecine dahil edildiğinin altını çizerken "böylece AB müktesebatına uyum konusunda yapılacak reformları, bürokrasinin de sahiplenmesi sağlandı" diye konuştu.
AA
Yayın Tarihi : 7 Ocak 2007 Pazar 15:30:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?