KALPAZANLAR, yılbaşından itibaren Yeni Türk Lirası’na (YTL) geçilecek olması nedeniyle ellerindeki sahte banknotları piyasaya sürmek için harekete geçti. Ramazanda yoğunlaşan alışveriş sırasında piyasaya sahte para sürmenin daha da kolaylaşacağına dikkat çeken yetkililer vatandaşları uyardı.
Önümüzdeki yıldan itibaren Türk Lirası’nın yerine YTL’nin kullanılacak olması, kalpazanlarda stok eritme telaşına yolaçtı. Basılı haldeki sahte Türk Lirası banknotlarının ellerinde kalmasından endişe eden sahtekarlar bir an önce piyasaya sürmek için harekete geçti. Bu nedenle son aylarda piyasaya sürülen sahte para miktarında da artış olduğu güvenlik birimlerince vurgulandı.
Yetkililer sahte banknotların genellikle, büfe, market, bakkal gibi yerlerden içki, sigara ya da gıda maddeleri alındığında verilip, üstünün gerçek para olarak alınmasıyla kolayca piyasaya sürüldüğünü belirtti. Akaryakıt istasyonları, sinema, tiyatro gişeleri, Milli Piyango bayileri, canlı hayvan satıcıları, seyyar satıcılar, pazarcılar, taksi şoförleri, gazino ve eğlence yerlerinin de bu tür girişimler için hedef seçildiğine dikkat çekildi. Toplu ödemelerde gerçek banknotların arasına sahtelerinin karıştırılmasının da sahtekarların başvurduğu bir yöntem olduğu kaydedildi.
Sahtekarların, ramazan ayında ve bayram alışverişinde yaşanacak yoğunluğu da fırsat bileceklerine değinilerek, hangi banknotun gerçek, hangisinin sahte olduğunu anlamak için de bazı noktara dikkat edilmesi gerektiğine işaret edildi. Gerçek banknotların dizayn, renk, baskı yönünden çok net, düzgün ve kusursuz görünümde olduğu dile getirildi.
Gözle dikkatle bakıldığında kolayca algılanabilecek bu net ve temiz görüntünün yanında, kabartma zeminlere elle dokunmak suretiyle de gerçek ile sahtesinin birbirinden ayrılabileceği vurgulandı. Bunun dışında, banka ve döviz bürosu gibi sürekli para akışı olan yerlerde, kontrol için ultraviyole ışınlı cihazların kullanıldığı, bu sayede gerçek ile sahte paranın çok daha kolay ayırtedilebildiği belirtildi. Gerçek banknotların, üzerlerindeki güvenlik unsurları nedeniyle, bu ışık altında oldukça farklı göründüğüne dikkat çekildi.
Sahte parayla karşılaşıldığında neler yapılması gerektiğine de yetkililerce işaret edildi. Böyle bir durumda en başta sahte banknotun, veren kişiye iade edilmemesi gerektiği vurgulandı. Sonra da kişinin eşkaline ilişkin bilgilerin, imkan varsa kimliğinin, varsa aracının plakasının ve diğer özelliklerinin tespit edilmesi, mümkün olduğunca oyalanması, bu arada polise bilgi verilmesi gerektiği ifade edildi.
Türk Ceza Kanunu’na göre, gerçek sanarak aldığı paranın sahteliğini farkedenlerin, sahte parayı vereni tarif etmek suretiyle üç gün içinde emniyet güçlerine bildirdikleri taktirde haklarında herhangi bir soruşturma yapılmadığı hatırlatıldı.
İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş geçen hafta toplam 40 milyar liralık sahte banknotu piyasaya sürmek isteyen üç kişinin yakalanıp tutuklandığını belirterek, kısa yoldan para kazanma hevesindeki bu kişilere fırsat vermemek için çaba gösterdiklerini söyledi. Herkesin bu konuda gereken özeni göstermesini ve dikkatli olunmasını istedi.