Seçimler yaklaşırken hükümet, çeşitli gıda ürünlerinde ve otellerde katma değer vergisi (KDV) indirimine giderken, halkın kullandığı birçok üründe vergi aynı kalınca ortaya ilginç çarpıklıklar çıktı. 

Örneğin, havyarın, yüzde 18 olan KDV oranı, 10 puan aşağı çekilerek, yüzde 8'e indirildi. Buna karşılık tezek ve gübrenin yüzde 18 olan KDV oranı, değiştirilmedi ve yüzde 18'de bırakıldı. Böylece dar gelirlinin ısınmak için kullandığı tezek, odun, kömür, öğrencilerin belediye otobüsüne binmek için aldıkları bilete ödedikleri ücret, tükenmez ve dolma kalem, çocuk emziği ve bisikleti için lüks tarifeden vergi alınır hale geldi. Gıda ve tekstil ürünlerinde yüzde 8'e inen KDV, halkın günlük olarak kullandığı birçok üründe de yüzde 18 olarak varlığını koruyor.

ELMASA YOK EMZİĞE VAR
Daha önce de pırlanta, elmas, yakut ve incinin KDV'si yüzde 18'den yüzde sıfıra indirilmişti. Yani şu anda, çocuk emziği, çocuk bisikleti için yüzde 18 vergi ödenirken pırlanta, elmas, zümrüt için ödenmiyor. Vatandaş sabah kalkıp traş olduğu traş sabununa, traş makinesine, el sabununa, jilete, şampuana, yüzde 18 KDV ödüyor. Vatandaş günlük kullandığı her türlü beyaz ve kahverengi eşya için yüksek vergi ödüyor. Buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesinin yanı sıra sobadan, bilgisayara ve toplu iğneye kadar yine yüzde 18 vergi alınıyor. Mutfakta kullanılan tencere ve tava, su ısıtıcısı, (kettle) bardak, tabak, çatal, kaşık bıçak, tuzluk, biberlik de KDV'si en yüksek ürünler arasında. Vatandaşın sürekli kullandığı ve hemen herkesin satın aldığı gözlük ve saat ile cep telefonu da aynı tarife ile yüzde 18 vergiye tabi olan ürünler arasında.

HALKA MI SEKTÖRE Mİ YARIYOR?
Öte yandan hükümetin vergi indirimlerine gittiği mücevherat, gıda ve tekstil gibi ürünlerin genellikle baskı unsuru olan sektörlerin üretip sattığı mallar olması ise dikkat çekiyor. Tüketici dernekleri indirimlerin halka yansıtılması konusunda sürekli uyarılarda bulunurken hükümet tarafı vergi indirimleriyle hem halkın temel tüketim mallarına daha ucuza ulaşmasını hem sektörlerde yaşanacak canlılıkla ekonomik haraketlilik yaratmayı hedefliyor. 

Masa, sandalye  çiçek lüks...

İnşaat yapan veya evinde tadilata giden vatandaşlar da yüzde 18'lik KDV ile karşı karşıya kalıyor. Çünkü, kumun, çakılın, tuğlanın, aynanın, camın, çivinin, seramiğin, çimentonun, demirin, kerestenin KDV'si de inmedi. Yüzde 18 olarak varlığını koruyor. Evine masa, sandalye ve çiçek alanlarda aynı yüzde oranlı vergi ile karşılaşıyor. Sigara ve alkole yüzde 18 KDV ödenirken, benzinden yüksek oranlı ÖTV ile bunun üzerinden alınan yüzde 18'lik vergi ile vergi oranı yüzde 70'e kadar çıkıyor. 

Avukata, dişçiye berbere gidene yüzde 18 vergi
Katma değer vergisinin (KDV) yüzde 18'de kaldığı bir başka alan halkın sık uğrak yeri olan serbest meslek sahiplerinden alınan hizmetler. Saçını kestirmek için berbere veya kuaföre giden vatandaşın ödediği paranın yüzde 18'ini KDV oluşturuyor. Avukat tutan, dişçiye, doktora veya muhasebeciye giden vatandaş aldığı bu hizmetler karşılığında yüzde 18 KDV ödüyor. Arabanın lastiği patladığında çağırdığınız tamirci, su borusu patladığında gelen muslukçu da yüzde 18 KDV'yi hesap ederek vatandaştan para alıyor. Dişçinin yaptığı dişe muslukçudan aldığımız musluğa da aynı oranda vergi ödüyoruz. Verginin aynı yüksek tuturda ÖTV ödenmesi nedeniyle dünya rekorları kırdığı benzin ve cep telefonununda olduğu gibi çarpık olduğu bir başka ürün musluklarımızdan akan su. Bakkaldan aldığımız suya yüzde 8 vergi öderken evde kullandığımız sudan ise üç çeşit vergi alınıyor. Kullandığımız su bedelinin yanı sıra atık su bedeli, KDV ve çöp vergisi diye adlandırılan çevre temizlik vergisi su faturalarının şişmesine neden oluyor. 

İşte o tablo;