15
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

Organik Nazmi ahırını kapattı

Artan yem fiyatları organik Nazmi'ye bile ahır kapattırdı...

Kuraklığın etkisi ile artan yem fiyatları besicilerin kabusu oldu. Organik tarımdaki çalışmalarıyla ödüller alan Nazmi Ilıcalı, dedelerinden dolu aldığı ahırı ilk kez boşalttı.

"Besicilerin başkanıyım. Yem fiyatları o kadar arttı ki ben bile ne yapacağımı bilemedim. Dedelerimden dolu aldığım ahırı ilk kez boşalttım."

Öğretmenlikten tarım sektörüne adım atan ve organik tarım alanında yaptığı çalışmalar ile yurtdışındaki ödüller alan, dergilere "Organik Nazmi " ismi ile kapak olan Nazmi Ilıcalı, sektörün içinde bulunduğu sıkıntıyı işte bu sözlerle anlatıyor. Nazmi Ilıcalı, tek örnek değil. Birçok besicinin bugünlerde artan yem fiyatlarından dolayı başı dertte. Besicilerin bir yıl önce 16 YTL'ye aldıkları bir çuval yemin fiyatı kuraklık ve artan biyodizel üretimi nedeniyle 27 YTL'ye yükseldi. Hiçbir besin değeri olmayan sadece tokluk hissi verdiği için kullanılan samanın tonu ise 110 YTL'den 230 YTL'ye fırladı.

"Yem fiyatlarının altından kalkamıyoruz" diyen yılların besicileri hayvanlarının tek tek elden çıkarmaya başladı. Traktörünü satıp, hayvanlara yem alanlar bile var. Bu durum et fiyatlarında da etkisini göstermeye başladı. İki hafta önce 7.5 YTL olan kargas etin fiyatı 8.5 YTL'ye çıktı. Fiyat artışlarının önümüzdeki günlerde kendini daha çok hissettireceğini belirten sektör yetkililerine göre ithalatta gündeme gelebilir.

En çok Doğu Anadolu'yu vurdu

Kuraklık ve biyodizel üretiminin artması ile birlikte tüm dünyada hububat fiyatlarında son aylarda hızlı bir tırmanış söz konusu. Fiyatlardaki artış ise en çok hayvancılık sektörünü etkiledi. Türkiye'de 12 milyon büyükbaş, 25 milyon adette küçükbaş hayvan bulunuyor. Türkiye'de hayvancılık sektöründe ihtiyaç duyulan yem miktarı ise 10.5 milyon ton. Ancak bu yıl hububat üretimindeki düşüş ve biyodizel üretimi gibi alanlarda da yaygın olarak artan kullanım fiyatlarını tırmandırdı. Nisan ayında 390 YTL'ye satılan bir ton yemin fiyatı 410 YTL'ye çıktı. Geçtiğimiz yıldan bu yana yüzde 40'ları bulan yem fiyatları besicileri köşeye sıkıştırdı. Yem maliyetlerindeki artış en çok Doğu Anadolu'daki üreticiyi vurdu. Çünkü, Türkiye'deki toplam mera alanlarının yarısına sahip olan bölge aynı zamanda büyükbaş hayvancılığının da merkezi.

Üreticilerin üçte ikisi zor da

Doğu Anadolu Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği (DATÜB) Başkanı Nazmi Ilıcalı, birliğe üye 3 bin üretici olduğunu belirterek şu açıklamayı yapıyor: "Üreticilerin üçte ikisinin işi bırakma noktasında. Bir başkan olarak ben önümü göremiyorum üretici ne yapsın. Geçen sene 100 hayvanım vardı bu yıl sayıyı 30'a indirdim. Yine baş edemedim. Kısa bir süre önce hepsini kesime vererek ahırı boşalttım. Yem fiyatları böyle gitmeye devam ederse yeni hayvan koymayı da düşünmüyorum."

Birlik üyelerinden Hüseyin Soydam da artık bu işten umudunu kesenlerden. Geçen sene 20 büyükbaş hayvanı bulunmasına rağmen bu yıl sadece 3 adet bıraktığını söyleyen Soydam, "O da evin süt ihtiyacını karşılamak için. Besiye gidecek bir hayvana 6-7 ay bakmak zorundayız. 50 kiloluk bir çuval yemin fiyatı 22 YTL'yi aşmış. Bir çuval bir hayvana 6 gün ancak yetiyor. Et, süt fiyatları para etmiyor. Bu yükün altından kalkmak artık zor" diyor. 50 baş hayvanı ile direnmeye calıştığını söyleyen Erzurumlu besici Fikret Tekmanlı'nın planı da hayvan sayısını azaltmak, "Et, süt fiyatları biraz arttı. Fakat yem fiyatları o kadar hızlı artıyor ki randıman almamız imkansız. Fırsatını bulduğum anda hayvanın yarısını kesime vereceğim" diyor.

