20
Mayıs
2024
Pazertesi
EKONOMİ

Piyasaların kaderini G-20 çizecek

İş dünyası, reel kesimiyle mali kesimiyle bir bütün olarak, küresel krizin olumsuz etkilerini azaltmak için ön koşulun yüklü bir dış kaynak olduğu konusunda hemfikir. Bu görüşler geçtiğimiz hafta içinde pükümet üyelerine ve başbakana da iletildi. Ancak şu ana kadar ne Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yeni bir anlaşma da dahil somut bir adım atılmadı.
Bu nedenle piyasaların tüm umudu hafta sonunda Washington'da yapılacak G-20 Liderler Zirvesi‘ne kaldı. Hükümet üyeleri ve başbakanın reel kesim ve bankacılık yetkilileri ile yaptıkları toplantılarda, bu zirveye atfen bir kaynak umudunu ortaya koymaları da, yaratılan bu beklentide önemli rol oynadı.
G-20 Zirvesi'ne ilişkin beklentilerin bu kadar yükselmiş olması, aynı zamanda bir risk de oluşturuyor. Bankacılardan aldığımız izlenim; G-20 Zirvesi'nden somut bir sonuç çıkmaması halinde piyasaların moralinin daha da bozulacağı yönünde. Yani önümüzdeki hafta içinde piyasaların alacağı şekil, büyük ihtimalle G-20 Zirvesi'nden gelecek haberlere bağlı olacak.
İş dünyası, hükümetin krizin olumsuz etkilerinin giderilmesi konusunda şimdiye kadar bir türlü harekete geçmemesine şaşırırken, bir yandan "krizin anlaşılmadığı" konusunda endişelerini büyütüyor, öte yandan ise "bizim bilmediğimiz Başbakan'ın bildiği bazı şeyler olabilir" diye de umudunu korumak istiyor.
İşte tüm bu umutların toplandığı nokta da Washington'da yapılacak zirve oldu.
Bankacılar, Washington'da yapılacak G-20 zirvesinde Türkiye'nin, Amerikan Merkez Bankası'ndan (FED) belirli bir swap hattı imkanı alabileceği konusunda değişik fikirlere sahip. Bazı bankacılar daha önce 4 ülkeyle 30'ar milyar dolar olarak kurulan FED'in döviz kredisi hatlarının doğrudan ABD varlıklarıyla ilgili sıkışma nedeniyle oluşturulduğunu, Türkiye'nin böyle bir ilişkisi bulunmadığını hatırlatarak, Türkiye'nin FED'den kredi hattı imkanı sağlamasının çok zor, hatta imkansız olduğu görüşündeler.
Ancak bazı bankacılar ise karşılıklı olarak ülke yönetimlerinin yapacağı temaslar sonucu böyle bir kolaylık sağlanabileceğini, artık kuralların kalmadığını söylüyorlar.
Öte yandan, son günlerde Ankara'da, Türkiye'nin bazı Arap ülkelerinden, FED'in diğer ülkelere açtığı türden, belli miktarda bir döviz hattı sağlayabileceği yönünde söylentiler dolaşmaya başladı. Bu olasılığın Başbakan'a iletildiği ve bu konuda temaslar yapıldığı da söyleniyor. Böyle bir imkanın Washington'da yapılacak toplantılar sırasında yapılacak ikili görüşmeler sonrası açıklanabileceği de ifade ediliyor. Böyle bir hat açıldığı takdirde, Türkiye'nin sıkıştığı zaman, faizini ödeyerek, kredi kullanabileceği belirtiliyor. Ancak böyle bir ihtimalin sadece bir söylenti olup olmadığı da şimdilik bilinmiyor..

Çaresiz kalınınca IMF devreye girer


Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yurt içinden ve yurt dışından kendisine gelen telkinler doğrultusunda, bu tür önşartı olmayan kredi hatlarına sıcak baktığı da söyleniyor. Başbakan Erdoğan'ın Washington toplantılarında bu yöntemleri devreye sokmaya çalışacağı belirtilirken, bir yandan da "Bu tür yöntemlerin uygulanamayacağı anlaşılınca Başbakan'ın IMF ile anlaşmaya razı olabileceği" iddialar arasında.
Özetle, beklenen şu ki; Başbakan Erdoğan G-20 liderler zirvesinde, dış kaynak bulabileceği ülkelerin liderleriyle görüşmeler yapacak, böyle bir imkan olmadığını görürse, IMF ile yeni bir stand-by anlaşması için talimat verecek.
Başbakan geçen hafta bankacılara, ABD ve Almanya liderleriyle görüşüp, IMF'in Türkiye'nin büyümesini engellemeyecek bir anlaşmaya razı olmasını isteyeceğini söylemişti. İşte bu aşamada IMF'le daha esnek bir anlaşma için Başbakan liderleri devreye sokabilir.
IMF'nin bütçe ve diğer mali koşullarla ilgili çok sıkı kurallar ve harcama kısıcı önlemler istemediğini kaydeden yetkililer, sadece mahalli idarelerde gözüken ama genel denge üzerinde bazı anlaşmazlıkların olduğunu, Başbakan Erdoğan'ın istemesi halinde, belirli bir uzlaşma zemininin yaratılabileceğini söylüyorlar.
Bütün bu gelişmeler piyasada Washington'da yapılacak zirveye ilişkin beklentilerin iyice yükselmesine neden oldu. Piyasa uzmanları "Washington toplantılarından sonra belirli bir kaynak bulunduğu açıklanamasa bile, en azından IMF ile anlaşma için masaya oturulduğu haberinin çıkması gerekiyor" diyorlar. Aksi takdirde piyasaların işi iyice zorlaşacak.
Bankacılar kaynağın miktarının ve nerede kullanılacağını da çok önemli olduğunu ama her şeyden önce kaynağın kesinleşmesi gerektiği görüşündeler. Piyasaların, küresel krizin devam etmesinin de etkisiyle mutlaka kaynak bulunmasına endekslendiğini kaydeden bankacılar, "Her şeyin başı bu kaynağın bulunması, daha sonra detaylar tartışılır" görüşünü belirtiyorlar.
Piyasaların en çok korktuğu şey ise, Washington'dan olumlu hiçbir haberin gelmemesi...

Referans
Yayın Tarihi : 12 Kasım 2008 Çarşamba 17:27:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?