19
Mayıs
2024
Pazar
EKONOMİ

Oyakbank'a fiyat biçti

Oyak Holding Genel Müdürü Coşkun Ulusoy Oyakbank’ın satışına veya yabancı ortak alıp almamaya kasım ayı sonunda karar vereceklerini belirterek, 50 milyar liraya (50 bin YTL) aldıkları bankanın bugün en az 2 milyar dolarlık bir değere ulaştığını söyledi. Ulusoy, Erdemir’e de stratejik bir ortak alabileceklerini kaydetti.

OYAK Holding, bünyesinde bulunan Oyakbank’ın satışına veya yabancı ortak alıp almamaya kasım ayı sonuna kadar verecek. 50 milyar liraya aldıkları 6 bankadan oluşan Sümerbank’ı 11 şubeli Oyakbank ile birleştirerek 4 yılda asgari 2 milyar dolarlık bir değere ulaştırdıklarını belirten Oyak Holding Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, bankayı satıp satmayacaklarına veya ortak alıp almayacaklarına danışman şirket Morgan Stanley’in yaptığı görüşmeler sonrasında karar vereceklerini söyledi. Ulusoy, özelleştirmeden aldıkları Erdemir’de ’kaptan köşkünü bırakmayacaklarını’ yineleyerek, "Ancak, yabancılarla stratejik ortaklık gündemimizde" dedi.

BANKAYI GÖRÜŞMEMEK OLMAZDI: Oyak’ın tamamına sahip olduğu Ataer Holding tarafından bu yıl şubat ayında devralınan Erdemir Grubu’nun İskenderun ve Ereğli fabrikalarında gazetecilerle bir araya gelen Oyak Holding Genel Müdürü Coşkun Ulusoy soruları yanıtladı. Oyakbank’ı satıp satmayacaklarına ilişkin bir soruyu, "Sümerbank’ı alırken geçtiğimiz ağustos ayına kadar satmama taahhütünde bulunmuştuk. Aksine davranışta satış fiyatının yüzde 25’i kadar ödeme yapmak zorunluluğu vardı. Bu tarihten sonra da kurumsal bir yaklaşım belirledik. Bize gelip giden çok oldu. Satış görüşmeleri için fiyat belirleyip Morgan Stanley’e görev verdik. Şu anda bağlayıcı bir teklif yok. "Kasım ayının sonuna kadar sonuçları değerlendirip bir karar vereceğiz. Belki satarız, belki satmayız. Ama baştan satmıyoruz diye görüşmemek hata olurdu" diye konuştu. Bugünkü ortamda Türk bankalarına gösterilen ilgiye dikkat çeken Ulusoy, "Bu büyük talebi değerlendirmezsek, bu üyelerimize haksızlık olur. Neden değerlendirmediğimizi sorabilirler. Onu dikkate almamız gerekiyordu" açıklamasını yaptı.

OYAK ADINI VERMEYİZ: Ortaklıkta yüzde 50-50’nin altına sıcak bakmadıklarını kaydeden Ulusoy, bankanın tamamını satmaları halinde Oyak ismini kullandırmayacaklarını, isim hakkını değil, lisansı satacaklarını da vurguladı. İlk satın aldıklarında Oyakbank’ın Bank of Boston isimli ve 11 şubeli küçük bir banka olduğunu hatırlatan Ulusoy sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir sene sonra, Ağustos 2001’de 6 bankadan oluşan Sümerbank’ı satın aldık. 50 milyar liraya aldığımız bankayı aradan dört yıl kadar geçtikten sonra bugün minimum 2 milyar dolar mertebesinin telaffuz edildiği bir noktaya getirdik. Ama Oyakbank’ta, Erdemir’de olduğu gibi ’kaptan köşkünden çıkmayız’ gibi bir düşüncemiz yok. Hepsini de verebiliriz."

