Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, enerji politikası, özelleştirme ve Türkiye'deki siyasî gelişmeler üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Sanayideki elektrik kesintilerinin önüne geçmek için nükleer santral yapılması gerektiğini söyleyen Koç, bu konunun yirmi senedir konuşulduğunu; ancak tam ihale aşamasına gelindiğinde 'görünmez bir el' tarafından durdurulduğunu ifade etti. Koç, ülkenin büyüdüğünü ve bunu karşılayacak alternatif enerji kaynaklarına acilen yatırım yapılması gerektiğini kaydetti. Özelleştirme öncesi firmaların iyi tetkik edilmesinin önemine dikkat çeken Rahmi Koç, satılan şirketin alan kuruma teslim edilmesinin şart olduğunu, aksi takdirde yabancıların Türkiye'ye kuşku ile bakabildiğini söyledi. Koç, ayrıca Türk ekonomisinin şimdiye kadar çok iyi gittiğine işaret ederek, tek parti hükümetinin istikrar için en önemli şart olduğunun altını çizdi.

Önceki hükümetler döneminde iki santralın ihalesini kazandıklarını aktaran Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç; ancak bu santralları alamadıklarını ve işletemediklerini söyledi. Daha önce bu konuda açılan ihaleyi kazandıklarını ifade eden Rahmi Koç, "Vaktiyle kazandık, devlet garantisi verilir denildiği halde inkar edildi ve verilmedi. O gün için o santrallar verilseydi çok daha büyüyecekti ve elektrik ihtiyacımıza katkıda bulunacaktık." dedi ve sanayideki elektrik kesintilerinin önüne geçmek için nükleer santral yapılmasının şart olduğunu belirtti. Elektrik kesintisi yüzünden duran sanayi çarkını tekrar döndürmenin büyük maliyet getireceğini vurgulayan Rahmi Koç, "Alternatif kaynaklara bakmamız lazım. Rüzgâr jeneratörleri var. Hidroelektrik santralları yapmak lazım. Ülke büyüyor, sanayi gelişiyor. Bülent Ecevit döneminde her fabrikanın üç-dört jeneratörü vardı. O zaman büyük bir yakıt ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bizde para yoksa yabancıları getirip münhasıran teşvik etmek lazım. Onlar da gelirler. Bugün dünyada çok para var. Petrolün fiyatının bu kadar artması, petrol üreten ülkelerin, şirketlerin elinde büyük paraların birikmesine neden olmuştur. Onlar da bu kaynakları plase etmek durumunda. Gerek hisse senetleri, gerek özelleştirme gerekse yeni yatırımlar olsun." ifadelerini kullandı.

Politik istikrar ekonomiye yarar

Rahmi Koç, politik istikrar olduğu sürece ekonominin iyi gideceğini, Türkiye ekonomisinin ufak tefek istikrarsızlıklardan zarar görmeyecek güce eriştiğini gördüğünü belirtti. Mevcut durumun hem sanayinin gücünden hem de politikanın ve demokrasinin olgunlaşmasından, tecrübeli hale gelmesinden kaynaklandığını ifade eden Koç, "Büyük bir politik sarsıntı geçirirsek mutlaka ekonomiye tesir edecektir. Geçtiğimiz günlerde ekonomi büyük zarar görmüştür. Tek parti, tek hükümet istikrarın en belirgin şartıdır." dedi. İstihdam yapabilmek için yeni yatırım gerektiğini ifade eden Koç, Türkiye'deki kaynakların yeterli olmadığını ve dış kaynağa ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Bu yüzden yabancı sermayeye kolaylık gösterilmesini isteyen Koç; Çin, Hindistan gibi pek çok ülkenin yabancı sermaye çekmek için yeni yeni konseptler geliştirdiğine vurgu yaptı. Koç, özelleştirme konusunda yaşanan tartışmaları 'hayretler içinde' seyrettiğini aktardı. Petkim ile ilgili tartışmalara göndermede bulunurken, ihale öncesi taliplilerin tetkik edilmesi gerektiğini belirtti ve, "Ben gerekli tetkikleri yaptıklarına kuvvetle inanıyorum. Katılım belgesi vermeden önce şirketlerin geçmişini, kime ait olduğunu, hangi ülkeye bağlı olduklarını biliyorlardır eminim. İhale olup bittikten sonra kazanan şirket hakkında ileri geri yazılıp, milletin kafasını karıştırıp bunu durdurmaya çalışmanın memlekete zarar vermekten başka bir şey olmadığına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Koç Holding'in Şeref Başkanı Rahmi Koç, bu tür davranışlar yüzünden Türkiye'deki özelleştirme ihalelerinde dış yatırımcıların tereddüde düştüğünü söyledi. Koç, "Bu yüzden ya başlangıçta bu firmalara, şirketlere ihaleye iştirak izni verilmemeli ya da kazanana, parasını ödemek şartıyla mal teslim edilmeli. Çünkü yabancı yatırımcılar birbirleriyle, 'Türkiye böyledir, tavsiye etmeyiz' diye telkinde bulunuyor ve birbirini olumsuz etkiliyor.