Fiyatlar çiftçiye traktör sattırdı

Son bir yılda 21 bin YTL yem borcu biriken Burdurlu damızlıkçı Ercan Pişken, borcunu ödemek için elindeki traktörü satmak zorunda kaldığını anlatıyor. "İki yıl önce 17 bin YTL'ye aldığım traktörü 13 bin YTL'ye sattım. Borcumun bir kısmını ödeyerek yem aldım" diye anlatan Pişken, "Hayvandan kazandığımı hayvana yedirdim. Sonumuzun ne olacağını bilmiyoruz" diyor. 80 baş hayvanı olduğunu söyleyen Pişken, "Yakında 20 tanesi doğuracak. Sütüne falan bakmadan hemen kesime vereceğim. Sayıyı azaltırsak yükümüz de azalır" açıklamasını yapıyor. Damızlık Üreticileri Merkez Birliği Eski Başkanı Mehmet Sedat Güngör ise geçtiğimiz aylardan gündeme gelen maliyetlerden kurtulmak için hayvaları erken kesime gönderme işlemlerinin h âl â devam ettiğini belirtiyor. Güngör, şunları söylüyor: "Çiftçi bu sıkıntıyı aşmış değil. Yem maliyetlerindeki hızlı artış ürkütücü boyutlara çıktı. Üstelik yeni mahsul üründen çiftçi henüz almaya başlamadı. Önümüzdeki günlerde bu sıkıntı daha fazla gündeme gelecek. Et ithalatı gündemlerden biri olabilir" diyor.


Kilo başına yüzde 20 prim verilsin

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKYEM-BİR) Başkanı Yardımcısı Bekir Taşkaldıran, işletme girdilerinin yüzde 65'ini oluşturan yem fiyatlarında acilen destek pirimi verilmesi gerektiğini ve yüzde 8 olan KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesi gerektiğini belirtiyor. Pahalı olan karma yem yerine üreticilerin arpa, buğday ve mısır gibi tek bir ürün kullanmaya başladığını söyleyen Taşkaldıran, "Bu hayvanın randımanını iyice düşürüyor. Hububat fiyatlarındaki sürekli artış endişelerimizi artırıyor. Bir an önce üretim artırılmalı ve prim desteği hayata geçirilmeli" diyor.

Et fiyatları kıpırdamaya başladı

Nisan ve mayıs aylarında kesime giden hayvan sayısındaki ani artış nedeniyle et fiyatlarında yüzde 10 civarında yaşanan düşüş son bir kaç haftadır tırmanış eğilimine girdi. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, kırmızı ette kargas fiyatının son iki haftada 7.5 YTL'den 8-8.5 YTL'ye kadar tırmandığını belirtiyor. Yalçındağ, "Kesime gidecek hayvan gitti. Şimdi üretici et fiyatları tırmanır beklentisi ile mümkün olduğunca hayvanın kesimini geciktiriyor. Bu fiyatları daha da artıracaktır" diye konuşuyor. Yalçı ndağ, böyle giderse ithalatın da gündeme gelebileceğine dikkat çekiyor.

Beyaz et yemle birlikte tırmanıyor

Yem fiyatları beyaz et sektöründe de can yakıyor. Geçtiğimiz haftalarda mısır ithalatında vergi oranının yüzde 130'dan yüzde 35'e düşürülmesi de soruna çare olmadı. Beyaz Et Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Yüce Canoler, TMO'nun bile mısırın tonunu 432 YTL çıkardığına dikkat çekiyor.Canoeler, "TMO nisan ayında mısırın tonunu 390 YTL'ye satıyordu. Gümrüklerin düşürülmesi de sonunu çözmedi. Yüzde 30 gümrüklü mısırın tonu 450 YTL'ye kadar çıkıyor. Fiyat artışlarını sineye çekmekten başka yapacak birşey yok" diyor. Beyaz et fiyatları ise yem fiyatlarına pararel artıyor. Geçen yıl beyaz etin fabrika çıkış fiyatı 1.8 YTL olan fiyatlar şu anda 3 YTL'de.


referans / Selma Bektaş
Yayın Tarihi : 19 Temmuz 2007 Perşembe 14:45:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?