30
Mayıs
2024
Perşembe
EKONOMİ

Nestle yatırıma devam edecek

Türkiye’de 100 yıldır faaliyet gösteren Nestle’nin Dünya Başkanı Paul Bulcke, 2009’da 75 milyon YTL’lik yatırımla kapasite artıracaklarına dikkat çekerek, "Kriz ne olursa olsun, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler büyümeyi sürdürecek. Türkiye’de bir 100 yıl daha hedefliyoruz" dedi.

TÜRKİYE’de 100’üncü yılını kutlamaya hazırlanan İsviçreli Nestle’nin Dünya Başkanı Paul Bulcke, yeni bir yüzyıla hedefiyle faaliyet gösterdikleri Türkiye’ye 2009 yılında 75 milyon YTL’lik yatırım planladıklarını söyledi. Bu ortamda hiçbir şirketin krizden bağımsız kalamayacağının altını çizen Bulcke, "Kriz döneminde mzellikle gelişmekte olan ülkeler bizim için çok önemli. Kriz ne olursa olsun, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bu ülkeler büyümeyi sürdürecek" dedi.

Büyümenin parçasıyız

2009 yılında Çin, Hindstan ve Türkiye üçgeninde çok enteresan büyüme oranları beklendiğini dile getiren Bulcke, şunları söyledi: "Bu pazarlarda biz de büyümenin bir parçası olacağımızı biliyoruz. Bunu sağlamak için gelişmekte olan ülkelerde güçlenen tüketicilere odaklanacağız. Onların isteklerine yönelik ürünler geliştireceğiz."

6 fabrikamız var

6 fabrika ile faaliyet gösterdikleri Türkiye’ye son 3 yılda 250 milyon YTL’Lik yatırım yaptıklarını anlatan Bulcke, şöyle konuştu: "Bir 100 yıl daha bu topraklarda varlık göstereceğiz. Türkiye’de yapılacak çok şey var. Ancak faaliyetlerimiz kısıtlı. Büyüyen bir toplumsunuz ve bu büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde daha fazla istihdam, yatırım ve fırsat bekliyoruz. Önümüzdeki dönem için ayırdığımız 75 milyon YTL kapasite artırımı için kullanılacak."

Güçlü rakipler var

Faaliyet gösterdikleri pazarlarda işin tadının rekabet ortamında çıktığını dile getiren Bulcke, Türkiye’de rakiplere bakışını da şu şekilde açıkladı: "Türkiye de güçlü rakiplerin olduğu bir ülke. Rekabetin çok zor olduğu piyasalarda çalışanlarımız da tutkulu oluyor. Piyasada varlık gösteren diğer ürünler kendi ürünlerimizi karşılaştırıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz piyasalarda paylaşılan değerler yaratmaya, yerel toplumun ihtiyacını karşılayacak üretimler yapmaya odaklanıyoruz. Bizim zaten bir ülkede uzun dönemli kalabilmemmizin en önemli gerekçesi orda tüketicilerin ihtiyaçlarına odaklanmak."

En az yüzde 5 büyürüz

2008 yılının ilk dokuz ayında, tüm dünyada yüzde 8.9’luk bir organik büyüme ve yüzde 3.4’lük gerçek iç büyüme gerçekleştirdiklerini belirten Bulcke, "Dünyada bir türbülans yaşanırken bunun bir parçasıyız. Ancak, bizim çok güçlü büyüme platformlarımız var. Nestle modeliyle önümüzdeki yıllarda da her yıl sürekli olarak yüzde 5 ila 6 arası büyüme hedefimize bağlıyız" dedi.

Rakamlarla Nestle

1867 yılında İsviçre, Vevey’de Henri Nestle tarafından kuruldu

1875’de Türkiye’deki ticari varlığı başladı.

1927’de de Türkiye’deki ilk fabrikasını kurdu.

1933 yılında Türkiye’nin ilk antepfıstıklı çikolatası Damak’ı üretti.

1968’de bunu ilk sürme çikolata Chokella izledi.

1984’de ilk hazır kahve Nescafe Türkiye’ye geldi.

Emtianın yükünü yüksek besin değeriyle aşarız

İKİ yıl önce emtia fiyatlarında ani yükselişler yaşandığını ve maliyet yapılarının bundan etkilendiğini hatırlatan Paul, Bulcke şöyle konuştu: "Hálá dünyanın pek çok bölgesinde emtia fiyatları eskisine oranla yüksek seyrediyor. Bu çok kötü bir şey değil. Çünkü fiyatlar düşük seyrettiğinde öyle bir seviyeye gelinmişti ki, çiftçilerin üretim motivasyonları düşmüştü. Şu anda ise daha sürdürülebilir ve istikrarlı bir hale geldi. Emtiaların bir çok ülkede dolarla fiyatlandırılması ve dolardaki yükseliş emtia fiyatlarındaki düşüşün etkisini nötralize etti. Modelimizi öyle bir yapılandırdık ki daha düşük gelir seviyesindeki tüketicilerimize, besleyiciliği yüksek, katma değeri olan ancak hesaplı ürünler sunduk."

Açlık konusunda çok duygusalım

16 yıl boyunca Latin Amerika’da yaşadığını ve açlık konusunda çok duygusal olduğunu ifade eden Paul Bulcke, şunları söyledi: "Peru, Ekvador, Şili gibi ülkelerde tahminlerin üzerinde yoksul yaşamlara tanıklık ettim. Biz nereye gidersek gidelim inandığımız şeyleri yaptık. Doğru olduğunu düşündüğümüz değerler etrafında bir çerçeve çizdik. Özel beslenme ihtiyaçlarına yönelik özel olarak geliştirilmiş ürünler yarattık. Örnek olarak Afrika’daki yaygın iyot eksikliği sorununu tespit ederek iyotla zenginleştirilmiş bulyon küpleri ürettik ve piyasaya sunduk. Brezilya’da da aneminin yaygın olduğu bir bölgede sütlerimizi anemi için en önemli mineral olan demirle zenginleştirdik. Bir toplumda uzun süreli iş yapabilmek için faaliyetlerimizi dürüstlük üzerine inşa etmeye büyük önem veriyoruz. Topluma değer katma anlayışımız balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek üzerine kurulu."

AR-GE’ye her yıl 2.4 milyar dolar yatırım yapıyor

İSVİÇRE merkezli global derinlikli AR-GE çalışmalarını, Türkiye dahil çeşitli merkezlerde 280 uygulama grubu ile gerçekleştirdiklerini belirten Paul Bulcke bu konuda şunları söyledi: "Yıllık ortalama 2 milyar (2.4 milyar dolar) İsviçre Frangı AR-GE yatırımı yapıyoruz. Yerelleşmeye yönelik bir firmayız ve girdiğimiz piyasalarda uzun vadeli bir yaklaşımımız var. Yerel üretime ve yerel tüketiciye odaklı bir şirketiz. Herhangi bir ülkeye girdiğimizde bomboş bir araziye fabrika kuruyoruz. O ülke insanlarını işe alıyoruz. Onları eğitiyoruz. Bilgi birikimlerini artırıyoruz. Onları donanımlı hale getiriyoruz. Kalite standartlarımıza uygun bir üretim yapabilmemiz bu şekilde mümkün oluyor. Sonuç olarak İsviçre ve Türkiye’deki ürünler arasında hiçbir kalite farkı olmuyor. Böylelikle ticari faaliyetlerimizi ve pazarlama yaklaşımımızı geliştiriyoruz. Doğrudan ve dolaylı olarak iş ortaklarımızın da işini geliştirmek için fark yaratıyoruz."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 30 Kasım 2008 Pazar 21:30:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?