KOBİ'ler Borsa'ya giriyor

Anadolu Kaplanları, 1980'li yıllardan günümüze Türkiye ekonomisindeki ve sanayi üretimindeki payları dikkat çekici ölçüde ve hızlı artan bir grup şehir ve bunların yakın bölgeleri için kullanılan bir tanım.
Anadolu Kaplanları, hızlı gelişen Doğu Asya ülkeleri için kullanılan "Asya Kaplanları" teriminden hareketle literatüre geçti.
Şehirler bazında tanımın özellikle Denizli, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Çorum, Konya için kullanıldığını görüyoruz.
Bazı kaynaklarda söz konusu ekonomik büyüme trendi içinde siyasi yankılar da aranmakta ise de, terim öncelikle ekonomik.
Nitekim Denizli'de 28, Gaziantep ve Kayseri'de 23, Balıkesir'de 16, Konya'da 14, Kahramanmaraş'da 9, Ordu'da 7, Samsun'da 5, Ünye'de 4, Kütahya, Niğde ve Trabzon'da 3, Adıyaman, Afyonkarahisar, Çankırı, Giresun, Isparta, Karaman
ve Malatya'de ise 2 şirket 'Anadolu Kaplanı' tanımına uyuyor.
Anadolu Kaplanları olgusu 2006 yılı içinde ABD kamu televizyon kanalı PBS'nin bir filmine konu edildi...
Yani... Meşhur oldu!
Uluslararası medyada çeşitli yazılarda bu olguya değinildi...
Hatta bazı danışmanlık şirketlerinin araştırmalarında yer aldı.
Türkiye'nin en büyük bin şirketini derecelendiren yıllık araştırmalarda, Anadolu Kaplanları tanımına uyan çok sayıda şirket yer alıyor.
Aynı zamanda birer KOBİ, yani Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler olan bu Anadolu Kaplanları'nın büyümeleri için yeni bir proje başlatıldı. Bu işletmelerin halka açılmaları gündeme geldi. Düğmeye basıldı.
Zor mu? Neden olmasın?
Böylece KOBİ'ler borsada işlem görerek İMKB'ye de doping olacak.

Protokol imzalandı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Sermaye Piyasası Kurulu, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası arasında bu amaçla geçtiğimiz günlerde bir protokol imzalandı.
Şirketlerin hisselerinin İMKB'de işlem görmesinin önünün açılması için ilk adım atıldı. Uygulama; yeni yılda.
Böylece, İMKB'de işlem gören şirket sayısının artırılması ile Türkiye'nin global sermaye piyasalarındaki konumunun güçlenmesi sağlanacak.
Ayrıca İMKB; sermaye piyasalarına entegre, rekabetçi bir bölge borsası olma hedefine daha hızlı ulaşacak.
Bugün İstanbul Sanayi Odası'nın ilk 500 şirket listesinden sadece 96'sı, en büyük bin şirketten ise sadece 138'i borsada işlem görüyor. Kuşkusuz bu sayı çok az.
Bu şirketlerden en az üçte biri borsada olmalı.
Bunun içinde erişim, temel altyapı ve özel muafiyetler konusunda beklentiler var elbette.
Devlet; hep bir şeyler beklenen yer değil mi?
Hep altı çiziliyor: Anadolu'da önemli bir birikim finansal sistem dışında muhafaza ediliyor.
Ayrıca... Servet birikimi, sermaye birikimine dönüşmezse eriyip yok olmaya mahkum değil mi?
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, KOBİ'lerin halka açılması konusunda bir ayrıntıya dikkat çekiyor: "Çaba güzel. Ama bir takım kriter ve ekonomik yapılanmaların sağlanması gerekiyor. KOBİ'lerin alacak ve borçlarının dengeli olması ve bu değerlendirmenin incelemelerde çok net anlaşılması gerekiyor. Şu an Anadolu'daki KOBİ'lerimizin bilançolarının güçlü olmadığını düşünüyorum."
İzmir'den de benzer uyarılar var.
Haklı ve önemli...
Çaba, girişim, hedef...
Güzel... Ancak "gerçekçi, tutarlı ve değerlendirilebilir" olmalı...
Bunun için de sektörün içinden seslere kulak vermek gerek.
Doğruyu daha çabuk bulma adına...