Sabah-atv 4 ayda satışa hazır olur
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, el koydukları Sabah Gazetesi ve atv televizyonunun da içinde bulunduğu Dinç Bilgin-Turgay Ciner şirketlerini 4 ya da en fazla 6 ay içinde ihaleye hazır hale getireceklerini açıkladı.
Ertürk, Eyüp Can’ın Referans’taki yazısına göre, geçmişte edindikleri tecrübeyle hızlı ve pürüzsüz bir satış yapacaklarını söyledi.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), pazar akşamı sürpriz bir adımla el koyduğu Merkez Grubu medya şirketlerini en kısa zamanda satışa çıkarmaya hazırlanıyor. Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can’ın bu el koyma işlemiyle ilgili olarak sorularını yanıtlayan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, bunun için öngördükleri sürenin 4 ile 6 ay olduğunu açıkladı.
EN İYİ FİYAT DÖNEMİNDE: "Biz bundan sonrasını geçmişte edindiğimiz tecrübeyi de dikkate alarak en hızlı ve pürüzsüz biçimde yürüteceğiz" diyen Ertürk, satış kararını piyasa koşullarını dikkate alarak vereceklerini vurguladı. Şirketleri satışa "en iyi fiyatı alabileceklerine inandıkları dönemde" çıkaracaklarını söyleyen Ertürk, "Satışla ilgili olarak bizi seçim sürecinin siyasi boyutu değil ekonomik boyutu ilgilendirir" diye konuştu.
3 HAFTA ÖNCE ÖĞRENDİLER: Ertürk’ün verdiği bilgilere göre el koyma süreci şöyle gelişti: Yaklaşık 3 hafta önce Sabah Grubu’nun eski patronu Dinç Bilgin, Ertürk’ü ziyaret etti ve Turgay Ciner ile arasında imzalanmış 2002 yılına ait "gizli protokol ve sözleşmelerin" olduğunu açıkladı. Ertürk, Bilgin’den bahsettiği "gizli sözleşme belgelerini" göstermesini istedi. "Kamu yararını düşünerek bu belgeleri sizinle paylaşmaya hazırım" sözü veren Bilgin, ikinci buluşmada belgeleri getirdi. Bilgin, bir anlamda kendisini ihbar edişini ise "hem maruz kaldığı haksızlıklar hem de kamunun zarara uğratılması" ile açıkladı.
CİNER’İN SAVUNMASI: Belgelerin orijinal olduğunun tespit edilmesinin ardından TMSF, geçen hafta Merkez Grubu’nun patronu ve yetkililerini acil bir görüşme için davet etti. Merkez Grubu, başlangıçta iddiaları kabul etmek istemedi. Fakat belgeler masaya konunca "Dinç Bilgin ile geçmişte bir takım protokoller yaptık ama şu anda bunların hiçbir geçerliliği yok" savunması yaptı. TMSF ise, bu şartlar altında Sabah Grubu’nun yönetimine el koymalarının kaçınılmaz olduğunu anlattı. Merkez Grubu yetkililerinden "Biz de bu durumda hukuk savaşı başlatırız" cevabını alan TMSF, 1 Nisan pazar günü 5411 sayılı kanuna dayanarak Ciner-Bilgin ikilisinin Sabah Grubu dahil 63 şirketinin yönetimine el koydu.
ERDOĞAN BİLGİLENDİRİLDİ: Ertürk, düğmeye basma kararı aldıktan sonra bakan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a konuyu aktardığını ve onların da duyduklarında şaşırdıklarını dile getirdi. Ertürk, yaklaşık 10 gün önce görüştüğü Başbakan Erdoğan’ın kendisine "Hukuk çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa sonuna kadar gidin" dediğini aktardı.
’Gizli ortaklık belgesi’ne Adli Tıp’tan onay aldılar
DİNÇ Bilgin’in belgeleri götürmesinin ardından uzman bir heyetle 12 Haziran tarihli protokol ve 8 Ağustos 2002 tarihli sözleşmeleri incelemeye aldıklarını söyleyen Ahmet Ertürk, belgelerin orijinal olup olmadığını anlamak için Adli Tıp’tan imzaların gerçekliğine ilişkin rapor istediklerini de açıkladı. Bu incelemeler sonucunda Bilgin’in Ciner ile en başından itibaren "gizli ortaklık içinde olduğu" ortaya çıktığını belirten Ertürk, bunun da TMSF’nin 2005 yılında Turgay Ciner ile yaptığı satış protokolü geçersiz kıldı ve iki hafta önce düğmeye basma kararı aldıklarını dile getirdi.
Seçim sürecine gidiliyor diye hukuk ihlaline göz mü yumsaydık
AHMET Ertürk, "Türkiye’nin ikinci büyük medya grubunun tam da seçim sürecinde TMSF kontrolüne geçmesi bir çok spekülasyona yol açmayacak mı" sorusuna şu yanıtı verdi: "Zamanlamayı bu şekilde ayarlayan biz değiliz. Eğer Dinç Bilgin bu belgeleri daha önce getirseydi de, biz hiçbir şey yapmadan bugünü bekleseydik eleştiriyi hak ederdik. Bu belgeler bize yaklaşık 3 hafta önce geldi ve bizim için de sürpriz oldu. Ne yapsaydık yani? Türkiye seçim sürecine gidiyor diye hukuk ihlaline göz mü yumsaydık?"
