30
Mayıs
2024
Perşembe
EKONOMİ

Sanayicinin sabrı taşıyor

Hükümetin krize yönelik önlem paketinin netleşmemesi sanayicinin 'Süre uzadıkça tedbirler gecikiyor' tepkisine neden oldu.
Başbakan Erdoğan'ın Hindistan gezisinde "Dönünce ben açıklayacağım" ifadelerinin ardından beklentide olan iş dünyası geçtiğimiz hafta "İlla, ambalajlı bir paket mi olması gerekir?" açıklamasıyla karşılaşmıştı.
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) dün düzenlediği Sürdürülebilir rekabet gücü: Sanayi için uygun ortam" başlıklı "7. Sanayi Kongresi"ne hükümetin kriz paketinin gecikmesine yönelik eleştiriler damgasını vurdu. İSO Başkanı Tanıl Küçük "Tedbir almakta yavaş kalıyoruz" derken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu "Ekonomik yavaşlama kapımıza kadar dayandı" ifadesini kullandı.

Beklentilerimiz arttı


Sanayii ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın da katıldığı kongresinin açılışında konuşan İSO Başkanı Tanıl Küçük dünyanın diğer ülkelerindeki kriz önlemlerine dikkat çekerek "Çin, Japonya, Almanya, İngiltere, ekonomilerini canlandırmak üzere paketler geliştirmektedir. Türkiye ise önce krizin boyutunu değerlendirmekte sonra da tedbir almakta oldukça yavaş bir görüntü ortaya koymuştur" dedi. Hükümetin, krize karşı bir önlem paketi üzerinde çalıştığını bildiklerini belirten Küçük; "Paketin içeriği ile ilgili çeşitli bilgiler kamuoyuna yansımış bulunmaktadır. Süre uzadıkça, sorunlar derinleştikçe, pakete yönelik beklentiler de yükselmektedir. Ümit ediyoruz ki açıklanacak paket, bu beklentilere cevap veren, netice alıcı bir paket olacaktır" şeklinde konuştu.
Yaşanan krizin "daha önce örneği görülmemiş bir kriz" olduğuna dikkati çeken Küçük, bu nedenle krize karşı mücadele verirken, başta hükümet ve ekonomi yönetimi olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin çok daha yaratıcı olmak ve daha farklı davranmak zorunda olduğunu söyledi.

Bundan sonra ne yapılacak


İSO Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi de "sürdürülebilir bir ekonomi için daha iyi bir demokrasi"nin şart olduğunu ifade ederek, "Daha iyi bir demokrasi, özgürlükler, katılımcılık, paylaşımcılık ve bütün bunların koordinasyonu adına hükümetimizden dileklerimiz, beklentilerimiz var" dedi.
"Kriz var mı, yok mu?" tartışmalarının hiçbir yararı olmadığını dile getiren Kavi, şöyle konuştu: "Esas olan, bugünden sonra bu tabloyu nasıl yöneteceğimiz. En azından bazı parametrelerin olumlu bir istikamette değiştirilebilmesine ilişkin topluma mesajlar verelim"

Kapımıza kadar geldi


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yaptığı konuşmada "Bugün kapımıza kadar dayanan, ciddi bir ekonomik yavaşlama sürecidir. Bizim hissettiğimiz henüz yangının ateşi değil, alevinin sıcaklığıdır" dedi. Hisarcıklıoğlu, krizin henüz haritası çıkartılmamış topraklardan geçtiklerini ifade ederek, ABD'den Avrupa'ya geçmesi bir yıl süren krizin şimdi daha hızlı bir şekilde Doğu'ya doğru ilerlediğini ve mali sektörden reel sektöre geçtiğini anlattı.
Rifat Hisarcıklıoğlu, 2002-2007 döneminde yıllık ortalama yüzde 6,9 oranında artan imalat sanayi üretiminin, bu yılın Ağustos ayında yüzde 5,8, Eylül ayında ise yüzde 6,4 azaldığını hatırlattı. Piyasaları rahatlatmanın, üretimi ve istihdamı korumanın, faizleri düşürmenin yolunun, ekonomik güveni ve istikrarı kuvvetlendirmek olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Hükümet'in tedbir paketi hazırlanması yönündeki çalışmalarını olumlu karşıladıklarını ve bu yöndeki adımların daha da hızlandırılmasını beklediklerini ifade etti.
Öte yandan Koç Holding CEO'su Bülent Bulgurlu da AA'ya yaptığı açıklamada hükümetin tedbirlere yönelik açıklamasını beklediklerini kaydetti. Bulgurlu şöyle konuştu: "Tüketici güven endeksleri düşmeye devam ediyor. Beklentiler üçüncü çeyrekte büyüme olmayacağı, hatta küçülme olabileceği yönünde. Büyümedeki bu yavaşlamanın kalıcı olmaması için iç ve dış etkenlerin iyi analiz edilmesi, yapısal önlemleri içeren tedbirlerin bir an önce açıklanması gerekiyor. Eminim ki hükümetimiz tedbirler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Kısa bir süre içinde açıklama yapılmasını bekliyoruz."

TÜRKİYE RESESYONLA KARŞI KARŞIYA KALMAZ

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin şu anda resesyonla karşı karşıya kalması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.
Çağlayan, İstanbul Sanayi Odası'nın düzenlediği "Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Sanayi İçin Uygun Ortam" başlıklı 7. Sanayi Kongresi'deki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, IMF ile bir anlaşma olmaması durumunda Türkiye'nin resesyona gireceği yorumu hatırlatılarak, sorulan bir soruya Çağlayan, şöyle yanıt verdi: "Bu kredi derecelendirme kuruluşlarının geçmiş dönemde yapmış olduğu değerlendirmeler sonucunda, eğer iyi değerlendirme, iyi yönlendirme yapmış olsalardı zannediyorum bugün dünya çok büyük bir küresel krizle karşı karşıya kalmayacaktı. En azından, hiç birimizin batmaz, bir şey olmaz diye düşündüğü, dünyanın özellikle ABD'nin finans kuruluşları bir bir ortadan kalkmazdı. Dolayısıyla ben, böylesine bir küresel kriz ortamından sonra, dünyada kötü bir imtihandan geçmiş, bu konuda sınıfta kalmış olan kredi derecelendirme kuruluşlarının ne söylediğine itibar etmiyorum."

Çağlayan, IMF ile anlaşma konusunda çalışmaların devam ettiğini hatırlatarak, "IMF bize çok yabancı bir kuruluş değildir" ifadesini dile getirdi. "Bu anlaşma olmazsa resesyon olur mu?" sorusunu Çağlayan, "Türkiye'nin sürdürebilir ve özel sektör marifetiyle büyümesi on derece önemli bir unsurumuz. Tahminlerimiz, yüzde 3-4'ler civarında bir büyüme olmasıdır. Türkiye'nin şu anda bir resesyonla karşı karşıya kalması gibi bir şey söz konusu değildir" diye yanıtladı.

Referans
Yayın Tarihi : 4 Aralık 2008 Perşembe 18:40:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?