22
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

Para sadece Batı'da değil

Uluslararası krizlerden etkilenmemenin yolunun sermaye çeşitlendirmesinden geçtiğine işaret eden Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, "Ülkemizin ciddi bir sermaye açığı olduğu herkesin malumu. Bundan ötürü her sene ortalama 40 ila 50 milyar dolarlık bir para girişine ihtiyaç duyuyoruz. Bu noktada dışa bağımlı bir ülkeyiz, bu bir gerçek." ifadelerini kullanıyor. Paranın artık sadece gelişmiş piyasalar olarak tanımlanan Avrupa ve Amerika'da değil, Körfez bölgesinden başlayarak Uzakdoğu'ya kadar uzanan coğrafyada ciddi boyutlarda yer aldığını dile getiren Uyan, "Gazetelere bir bakın, her gün Ortadoğu ve Asya kökenli bir fonun Batılı bir şirketi satın aldığı haberleri yer alıyor. Tüm dünya gözünü buraya dikmiş, 'buradan ne kadar pay alabilirim'in hesaplarını yapıyor. Hal böyle iken sadece bir coğrafyaya odaklanmak pek gerçeklerle bağdaşmıyor." şeklinde konuşuyor.

Dünyadaki tüm şirketlerin uzun vadeli ve ucuz kredilerin peşinden koştuğunu anlatan Genel Müdür, bu noktada Körfez bölgesinin taşıdığı büyük potansiyele dikkat çekiyor. Petrol fiyatlarındaki hızlı artış sayesinde Ortadoğu'nun petrol ihracatçısı ülkelerinde ciddi miktarda para biriktiğine dikkat çeken Uyan, Türkiye'nin bu büyük pastadan yeterince pay alamamasından yakınıyor: "Bugün sadece sukuk icara (varlığa dayalı tahvil) piyasasının büyüklüğü 50 milyar dolara ulaşmış durumda. Önümüzdeki üç yıl içinde bu rakamın 200 milyar dolar seviyesine yükselmesi bekleniyor. Bu paradan ve diğer fonlardan istifade edebilmek için bizim ülke olarak çaba harcamamız gerekiyor. Bu fonları ülkemize çekebilmek için yasal mevzuatın uygun hale getirilmesi ve bazı yeni mali araçlar üretilmesine ihtiyaç var."

Bu konuda özellikle Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'na ciddi görevler düştüğünü kaydeden Uyan, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan'ın gündeme getirdiği İslami endeks konusunu da son derece önemli buluyor: "Ülkemizde faize duyarlı ciddi bir yatırımcı kesimi var. Hassasiyetleri olan bireysel yatırımcıların Borsa'ya çekilmesinde bu tür alternatif araçlar veya piyasalar ciddi rol oynayabilir. Kaldı ki bu işi İngiliz, Amerikalı yaparken bizim de yapmamızdan daha doğal ne olabilir ki?" Burada katılım bankalarının nasıl bir rol oynayabileceği sorusu gündeme geliyor. "En önemli eksikliğimiz ürün gamının yeterince gelişmiş olmamasıdır." diyen Uyan, çok çarpıcı bir tespitte bulunuyor: "Bu, bizim bürokratik geleneğimizin çok sağlam olmasından kaynaklanmaktadır. Dünyada çok önemli gelişmeler olmakta; ancak bu tür konular ne zaman gündeme gelse mesele başka konulara çekilerek süreç tıkanmaktadır. Ama şu bir gerçek ki; mevzuatımıza giren ürünler tamamı ile yeterli olmamakla birlikte en azından bir yol alınmıştır. Bunun için daha zamana ihtiyacımız olduğu açıktır."

Zaman
Yayın Tarihi : 18 Aralık 2007 Salı 12:33:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?