İHALE MASASINDAYKEN GELDİLER: Ulusoy, 26 Şubat 2006 tarihinde devraldıkları Erdemir’de stratejik ortak almanın gündemlerinde olduğunu söyledi. Ulusoy, "İhale bittiği anda daha henüz imzayı atmadan yan masadan kalkıp ortaklık teklifi getirdiler. Ofise gittiğimizde ise en büyük çelik üreticilerinin beşinden ’acil görüşelim" faksları bulduk. Ben o günkü ihalenin heyecanı içinde bile hiçbir zaman ’yabancı ortak almayız’ demedim. Biz hep görüşmelere açık olduk. Sonuçta yaptığımız iş ticaret. Ticarette de konuşup görüşmemek olmaz" diye konuştu. Ulusoy, bu kapsamda Arcelor ile ortaklık görüşmelerine de açıklık getirdi. Arcelor’un çok iyi şartlar sunduğunu kaydeden Ulusoy, şöyle konuştu: "Hangi fiyattan aldıysak o fiyatı verdiği gibi üstüne de çıkan olanaklar sundular. Biz de sıcak baktık. Ama bir şartımız vardı o da Rekabet Kurulu izin verirse dedik. Rekabet Kurulu bir türlü karar veremedi. Bizim de işlem yapmak için çok az günümüz kaldı. Süre olarak ihale riske girdi. 1.6 milyar doları Erdemir’i teminat gösteren Ataer Holding, 1 milyar doları da sadece imza karşılığı Oyak Holding tarafından olmak üzere 2.5 milyar dolar kredi aldık, 500 milyon dolar da kendi kaynağımızı koyup yüzde 49’luk alımı gerçekleştirdik."

ÇAĞRI MUAFİYETİ KALKTI: İhale bittikten sonra çağrı muafiyetinin kalktığına ve o noktadan sonra yüzde 25’in üzerinde ortak olacak şirketlerin çağrı yapması zorunluluğuna dikkat çeken Ulusoy, şunları dile getirdi: "İlk modele göre Arcelor, Erdemir’i alan Oyak’ın yüzde 100’üne sahip olduğu Ataer Holding’e yüzde 41 ortak olacaktı. Bu Erdemir’e yüzde 20’nin biraz altında kalan ortaklık anlamına geliyordu. Ancak Arcelor’un elinde piyasadan topladığı bir miktar Erdemir hissesi bulunuyor. Dolayısıyla Arcelor’un bu alımı gerçekleştirmesi durumunda Erdemir’deki payı yüzde 25’i aşacaktı ve küçük ortaklara çağrı yapması zorunluluğu gündeme gelecekti."

ŞİMDİ NELER OLABİLİR: Coşkun Ulusoy, önümüzdeki dönemde Erdemir için karşılarına gelecek yabancı ortakların önünde üç yol bulunduğunu kaydederek bunları şöyle açıkladı: "Birincisi gelecek yabancı şirket küçük hissedarlarımıza çağrıda bulunma zorunluluğunu göze alacak. Bu olmazsa, iki yıl arka arkaya yüzde 9.99 hisse alımı yaparak, çağrı zorunluluğu kapsamı dışında kalmaya çalışacak. (Bu durum Arcelor ve Mittal için geçerli) Ya da şu anda elinde hiç Erdemir hissesi bulunmayan bir yabancı grup gelip bizimle masaya oturacak. Erdemir için herkesle görüşebiliriz. Ancak, şu anda karşımıza gelip oturmuş herhangi bir talipli de yok."

Demir çelik devleri Kore’de Erdemir toto oynadı

ULUSOY Erdemir ihalesi ile ilgili bir anısını da anlattı: Uluslararası Demir ve Çelik Enstitüsü (International Iron and Steel Institute) IISI Kore’de yapılan toplantısında dünya çelik devleri kendi aralarında Erdemir ihalesini kimin alacağı konusunda toto oynamışlar. Herkes bir kağıda ihaleyi kazanacağını düşündüğü şirketin ismini yazmış. Bir bakmışlar ki, hepsi Oyak. Bunu bana anlatan çelik şirketinin sahibine sordum; neden diye. Siz Tüpraş’a 4 milyar dolar vermediniz mi? Hazırda 4 milyar doları olduğuna göre kimseye bırakmazsınız diye düşündük dedi. Ben "Durum hiç de öyle değildi, bir tur daha atsaydınız, biz çekiliyorduk" deyince adam az daha ölüyordu."

İsdemir 2 milyar dolarlık yatırımla ’yassıya’ dönüp canlanıyor

İSDEMİR, 31 Ocak 2002’de, yassı çelik üretimine geçilmesi şartıyla Erdemir’e devredilerek modernizasyon ve dönüşüm yatırımları başlatıldı. 26 Şubat 2006’da Erdemir ile birlikte İsdemir’i devralan Oyak da başlayan bu yatırımı sürdürdü ve daha da hızlandırdı. Toplam 2 milyar dolara ulaşacak yatırımlarla 2008 yılında İsdemir’in mevcut 2.2 milyon tonluk sıvı çelik üretimi 3 milyon ton artırılarak yılda 5.2 milyon tona çıkacak. Bu üretim kapasitesiyle İsdemir, 3.1 milyon ton sıvı çelik üretimi yapan ve yatırımlarını tamamlamış olan Erdemir’i geçecek. Erdemir Grubu yetkilileri, 2 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek bu kapasite artışının ton başına 500 dolarlık yatırım maliyetine denk geldiğini, oysa bu tür bir tesisin sıfırdan kuruluş maliyetinin bin 500 ila 2 bin dolar arasında olduğunu belirtiyor. 2 bin dolar ton yatırım maliyeti göz önüne alındığında İsdemir gibi bir tesisi kurmanın bedeli 10 milyar doları buluyor.

İlişkilerimizde Türkiye’nin áli menfaatlerine bakarız

FRANSIZ parlamentosunda kabul edilen sözde Ermeni soykırımını inkarı yasaklayan yasa ile ilgili soruları da yanıtlayan Oyak Holding Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, bu konuda Fransız ortaklarıyla ilişkileri Türkiye’nin çıkarları çerçevesinde değerlendireceklerini söyledi. Oyak’ın otomotiv sektöründeki Fransız ortağı Renault’un hemen bir basın bülteni yayınlayarak Türkiye’yi desteklediğini kaydeden Ulusoy, şöyle devam etti: "Renault ile yıllardır süren bir ilişkimiz var. Burada ürettiğimiz araçları 80 ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’de binlerce kişiye iş sağlanıyor. Ama bu demek değil ki, Türkiye’nin ali menfaatlerine uymuyorsa biz bunu değerlendirmeyiz. Biz kendi aramızda konuştuk. Birçok boyutuyla da konuşuyoruz. Devletin bu konuda bize bir ışık tutması lazım. Popülist politikalar yerine akılcı kararlar almalıyız."

Axa ile sıkıntı yaşıyoruz hukuki racona uyacağız

SİGORTA sektöründeki Fransız ortağı Axa ile bir sıkıntı yaşandığını doğrulayan Oyak Holding Genel Müdürü Ulusoy bu konudaki gelişmeleri şöyle anlattı: "Axa ABD’de bir şirket satın aldı. O şirketin elinde de Osmanlı döneminden kalma poliçeler var. O poliçelerin sahipleri konuyu mahkemeye taşıdı. Amerika’daki şirket onlarla uzlaşmaya gitti ve Ermenilere bu konuda ilk kez para ödenmiş oldu. Bizim toplumumuzun bu konudaki hassasiyetini göz ardı etmemiz mümkün değildi. Gerekli uyarıları ve itirazlarımızı yaptık. Sonuçlanmasını bekliyoruz. Eğer milletlerarası arenada oynayacaksanız, o arenadaki hukuk kurallarına, deyim yerindeyse racona uymak zorundasınız. İncelemelerin sonuçlanmasından sonra gereği neyse yapılacaktır. Bu sözlerimin deşifresini kamuoyuna bırakıyorum."

Sabancı ile ayrılacağız ama çimentodan çıkmayacağız

COŞKUN Ulusoy, Rekabet Kurulu’nun verdiği karar uyarınca, Oysa Çimento’da Sabancı Grubu ile yollarınını ayıracaklarını belirterek, çimento sektörüne dönük stratejilerini söyle anlattı: "Çimento, çelik ve enerji olmadan sanayi toplumu olmuyor. Bu alanlarda kalacağız. Çimento sektöründe güçlü bir şekilde kalmayı sürdüreceğiz. Elazığ Çimento’yu sattık. Çünkü kentin merkezindeydi ve bizim için çok karlı görünmüyordu. Buna karşın Adana Çimento’yu daha da büyüteceğiz. Başka çimento fabrikası satmayı da düşünmüyoruz. Uygun fiyat gelirse alabileceğimiz şirketler var." Çimento-çelik-enerji çizgisinin dışında, banka ve pazarlama şirketleri dahil olmak üzere perakendeye dönük alanlardan çıkmak istediklerini ifade eden Ulusoy, "Nihai tüketicilerle karşı karşıya gelmeyeceğimiz sanayi alanlarında olmayı düşünüyoruz" dedi.

Oyak’ın 2000’de İsdemir’i almasına ’katiyyen olmaz’ dedim

2000 Temmuz’unda Oyak’ın yönetimine geldim. İlk yönetim kurulunda, "Neler yapıyoruz" diye sordum. İsdemir’i alıyoruz dediler. Katiyen olmaz dedim. Israr ettim, o kararı iptal ettirdim. O kaynakları da dövize yatırdım. 2001 krizinden müthiş karlı çıktık. Kısmete bakın ki, Erdemir’le birlikte İsdemir’i de aldık. O günkü ortamda doğru bulmadığım bir yatırım şimdi önümüze önemli fırsatlar çıkardı.
Hürriyet
Yayın Tarihi : 21 Ekim 2006 Cumartesi 01:07:46
Güncelleme :21 Ekim 2006 Cumartesi 06:11:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?